banner164

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Bazı soruların cevabı kendi içinde saklıdır ve bana göre öyle sorulardan biridir bu. Cevabı da mukabil bir soruyla şöyle verilebilir: 

        Nefsi insana dur durak bilmeden neler fısıldamaz ki?...

        Aklımıza hemen geliverenleri saymaya başlasak bitiremeyiz her hal.

        Verebilecekken verme, gidebilecekken gitme, görebilecekken görme, susabilecekken susma, konuşabilecekken konuşma, zahmet edip de işin aslı nedir diye, bir bilenenden öğrenebilecekken öğrenme,az sonra kendi evine de ulaşabilecek bir yangına bir damla olsun su dökebilecekken dökme; affedebilecekken affetme, merhamet edebilecekken etme, boş ver, gitsin; aldırma! Düşmüşse biri,bir tekme de sen vur!’ diye fısıldar.

        Nefsi insana (ma’ruf) kavramının kapsamı içine giren, insanlığın ortak iyi, güzel, doğru gördüğü ne varsa hepsine doğrudan veya dolaylı olarak muhalefet etmeyi, bunun yerine bir adım sonrasını hesaba katmadan anlık çıkarları neyi gerektiriyorsa onları önemsemeyi fısıldar.

        Bunların toplamı şu oluyor aslında: Nefsi insana sorumluluktan kaçmayı, onun ağırlığını taşımayı düşünmeden denemeden ta en baştan kabul etmemeyi fısıldamaktadır.

        Nitekim bu gerçeği yüce Rabbimiz kerim kitabımız Kur’an’da birçok surede evire çevire Hz. Âdem şahsında apaçık bir biçimde beyan etmektedir.      

        “Gerçek şu ki, insanı yaratan Biziz ve onun iç benliğinin ona ne fısıldadığını Biz biliriz; çünkü Biz ona şah damarından daha yakınız.” Kaf/16

        İnsanın iç benliği ona,adını Rabbimizin ‘hasenat’ koyduğu cümle iyilikleri ve erdemli davranışlara temel teşkil eden güzellikleri de fısıldayabilir, gene Kur’ani bir kavram olan ‘seyyiat’ kelimesi ile ifade edilen bilcümle kötülükleri de… Lakin ayetteki ‘tüvesvisü’ kelimesi dilimizde anlamını çok iyi bildiğimiz ‘vesvese’ ile alakalıdır ve mealde isabetli bir şekilde ‘insanın iç benliğinin fısıltısı’ olarak karşılık bulmuştur.

        Elbette göğüslerin özünü yani saklımızı gizlimizi her şeyimizi en iyi bilen Allah, nefsinin insana ne fısıldadığınıŞuara suresinin 221, 222 ve 223. Ayetlerinde de şu şekilde ortaya koymaktadır:

        “Sana o şeytani güçlerin kime ineceğini haber vereyim mi?”

         “Onlar nerede kendi kendini aldatan günahkâr biri varsa ona inerler.”

         “ki böyleleri ( zaten hep asılsız, aldatıcı şeylere) kulak verir ve onlardan çoğu başkalarına da yalan söylerler.”

                Rabbimizin bu beyanı ile insanın iç benliğinde mevzilendiği yerden sürekli taş atıp duran yani vesvese veren şeytanın asıl gücünü nereden aldığına dair çok önemli bir fikir ediniyoruz aynı zamanda. Anlıyoruz ki şeytanlar bu gücü kendi kendini aldatan günahkârlardan alıyor; çünkü sürekli inip durdukları böyle kimselerdir.

        Kim ne derse desin, hangi hileli yönlendirme, güdümleme (manipülasyon) bombardımanına tutulursa tutulsun, Allah, insanın iç beninde bulunan (fıtrat-vicdan) denilen bir ilahi yazılım sayesinde doğrunun da yanlışın da karşılığını bulabileceğini, neyin ne demek olduğunu çok iyi bildiğini söylüyorAdiyat suresinde:

        “Gerçek şu ki insan Rabbine karşı çok nankördür; ve kendisi de buna şahittir.”

         Bugün insanlara sürekli bir şeyler fısıldayıp duran manipülatörler iş başında olup bu konuda hesapsız paralar harcanmakta ve baş döndüren bir çaba gösterilmektedir.

        Tabir caizse insanlar bu şekilde oluşturulan akıntılara kapılmışlarsa manipülatörlerin istedikleri sahillere kolayca sürüklenebilmektedirler. Oysa şeytanların insanlar üzerinde bir güçleri olmadığı gibi modern şeytanlar diyebileceğimiz manipülatörlerin de yoktur.

        Tıpkı Mehmet Çınarlı’nın ‘Onlar’ şiirinde ifade ettiği gibi:

        “Bizsiz ayakta durmaya yetmezdi güçleri

         Her gün bizimle güçlenerek yettiler bize”

         Kısaca;

        Şeytan insana çabuk dolduruşa geleceği şeyler fısıldıyor.

        Ne duyuyorsak hakikat oymuş gibi üstüne atlayıveriyoruz.

        Aceleci davranıyor, acele karar veriyoruz. Acele karar verme hastalığına yakalanmışız bir kere.

        Olan budur.

        Selamların en güzeliyle…

 Hacı Halim Kartal    02 Haziran/2021

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.