BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Öyle bir hale geldik ki; “ak” diyenin karşısına “kara”, “kara” diyenin karşısına “kırmızı” diye dikilmeyi marifet sayıyoruz.

                İnsanların inaçlarıyla alay etmekten zevk alıyoruz mesela.

                Kasaptan hiç çıkmayanların, kurbanda “hayvan katlinden” bahsetmeleri çok çarpıcı geliyor bana. Sana benim kurbanımdan?

                Mesela; TBMM’de çıkarılan bir kanuna karşı çıkmaK, mahkemenin verdiği kararları reddetmek, devletin polisine, askerine, kısaca güvenliğini sağlamaktan sorumlu görevlilerine mukavemette bulunmak, halkı devlete karşı kışkırtmak...

                Anarşiye ve teröre neden olacak,  demokrasi dışı eylemlerde bulunmak.  Senin yürüme eylemin demokrasiyse, bana ait yolları işgal etmene karşı çıkmam da benim demokrasim...

                İnsanların özel mülkiyetlerine suikast yapmak, canlarına kast etmek... Devlet görevlileleri karşısında, anarşiye bulaşanları desteklemek. İnsanları anarşik eylemlere kışkırtmak, eylemlere katılanlara, devletin ve milletin alınterini harap etmek, edenlere sempati duymak....

                Halkın gelenekleriyle, yaşam şekilleriyle alay etmek, onu hakir görmek, hayat standardına burun kıvırmak... Milleti “aptal” sanmak, ama aynı milletin devletinde siyaset yapıp iktidara gelmeye çalışmak...

                Milletin verdiği yetkiyi; sınırsız, orantısız bir şekilde kullanmak, iktidar koltuğunu ebedi sanmak, o mevkiyi babasının makamı bilmek...

                Bundan daha vahim olanı ise, koca koca adamların, yani devleti yönetenlerin ve yönetmeye talip olanların, bütün bu olanlara karşı babacan, akıllı, basiretli bir şekilde davranacakları yerde,  “yangına benzin sıkmaları”, “ateşi körüklemeleri...”

                Biz nasıl bir millet olduk Allah’ım!

                Bu durumun sorumlusunu sadece iktidar olarak görmek, sadece muhalefet olarak görmek gibi pencerelerden bakıyoruz bütün olaylara... Kin ve nefret bakışı yani... “Sen bana bunu yaparsan ben de sana bunu yaparım.... Hımmm!” “Sen 25 sene önce şöyle yapmıştın, ben de böyle yaparım işte Hımmmm!” Bak ben bir iktidar olayım sana ne yapacağım? Hımmm!”

                Ahvalimiz bu işte.

                 Milletin sağ duyulu, vatan sevgisiyle dolu, ülkesi için, milleti için kanını vermekten çekinmeyen, gözünü budaktan esirgemeyen, bu ülkenin gerçek sevdalıları olarak, bizlere de çok büyük sorumluluklar düşmüyor mu ne dersiniz? Bizim aklımızla alay aden, kocaman kocaman siyasetçileri ilk seçimde saf dışı edip, “onların aklıllarına hayallerine gelmeyen bir sonucu karşılarına nasıl koyarız acaba?” diyerek , gelin hep birlikte kafa yoralım ve ülkeyi adım adım 1980 öncesine doğru götürmeye çalışanlara okkalı bir şamar indirelim.

                Ama bizler; öyle yürekli, çelik bilekli bir Milletin ahvadıyız ki; öyle anlamlı, öyle önemli işlerle meşgulüz ki; maşallah Facebook'ta kazanmadığımız savaş, yenmediğimiz ordu bırakmıyoruz.

                Ne Cumhurbaşkanı ne Başbakan ne Genelkurmaybaşkanı ne de Muhalefet Başkanlarını bırakıyoruz; sövmedik, dövmedik, yenmedik...

                Böyle gidersek biz; dünyaya hükümdar olan bir devletin mensupları olmakla kalmaz, Uzay Savaşlarını bile başlatabiliriz. Helal olsun bize, helal olsun!

                Akıl nimetini yerli yerince kullanan insanların ülkesi olmanın hayaliyle ölüp gideceğiz vesselam...

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.