BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Filistin?e insani yardım filosu ile ilgili hazırlıkların tamamlanmak üzere olduğu haberleri ekranlara düştükçe için için endişeye kapılmadan edemiyordum. Geçen hafta Üstad Necip Fazıl Kısakürek?in vefatının 27. yılı münasebetiyle yazdığım bir anma yazısında Üstad?la ilgili bir anekdot özellikle dikkatimi çekmiş, Yahudilerin tinetini çok iyi dile getiren bu hikayeciği sizlelerle paylaşma ihtiyacı duymuştum. Önemi dolayısıyla bir kez daha yazmak istiyorum affınıza sığınarak.

 

Necip Fazıl Kısakürek bir defasında ?Yahudiler hakkında ne düşünüyorsunuz?? sorusunu soranlara şu cevabı vermişti:

       ? - Yahudiler mi dediniz? Onlar yumurtalarını pişirmek için dünyayı ateşe veren lanetlilerdir.?

        Korkulan oldu. Dünyanın tüm dikkati İnsani yardım taşıyan gemilerin Gazze?ye doğru yol aldığı bir sırada evleri başlarına yıkılan Filistinliler ulaşacak yardımları beklerken, dünyanın birçok yerinden kalkıp da yaralarını sarmaya gelenleri kucaklamayı hayal ederlerken Siyonist İsrail yapacağını yaptı. Gemileri bombaladı. Zavallı Gazzelilere insani yardımdan önce her şeye rağmen bu yardımı yıllardır ambargo altında yaşayan kardeşlerine ulaştırmak isteyenlerin zalimlerce kurşunlanmış cesetleri ulaştı Gazze?ye.

        Dünya hiç bu kadar iki kutuplu olmadı. Gezegenimizde İsrail isimli bir terörist devlet var. Bu; bildiğimiz bir devlet değil, Yahudi olmayan kim olursa olsun hepsini dize getirmek yahut herkese zulmetmek, dini bir yükümlülüğü yerine getirir gibi kendisini Müslüman olarak ifade eden herkesi işkencelerin en akıl almazlarına tabi tutmak hatta canı isterse istediği zaman ve istediği kadar öldürmek üzere teşkilatlanmış bir savaş makinesi.

 

        Kutbun bir tarafında bu terör devleti veya zulmün devlet şeklinde ortaya çıkmış ucube şekli ile bunlara her türlü desteği vererek Filistin?in ortasına Yahudileri kara saplı bıçak gibi saplayanlar, diğer kutupta ise zalimlerin zulümlerini seyredenler ile dayak yedikçe uzaktan protesto gösterilerine katılıp canının acısı geçinceye kadar bağırıp ardından alışageldiği gaflet ve dalalet içindeki yaşamına kaldığı yerden devam edenler yer alıyor.

 

        Gazze?ye insani yardım taşıyan gemilere İsrail silahlı operasyon düzenliyor. Çok sayıda ölü ve yaralı olduğu haberleri duyuruluyor. İsrail ?ben anlamam? diyor öyle insani yardımdan filan. Basıyor tetiğe öldürüyor. Kendisinin ölüme mahkum ettiklerine yardım edilmesini güvenliğine bir tehdit olarak görüyor.

        Dünyanın gözleri önünde bir vahşet, bir dehşet sergileniyor. İnsani yardıma kan damlıyor, heyhat!

 

        Türkiye birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi?ni acilen toplantıya çağırıyor. Çağrının sonucu başından belli aslında. ABD denen terörün baş denekçisi veto kartını gösterecek ?bu İsrail?in iç işlerine müdahaleden doğan haklarını kullanmasıdır? deyip belki de insani yardım sizin neyinize gerek, deyip zalimin yanında yer alacak her daim olduğu gibi, başka ne beklenir ki?

 

        Sonuç: Bir konuda haklı olmak yetmiyor, haklılığını savunabilecek kadar güçlü olmak da gerekiyor.

 

        İsrail gibi bir terör devletinin anlayabileceği tek şey birilerinin haklı olmaları değil, haklarını savunabilecek kadar güçlerinin olup olmadığıdır. Bakıyorlar ki kendi içimizde kendimizle savaştayız. İsrail veya emperyalist bir başka devlet için bu durum; her türlü zulmün ve zorbalığın ve korsanlığın icrası için paha biçilmez fırsatlar demektir.

 

        Kahrolsun İSRAİL, kahrolsun ABD sloganları ile zalimlerin iştahlarını kabartmaktan başka bir hayrımız olmuyor.

 

        Zalimlerin zulmüne dur diyebilecek bir güce nasıl ulaşmak gerekiyorsa öncelikle bunun yollarını bulup bu yollarda çok emek harcamalıyız çok.

       

        Selam ve dua ile?                        31 Mayıs 2010

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.