BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO


اتبع رياح القضا ودر حيث دارت
وسلم لسلمى وسر حيث سارت

İttebi'  riyeh el kadâ ve dur heysu dâret,ve sellim liselmâ ve sir heysu sêret.

(Dikkat et) kaza ve kader rüzgarlarını takib et,hangi taraftan esiyorsa o tarafa dön ve tabi ol. Selmâ(sevgili)ya bütün işlerini havale et ve ona tam teslim ol, ayrıca sevgili ve rehber nereye yürüyorsa,oraya yürü ve oraya hareket et,ona uy. 

Tasavvuf ehli'nin yanında teslimiyet diye bir kavram vardır,bu kavram Kur'an ve sünnete göre uygun kullanılır ve altı da iyi doldurulursa o zaman
teslimiyet güzel sonuç verir.

Bu anlamda bir başkası da şöyle diyor:
هوائي له فرض تلطف ام جفى
ومشربه عذب تكدر ام صفا
فوضت الى الحبيب امري كله
فان شاء ابقاني وان شاء اتلفا
Hevêi lehû fardun telattefe em cefê,ve meşrabuhu azbun tekeddera em safâ favvaztü ilel habîbi emriye küllehu fe in şêe ebkânî ve in şêe etlefê

Bana iyilik yapıp iltifat ta etse, cefa da etse
O'nu (Sevgiliyi)
sevmek bana farzdır. meşrebi(kaynağı) sâfî de olsa,bulanık da olsa tatlıdır.
Ben bütün işimi O'na havale ettim,ister beni yaşatır,ister yok eder.

İmam-ı Zerkeşi Burhan isimli kitabında naklettiğine göre, Arif'in biri bir gün dara düşmüş, bir dostu ona: filana gidelim de işinizi görsün demiş,Arif kişi demiş ki: Eğer filana gidersek, bundan önce kıldığım namazların kabul olmayacağından endişe ediyorum dostu bunun namazla ne ilgisi var diye sormuş,Arif kişi cevaben şöyle demiş :  Ben daha önce kıldığım bütün namazlarda "İyyake na'budu ve iyyake nestaîn"  Allah'ım yalnız sana ibadet eder yalnız senden yardım dileriz demiştim de işimdi yardımı başkasından istesem yalan olur yalan da namazda namazı zedeler demiş .

Bazı ârifler ve tam teslim olanlar meseleye üst perdeden ve başka bir pencereden bakarak böyle değerlendirmişler ve ele almışlardır,böyle anlamışlardır.
Biz istediğimiz kadar o ârif'in dostu gibi ârife  itiraz edip duralım,
At'a binen Üsküdar'ı geçti bile.

Herşeyi yüce Allah'dan bilenler, herşeyi ona teslim etmişlerdir ama, sebeblere sarılmayı da ihmal etmemişlerdir.

Mü'min esbâba sarılacak,azmedecek ve sonra  işi yüce Allah'a havale edecek ve tevekkül edecektir.

Yüce Allah'ın her şeyi bildiğine, gördüğüne, duyduğuna, her şeye gücünün yettiğine,hiç bir şeyi unutmadığına tepeden tırnağa iman edecek, ondan sonra işlerini yüce Allah'a teslim edecek ve görecektir ki Yüce Allah zatına yakışanı lütfuyla keremiyle  er- geç yerine getirecektir, diyelim ki kul'un istediği olmadı,o zaman kul: Benim Allah'ım daha iyi bilir diyecek ve yine  işi Yüce Allah'a eslim edecektir.
Ne kahr-ı dest-i â'da'dan
Ne Lütfü âşinadan bil.
Umûrun hakka tefvîz et
Cenab-ı kibriya'dan bil.
Ne kötülüğü düşmanın elinden,ne de lütfu dostun elinden bil, sen işlerini hakka havale et teslim et, her şeyi cenabı kibriyadan, yüce Allah'tan bil.
Ama biz şunu da biliyoruz; İnsanlara teşekkür etmesini bilmeyen,yüce Allah'a da şükretmesini bilemez.

Yüce Allah ihmâl etmez imhâl eder, mühlet verir bunu da bilmek lazımdır.
Sen yârini bî haber mi sandın,
Yoksa seni terkeder mi sandın?
Yüce Allah her halden haberdardır, bizi bırakmaz yeter ki biz de yüce Allah'ı asla, ama asla bırakmayalım.

Ey Yüce Allahım! Bizleri ve bütün mümin kardeşlerimizi ulu dergahı'nın kapısından asla ayrılmayan, duası makbul arzu ve istekleri yerine gelen,sana teslîm olan,dünyası ve ahireti lütfunla kereminle ma'mur olan dünya ve ahirette mesut ve bahtiyar olan kulların cümlesine ilhak eyle. Âmîn.

Not ; Dünkü yazıda ikinci paragrafın ilk kelimesi "Allâhümme"
olacak.

Ahmet ÖZKAN

5 Mart 2023 Pazar

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.