BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

     “Benim kalbim temiz” , “Gönlüm pak” gibi sözlere sığınmak yanlıştır.

Rabbimiz, “Kendinizi temize çıkarmayın” buyurur.(NECM SURESİ:32)

İnsanın kalbini kim yaratmışsa onun temizlik hükmünü de ancak O verir. Demek ki bir insan –manevi kirlerden arınma gayretine girmeden - kendini temize çıkarmakla, temize çıkmış olmuyor.

     Eskiden insanlar “Allah’ın istediği bir kul” olabilme gayesiyle tasavvufa yönelip bir tarikata girerlerdi. Peygamberimizin “Büyük Cihad” dediği nefisle MÜCAHEDE ederek, nefsin adi-bayağı isteklerine kafa tutabiliyorlardı. Buna bağlı olarak da “gönlü temiz” , “yüreği pak” olan insanların sayısı çok fazlaydı. Tarihten bir örnek aktaralım. Tanzimat dönemi sadrazamı (başbakanı) Reşit Paşanın başı çok ağrıyordu. Aldığı ilaçlar fayda vermedi. Paşanın hanımı ısrarla bir hocanın okumasını istiyordu. Hizmetliye emredildi. O da âlim kıyafetinde başı sarıklı bir zatı alıp getirdi. Paşa durumu getirilen zat’a arz etti, kendisini okumasını söyledi. Gelen adam “Aman efendim, ben hoca ve âlim filan değilim. Kaşıkçı esnafındanım. Namaz surelerinden başkasını bilmem. Ben size nasıl nefes vereyim?” dedi. Paşa güldü ve sordu: “Kalbin temiz mi? Doğru söyle... İşinde hile yapar mısın?.. Yalan söyler misin?..Kul hakkı yedin mi?.. Gıybet, buhtan, iftirada bulundun mu?.. Irz ve namus ehli misin?.. Kumarbazlığın, sarhoşluğun var mı?.. Adam saf ve inandırıcı bir tavırla: “Hâşâ Paşa Hazretleri… Çok şükür bu dediklerinizden hiç biriyle yüzüm gönlüm kara değil.” dedi. Paşa “Öyle ise Besmele çek, gönülden üç ihlas, bir Fatiha oku… Ben de ellerimi Cenab-ı Hakka açayım. Rahmet, af ve şifa; sarıktan, ilimden önce “Temiz yüreğe” iner.”(Bilinmeyen Tarihimizden)

     Peygamberimize (SAV) ilk indirilen ayetler temizlikle başlıyor. “Elbiseni temizle-nefsini arındır. Pisliklerden ve günahlardan uzak dur.” (MÜDDESSİR SURESİ:4,5)

Maddi kirleri görürüz. Görüldüğü yerden –nerede olursa olsun-hemen uzaklaştırırız.

Mesela başkalarına göründüğümüz elbisenin temizliğini hatta şıklığını önemseriz. Pejmürde, kirli bir kıyafetle toplum içine çıkamayız. Toplum içinde dağınık, sökük bir kıyafetle dolaşsak kişiliğimizden kaybederiz. Kendi temiz olmayanın “Temizlenin” tembihine kim itibar eder?

     Manevi kirler görünmediği için tertemiz olduğumuzu zannederiz. Nefis, günah ve kusurları inatla inkâr eder. Şeytan da nefse arka çıkar, kişiyi hatasız tertemiz olduğunu iknaya çalışır ve kirlenme devam eder. “ Nefsini kötülüklere gömüp kirleten kimse ziyana uğramıştır.” (ŞEMS SURESİ:10) buyrulur.

     Maddi-manevi temizlik yapmadan ibadet yapamayız. İbadetsiz de Allah’ın rızasını kazanmak mümkün olmaz. Öyle ise manevi temizlik için kişi, ruh dünyasında bir arınmaya gitmeli. Nefsini kontrol altına almaya çalışarak kalbini manevi hastalıklardan temizlemeye gayret etmelidir. “Nefsini günah kirlerinden arındıran kurtulmuştur.” (A’LA SURESİ:14) buyurur Rabbimiz.

     Yiyimimizden giyimimize, bedenimizden manevi ahlaki yönümüze kadar temiz olmamızı emreden bir dinin mensuplarıyız. Rabbimiz günah kirlerinden arınıp ruhen yükselmemiz için sıra sıra fırsatlar sunmuş. Mübarek aylar, kutsal geceler… Biri kaçırılmışsa öbürü önümüze koyuluyor. Namaz kılmak için şart olan abdest bile bizi maddi- manevi kirlerden arındırıyor. İnsan vücudunda günaha süratle hareket eden organlarımız; ağız, dil, göz, el, ayak, yüz kısımlarıdır. Abdest alarak maddeten bu organlar temizlenmiş oluyor, hem de bu organlarla işlenen haram fiillere tövbe edilmiş oluyor. Abdest azalarının üçer defa yıkanması da tövbedeki üç şarta işaret ediyor.

     1-Günaha pişmanlık             2-Günaha son vermek           3- Günahı bir daha işlememeye söz vermek

Ve abdestin sonunda da sünnet olan şu dua okunuyor: “Allâhûmmecalnî minettevvâbîn. Vec’alnî mînel mütetahhirin” (Allah’ım, tövbemi kabul ederek beni – içi ve dışı- tertemiz olan kulların zümresine dâhil eyle) (Risale-i Hamidiye’den)

     Zahmetsizce alınan abdest bile kişiyi kirlerden arındırıyorsa, bir de az çok meşakkati olan; namaz, zekât, hac gibi ibadetlerin ve kulu Allah’a yüceltip yaklaştıran Ramazanın, seksen yıla bedel Kadir Gecesinin kıymeti takdir edilmelidir.

     Bazen (-200)  eksi yirmi derecenin dondurucu soğuğunda, bazen (+400) artı kırk derecenin kavurucu sıcağında – sırf Allah emri olduğu için- tutulan oruçların mağfiret, rahmet ve günahlardan arınma gibi sunduğu ödüllerin farkında olunmalıdır.

     “Allah da çok temizlenenleri sever.” (TEVBE SURESİ:108)

      Kalbiniz temiz, gönlünüz pak, RAMAZANINIZ HAYIRLI OLSUN.

 

 

     

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.