banner164

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Şehrimizde doğsun veya doğmasın, bir şekilde bu toprakların bağrından fışkıran sularından içip havasını solumuş; güzelliklerine vurulduktan sonra da bu topraklara aşkla bağlanmış ve imkân buldukça da memleketin gelişimine maddi manevi hizmetleri olan birbirinden değerli sevdalıları olmuştur bu şehrin. Ebediyete intikal eden sevdalılarına sonsuz rahmetler, hayatta olanlarına uzun ömürler, sağlık ve afiyetler diliyoruz.

        Bahattin Paslı Ağabey bu sevdalılardan biridir ki bana göre o zarif, yüce gönüllü insan, Seydişehir kültürünün ince ince derlenip nakış nakış işlenmesinde çok emekleri olmuş, aynı aşkla emek vermeyi de sürdürmektedir. Geçen haftaki görüşmemizde on beşinci kitabını çıkarmaya hazırlandığını söyleyen bu Seydişehir sevdalısını asesen hepimiz, Seydişehirliler ve Seydişehir’de yaşama bahtiyarlığına erenler için çok değerli eseri ‘Şiir Şiir Seydişehir ve Seydişehirliler’ adlı kitabıyla çok iyi tanıyoruz.

        Birkaç ay önce Ali Erkan Kavaklı Hoca ve Seydişehirhaber’den Fahri Kubilay kardeşle birlikte ziyaret ettiğimizde bir sürprizi yaşamıştım. İlk defa elinde gördüğüm sazıyla sözleri ve bestesi kendisine ait olan ‘Gurbet’ isimli eserini ne güzel seslendirmişti! Birbirinden güzel onca şiirin şairine de doğrusu çok yakışıyordu sazı. Tutuşu, parmaklarının perdelerde gezinişi, gülümsemesini hiç eksik etmediği çehresiyle arada bir saza doğru eğilişi, onunla uzun zamandır hemhal olduklarını, çok dertleştiklerini belli ediyordu. Bizim için o ziyaret doyumsuz bir ziyafete dönüşmüştü.

        Seydişehirlilere bu yılın armağanı olan en yeni kitabı ‘Eşeğin Üstünde İstida Yazanlar’… O ziyaretimizde kitabın basım aşamasında olduğunu, yakında çıkacağını söylemişti. Nihayet bu kitabını da sevenleriyle buluşturdu Bahattin Abi. Kapaktaki Ortakaraören Muhtarı emekli öğretmen Ayşe Yüksel Demir Hanımefendi’nin 2008 tarihli o harika tablosu, kitabın adına mükemmel bir görsellik kazandırmış. Emeğine sağlık öğretmenim.

        Bahattin Abi’nin gönül zenginliğini görmek isteyenler, bu kitapta çok daha fazlasını bulabilirler. Zannedersiniz ki bu şehre ait ne varsa, kimler yaşamış ve ne izler bırakmışsa, kubbemizde hangi sesleri yankılanmışsa hiçbirini dışarda bırakmaya içi elvermemiştir. Sadece Doğum- Sünnet- Nişan- Nikah Düğün gibi vesilelerle birçok ailenin gönderdikleri davetiyelere düşülen notlar bile bu zenginlik konusunda bir fikir edinmeye fazlasıyla yeten örnekler…

        Tamamı 502 sayfa olan oldukça hacimli bu yeni kitabında birçoğu yeni, birçoğu eski hiçbirini atlamaya kıyamayacağımız pek çok şiiri yer almış Bahattin Abi’nin.

        İlk bölümde yer alan şiirler öğretmen Veli Demirel’e ithaf edilmiş. Kitaba ad olan şiir başta olmak üzere şairin yakından tanıdığı, birçoğu vefat etmiş dostlarının ardından yazılmış şiirler bunlar. Alaylar Camii’nde uzun zaman imamlık yapan rahmetli Abdurrahman Ayaz’ın ardından yazdığı şiirin bir dörtlüğü var ki okuyunca Hoca’nın mimberdeki duruşu geliverir gözünüzün önüne:

        “Aç bağrını kara toprak/ Ne dayım ne amcamdır bu!

        Celallidir, kızdırma bak/ Abdurrahman Hoca’mdır bu!”

        Bahattin Abi engin bir gönle sahip olduğu kadar vefalı, kadirşinastır. Bu nedenle yalnız ölenleri yâd etmez, yaşayan değerlerimize de kucak açar. Yaşayan Şehrin Atom Karıncası başlıklı şiiri bunlardan biridir:

        “Çırpınır, didinir şehrimiz için/ Aşk ile kendini yer için için

        Çağırır dostları der:“Yiyin, için”/Canından can sunar Ali Saylam Bey!”

        İkinci bölümde Seydişehir Geleneksel El Sanatları Gazetecilik- Fotoğrafçılık- Şiir- Resim- Müzik Ödülleri münasebetiyle yazılmış şiirler yer alıyor. Bunlardan ‘Şu Bizim Esmer Vatandaşlar’ okunmaya değer. İyi ki şair onları unutmamış diyorsunuz mısralarda gezinirken.

        Taşlamalar Haşlamalar üçüncü bölümde…

        Şu korona belası yüzünden şöyle sere serpe bir yerlere gidemez, eşle dostla haşir neşir olamaz olduk. Her şey bir garip oldu. Şair Bu bölümde yer alan ‘Ah İnsanlık’ başlıklı şiirinde sanki bu alabora oluşu anlatır:

        “Ah insanlık sen ne hale gelmişsin

         Ölmüşsün de ağlayanın kalmamış

         Derdin ile bir başına kalmışsın

         Kara yazma bağlayanın kalmamış”

        Hasret Şarkı ve Türküleri eserin dördüncü bölümü ki bahsettiğim ziyaretimizde çalıp söylediği türkü gibi birçok şiiri burada.

        Şairin Manzum Anılar’ı, Manzum Mektupları, Satır Aralarındaki Notların Açıklamaları, Yerelde Çok Kullanılan Kelime Ve Deyimler Sözlüğü gibi daha başka bölümleriyle ‘Eşeğin Üstünde İstida Yazanlar’ dediğim gibi dış dünyaya kapılarımızı kapattığımız zor zamanlarda ‘hayali cihan değer’ anılara yolculuk yapmak ve biraz gülümsemek için ilaç gibi gelecek bir eser.

        Bu vesileyle Seydihehir’imizin medar-ı iftiharı Bahattin Paslı Ağabey’ime Seydişehir kültürünün ihyası konusundaki çabaları ve hizmetleri için teşekkür ediyor, daha nice eserlere imza atacağı sağlıklı, huzurlu, uzun ömürler diliyorum.

        Selamların en güzeliyle…

        H. Halim Kartal 23 Aralık, 2020  

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.