BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO


ما ذا وجد من فقدك
وما الذى فقد من وجدك
لقد خاب من رضى دونك بدلا

Seni( sana gelen yolu) şaşırıp (kendini) kaybeden ne buldu,Seni bulan neyi kaybetti?

Yüce Allah'a giden yolu şaşıran, yüce Allah'dan
manen uzak düşen-eğer-
böyle ölürse hiç bir şey bulamadığı gibi, dünya ve
âhireti de kaybetmiştir.

Yüce Allah'a yol bulan, manen O'na  yakın olan hiç bir şey kaybetmediği gibi, dünya ve ahirette en mes'ûd ve en kârlı olandır.

Allahım!Sana bedel  olarak geçici bir dünyalık ile kendini avutup aldatan perişan ve zayî' olmaya mahkumdur.
  
Kur'an'ı Kerim'in hitabına
kulak verenler şunu bilir: Yüce Allah bütün mülkün
sahibidir,Hamd ve senâ tümüyle O'na mahsustur, 

Her işin çözümü onun tasarrufu altındadır,
her şey Ondan başlar, herşey Onundur ve O'na d…
[07:23, 15.06.2021] +90 532 052 04 51: SERAB'IN ŞARABI VE
DÜNYA'NIN VEFASI.

ومن يرجو من الدنيا وفاء
كمن يرجو شرابا من سراب

Dünya'dan vefâ beklemek Serab'dan şarab (içecek su) beklemek kadar boş ve beyhûde'dir.

Kısaca su görüntüsü diye tarif edilen serap, uzaktan
su görünürse de çöldeki 
kum'dur,hayal ve hülyâ'dır.

İşte insana parlak ve berrak bir biçimde  görünen dünya da,aslında
göründüğü gib  deyildir, aldatıcı, oyalayıcı, vefasız olduğu, arkasını dönüp gittiğinde ensesinin çikinliğinden anlaşılır.

Konu daha iyi anlaşılsın diye şu  mânidâr kıssayı arz etmekte fayda vardır.

Bir yolculuğa çıkmak isteyen Hz İsa'ya beni İsrail'den bir kişi yol arkadaş olmak ister. Hazreti İsa bunu kabul eder. Yol azığı olarak üç tane ekmekleri  vardır.

İki ayrı yerde verdikleri mola'da iki ekmek yediler, üçüncü mola'da Hz İsa üçüncü ekmeği ister, arkadaşı üçüncü ekmeği  görmedim der, inkar eder.

Hz. İsa arkadaşına iki mucize gösterir ve der ki: Sana bu mucizeleri gösteren Allah için doğru söyle üçüncü ekmeği ne yaptın? Arkadaşı tekrar inkâr eder.

Gecelemek için vardıkları bir mağarada Hz İsa üç yığın toprak oluşturur ve yüce Allah'a: Bunları altın eyle diye dua eder ve duası kabul olur.

Hz İsa arkadaşına döner ve: yığınlardan biri benim, biri senin, üçüncüsü de ekmeği kim yediyse o'nun olsun değince, arkadaşı 
üçüncü yığını almak için itiraf eder ve üçüncü ekmeği ben yedim der.

Hz. İsa, vefasız gördüğü arkadaşını terk edip gider ve üç yığın altını ona bırakır.

Altınlara yapışıp kalan adam ne yapacağını bilemez,o kadar altını da taşımak mümkün değildir.

Mağaraya iltica etmek için iki kişi daha gelir,orada bulunan kişiyi öldürmek isterler ama, sonunda aralarında her yığın birimizin oosun diye anlaşırlar.

 Bir müddet kaldılar, acıkınca kura çektiler ve en yakın köye birisini yemek getirsin diye gönderdiler.

Yemek için giden kişi hazırlattığı yemeğe zehir koydu, altınları benim kalsın diye, diğer iki kişi de geleni öldürelim altınlarını bölüşelim dediler, öyle de oldu, yemek getireni önce öldürdüler, sonra da yemeği yediler öldüler.

Hz İsa bir münasebetle o mağaraya uğrayınca, o üç kişinin cansız bedenini  görüyor ve şöyle  diyor: İşte  yakasını dünya'ya
kaptıranların,vefâ yoksunu dünyanın ve dünya'dan vefâ bekleyenlerin sonu.

Ey dünyayı ölümü ve hayatı kullarını imtihan etmek için yaratan yüce Allah!  Bizleri ve bütün mümin kardeşlerimizi dünyaya  ve sana gelen yolda engel olan  herşeye galib eyle.Âmîn.

Ahmet ÖZKAN

15 Haziran 2021 Salı

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.