Bereket : verilen nimetlerin ,maddi imkanların artması , fazlalaşması ,bollaşması demektir.
Bereket sözcüğü alışverişlerimizde hala dudaklarımızda.
- Allah bereket versin.
- Bereketini gör.
Kuraklık kıtlık olduğu zamanlar bereket kalktı deriz.
Haram yoldan kazanılanın elden çıkmasını, bereketsiz kavramıyla izah ederiz.
Çalışmadan , gayret sarfetmeden hiç bir şeyin sahibi olunmaz.
Fakat aşırı kazanma hırsı , bereket sözcüğünü anlamsızlaştırıyor.
İnsanlar ihtiyaçlarını kendi değer ölçülerine göre karşılar.
Mü?mini yönlendiren kendi imanı, ahlakı ve kültürüdür.
Mü?min bilir ki ; haram malın bereketi olmaz.
Haydan gelen huya gider demiş atalarımız.
Dinimiz hırsızlığı , gasp, kumar, rüşvet ve faizi kesin yasaklamış.
Çünkü bu faalityetler başkalırının hakkına göz dikmektir,haksız kazançtır.
Bunlar haram olduğu için de bereketi yoktur.
Milli piyangodan zengin olanların , sonunda elde avuçta bir şey kalmadığını , sefil duruma düşürdüğünü ibretle görüyoruz.
Dinimiz insanın , fakr- u zarüretine asla razı olmaz.
El açmayı değil el uzatmayı , yardım etmeyi emreder.
Peygamberimiz(s.a.v) ?Veren el alan elden üstündür? buyurur.
Alın teri el emeği mübarektir , berekettir.
Çünkü helal kazanç kişiye huzur verir, ahreti için sevap kazandırır.
Haram alan , haram satan, haram imal eden , haram yiyen daima huzursuzdur.
Dürüstlük bir erdemdir.
Dinimiz , dürüst ve güvenilir olmayı emreder.
Ölçtüğünü eksik ölçen, tartığını eksik tartan, malın gerçek fiyatını ,varsa ayıp ve kusurunu söylemeyen insan dürüst olamaz.
?Bizi altadan bizden değildir?. Buyurur peygamber efendimiz.
Ticaretle uğraşan , dürüst ve güvenirliği ile müşterisine güven vermeli.
Çünkü: güvensizlik ,saygısızlık ve huzursuzluk getirir.
Malasef ticarette de güven bunalımı var.
Esnaf mişteriye ,müşteri de esnafa güvenemiyor.
?Malı verdim ,götürdü ama sözünü tutup parasını getirmedi? diyen esnaf pek çok.
?Acaba aldatılır mıyım? endişesini taşıyan müşteriler de var.
Hem esnafta hem müşteride hüsn-ü zan (iyi ve doğru bilme) da bulunanlar da var.
Ama su-i zan (kötü zannetme)da bulunanlarda var.
Rabbimizin sadece ?dosdoğru olun? fermanına uyulsa ne karşılıksız binlerce çek, ne de ödenmeyen binlerce senet , ne de veresiye defterinde ismi çakılı duran binlerce insan kalır.
Bereket duası var çoğu işyerlerinde asılı.
?Ya Rab! bize ölçü ve tartımızda rızkımızda bereket ver.?
? Ya Rab! Rızkımızı helal , bol ve bereketli eyle?
Bereket her türlü maddi ve manevi hayırları kapsar.
İman ve takvanın (günahdan sakınmanın) sonu berekettir bolluktur.
Peygamberimiz ?Kim rızkının bol ve bereketli , ömrünün uzun olmasını isterse akrabalık bağını gözetsin?buyurur.
Ş. Edebali de şöyle öğüt verir: ? Oğlum ananı atanı say.Bereket büyüklerle beraber olmadadır.Büyüğünü bilmeyen Allah?ını bilmez.?
Bereket iyiye hayra vesile olmalı.
Zenginlik insanın aleyhine bir bela getirmemeli.
Atalarımız ?Ya Rab! Az verip yerdirme , çok verip azdırma? diye dua ederlerdi.
Bereketten , bolluktan fayda umarken zararından da korunma çareleri aranmalı , saadet yerine felaketle karşılaşılmamalı.
Onun için de ?Malın nereden kazanılıp nerelere harcandığının? sorulacağı o büyük günü hatırdan çıkarmamalı.
Unutmamalı ki geçmişte helak olan milletlerin ,fakirlik sebebiyle değil , zenginliğin getirdiği çılgınlıklarla yok olduklarını Kur?an bize haber veriyor.
?Ya Rab! Bizi sıhhatte daim kıl.Rızkımızı helal ve bereketli eyle?.
