BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Sen gideliden beri güçsüzler köle garib,
Her bir ümmet bin türlü
sıkıntıyla muzdarip,
Zalimler hep elele dünyayı inletiyor,
Müslümanlar düşünmez şöyle başbaşa verip.

Hz.Ömer efendimiz İslam devletinin vilayetlerine
valilerini gönderirken şöyle diyordu: 
Ey Allahım ben bu emirleri(valileri), halkın arasında adaleti sağlasınlar,insanlara dinlerini, peygamberlerinin sünnetini öğretsinler, savaş ganimetlerini aralarında adil bir şekilde taksim etsinler ve aralarında çözemedikleri bir problem olursa bana havale etsinler diye gönderiyor ve seni şâhit tutuyorum.

İnsan olmak aslında sorumluluk almak, yük'ün altına girmek demektir. Yani,ben bir insanım ve insanî olan her şey beni ilgilendirir diyebilmektir.

Kim olursa olsun bir insana karşı yapılacak ve işlenebilecek en büyük kusur ona karşı ilgisiz kalmaktır.

Emirler,Âmirler, İslam ümmetini idare edenler İslam topluluklarının işlerini deruhde edenler işte bu sorumlulukla sarsılmalı ve yine bu sorumlulukla çevrelerini sarsmalıdırlar.

Bir zamanlar İslam devletinin halifeleri ve emirleri,gece uykuları kaçardı,kendi sınırları içinde konaklayan kervanlar zarar görmesin,onlara bir saldırı olmasin diye nöbet tutar ve tuttururlardı,
Yamalı elbise giyecek kadar fedâkar,deveye hizmetçisiyle nöbetleşe binecek kadar âdil ve mutevazî olduğu halde "Ah keşke(insan olup  sorumlu olacağıma) kesilen, biçilen bir ağaç olsaydım"
Tirmizi Hadis no: 2312
diye iliklerine kadar sorumluluk şuurunu hisseden üstün sorumluluk ve şuur sahibi idiler.

Zirveye süzülerek uçan, mevkî makam istemediği için âdetâ zorla o makama getirilen ehil insanlardan(Bunların sayıları az), yüksek makamlara sürünerek ve başkalarına sürtünerek âdetâ zorlayarak gelenlere kaldı İslam ümmeti (Bunlar çoğunlukta).

Tarih boyunca olan taht kavgaları, akıtılan kanlar ve  daha neler neler...

Bu adalet,bu tevazu,bu fedakarlık,bu nezaket ve nezahet,bu incelik ve yücelik ve zirvelere süzülme ve üstün şuur ve sorumluluk duygusu kur'an-ı Kerim'in ve O'na salât ve selâm olsun Rasulullah'ın ögretileridir,
Kur'an ve sünneti tahkim etmeyen ümmetler ve milletler sıkıntlar yaşarlar ve bu kaçınılmazdır.

Müslümanlar, Kur'an-ı Kerim'in emrine, Rasülullah efendimizin emrine uyarak bir araya gelmiyorlarsa,ne zaman
ve kimin emriyle bir araya gelecekler?

Denge unsuru olan müslümanlar zayıflayıp dengeyi kaybederlerse insiyatif acımasız ve zalimlerin eline geçer ve onlar da her fırsatta hırs ile dünyayı inletirler,kasıp kavururlar.
Bakınız bu hususta yüce Allah ne buyuruyor?
"İnkar edenler de birbirlerinin yakın ve yardımcılarıdır, ilişkilerinizi böyle kurmazsanız yeryüzünde bir fitne, büyük bir bozulma olur" 
Enfal Suresi: 73,Ayet
En az inkarcı kâfirlerin birbirine bağlı oldukları kadar birbirine bağlı olamıyorsa müslümanlar
öz malları olan adaleti ve insafı, insafsızlardan ve zalimlerden dilenmek durumuna düşerler,fitne olur ve büyük bozulma olur, tıpkı bugün olduğu gibi.

Ey Allahım! Dünyadaki bütün müslümanlara bir uyanış,kendine geliş,bir düzen, nizam ve intizam, güç,kuvvet,zafer, birlik dirlik, Kur'an'a ve sünnete dönüş nasib eyle çaresizlerin, mazlumların imdadına imdadını ulaştır.Âmîn.

Ahmet ÖZKAN
Emekli Müftü 

16 Kasım 2023 Perşembe

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.