BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO


    وكل فتي على مقدار ما قد
سقاه بكفه  الساق يغني
Ve küllü feten alâ mikdâri me kad,sekâhu bikeffihi ssâki yuğnî

Her kes sâkî'nin( su içirenin )kendisine bizzat eliyle içirdiği (aşk şarabı) kadar faydalı olur.

Bu hususta birkaç misali arz etmekte fayda vardır.
Yüce Allah'ın hiç kimseye ve hiçbir şeye ihtiyacı yoktur, fakat insan yaşadığı hayat boyunca çevresinde gücüne göre yapabileceği şeyler vardır.
"Allah hiç bir kimseyi gücünün yetmediği bir şeyle  yükümlü kılmaz" Bakara Suresi: 286, Ayet.
O'na salat ve selam olsun Rasulullah Efendimiz : 
Her Müslümanın üzerinde yapması( vermesi) gereken sadaka vardır
buyurdu, Ashab sordu : Ey Allah'ın Rasulü buna gücü yetmezse  ne yapsın,buyurdu ki :  Kendi eliyle çalışıp kendine faydalı olsun  ve kazandığından sadaka versin,buna da gücü yetmezse diye sordular buyurdu ki :  Muhtaç ve zaruret içinde olana ( eliyle) yardımcı olsun, dediler ki ya Rasulullah buna da gücü yetmezse buyurdu ki : İnsanlara iyiliği söylesin, iyiliği emretsin, peki buna da gücü yetmezse diye sorduklarında buyurdu ki : o zaman insanlar onun şerrinden emin olsunlar kimseye zarar vermesin, bu (dahi) onun için sadakadır."
Askalani Feth ül bâri: 15/375.

Tebuk seferine çıkmadan önce cihad için sadaka ve gerekli yardımlar toplandı herkes bir şeyler verdi Abdurrahman b. Zeyd isimli bir sahabi dedi ki : Allah'ım benim ne cihada gitmeye ne de bir şey vermeye gücüm yetmiyor,ben fakirim hiçbir şeyim yok sadaka verecek gücüm yok cihada gidecek gücüm yok ağladı ve dedi ki :  Ben ancak şerefime sahibim ırzıma sahibim sen şahid ol kim benim hakkımda konuşmuş beni eleştirmiş (sözlü olarak)  ırzıma saldırmışsa, hakkımı ona helal ediyorum, Allah'ım eğer sadakamı kabul edeceksen kim benim hakkımda konuşsa peşinen şimdiden onları affediyorum, ertesi gün Rasulullah Efendimiz Kim ne verdi diye sorduğunda herkes ben şunu bunu verdim deyince bu sahabi de yapabildiğini anlattı ve Resulullah efendimiz aleyhissalatu vesselam buyurdu ki : Senin sadakan Allah tarafından en önce kabul edilendir.
İbn i Kesir Tevbe suresi 91. Âyet tefsiri.

Hz Aişe validemiz kendisine iftira edildiğinde çok ağlamıştır, bir sahabi bayan yapabileceği bir şey olmayınca oturup onunla ağladı, Hz Ayşe sonra diyordu ki: O sahabi bayanın o iyiliğini hiç unutmuyorum.

ka'b bin Malik ve arkadaşlarının tevbe suresindeki  ayetle sabit tövbesi kabul edilince koşup ona müjde veren sahabi için diyordu ki: Ben onun o iyiliğini hiç unutamam.

Bu misallere bakıldığında herkesin ahiret azığı niyetiyle Allah rızası için yapabileceği bir şeylerin olduğu ortaya çıkıyor,zira
 من لم يهتم بامر المسلمين فليس منهم
Men lem yehtemm biemril müslimîne feleyse minhüm.
Müminlerin dertleriyle dertlenmeyen kimse onlardan değildir.
O zaman gücü yeten maddi, manevi, dua ederek üzülerek, ne yapabiliriz diye bir telaşa girerek müminlerin hatta insanların derdini dert edinerek bir şeyler yapmalı ve mü'min ezbere yaşamamalıdır, bigâne kalmamalıdır ve bilmelidir ki mü'min sadece yaptıklarından değil, yapmadıklarından da sorumludur.

Yüce Allah bizleri ve bütün mümin kardeşlerimizi sorumluluğunu bilen, gücü yettiği kadar kendisi çevresi ,Ümmeti ve tüm insanlık için yapabildiğini yapmaya gayret eden müminlerden eylesin.Âmin.

Ahmet ÖZKAN

6 Mayıs 2023 C.tesi

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.