Abdullah EROĞLU

DÜNYA ENERJİ KRİZİ VE ÜLKEMİZ UYGULAMALARI

10 Ekim 2022 10:07

Dünyadaki ekonomik kaynakların dengesiz kullanılması ve sömürülmesi sonucu, elde edilen gelirlerin de dağılımında büyük bir adaletsizlik vardır.

                Örneğin, dünya gelirlerinin %80’ini, dünya nüfusunun %20’si, geriye kalan dünya gelirlerinin %20’sini, dünya nüfusunun %80’i elde etmekte ve tüketmektedir.

                İlk bakışta bunda ne var. Çalışan üretiyor, üreten satıyor, satan da kazanıyor. Bunun sonucunda elde edilen geliri, üretenin tüketmesi doğal bir sonuçtur diyebiliriz.

                Ama realite öyle değil. Dünyadaki geliri yüksek olan ülkeler kendi doğal kaynaklarını işleyip satarak bu geliri elde etmiyorlar.

                Başka ülkelerden aldıkları kaynakları alıp-üretip-işleyip satıyorlar gibi görülse ve gösterilse de gerçek bu da değil.

                Dünyada,doğal kaynakları en çok olan Afrika ülkelerinin doğal kaynakları, gelişmiş olan ülkeler tarafından çıkarılmakta, yok pahasına satın alınmakta, yarı mamülveya mamülhale getirildikten sonra, değerinden binlerce, onbinlerce, yüzbinlerce kat pahalıya tekrar aynı ülke ve insanlarına satılmaktadırlar.

                Bu gerçekleşirken de, söz konusu madenlerin ve doğal kaynakların çıkarılmasında, aynı ülkelerin insanları, en ilkel şartlarda ve sadece karın tokluğuna çalıştırılmaktadır. Yok pahasına da, satın alınmış gösterilip, güya ithal edilmektedir.

                Yani emperyalist ülke ve güçlerin sömürü mekanizması, var-gel mekanizması gibi çift yönlü, sömürü aracı olarak kullanılmaktadır.

                Askerde eğitim alırken bölük komutanımız Naci üsteğmenimiz askeri bir kuralı bizlere şöyle söylemiş ve öğretmişti. “Tepelere hakim olan, derelere de hakim olur.”

                Bu işleyişte de, sömürü düzenini bir kere ele geçiren ve işleten güçler, sürekli mekanizmayı kendi lehine işletmekte ve işletilmesini sağlamaktadır.

                Dünyada ki, bu durumda olan ülkelerin insanları, böyle emperyalizmin ve emperyalist devlet ve güçlerin elinde inim-inim inlerken, son zamanlarda bu emellerini daha da artırmak için, Rusya ve Ukrayna arasında bir savaş çıkartılmıştır.

                Bu savaş görünüşte, Rusya Ukrayna arasında oluyor gibi görünse de, gerçekte ABD-Rusya, Rusya-AB, Rusya-NATO ya da ABD-AB-NATO veTürkiye arasında, Yunanistan-PKK-PYD-DEAŞ aracılığıyla mı olmaktadır, şuan için çok net değildir.

                Net olan bir şey varsa, Dünyada ki bütün ülkeler, Avrupa ülkeleri başta olmak üzere, enerji krizi ve ekonomik dar boğaza doğru gitmektedir. Bundan da, dünyadaki her ülke az çok payını almaktadır. Kamuoyuna yansıyan şekliyle her ülke bu ekonomi ve enerji krizini minimum zararla atlatmak için çeşitli tedbirlere başvurmakta ve farklı enstrümanları kullanacaklarını duyurmaktadırlar.

                Örneğin, İngiltere günlük 3 saat elektrik kesintisine gideceğini, Almanya, kış aylarında sanayi kuruluşlarına doğal gaz vermeyeceğini alenen duyurmuşlardır. Birçok Avrupa ülkesi de benzer tedbirlere başvuracaklarını ifade ediyorlar.

                Şimdilik bizim ülkemiz, savaşta taraf olmadığı, daha çok arabuluculuk rolünü üstelenen bir politika izlediği için bu tedbirlere başvurmamaktadır.

                Ancak, bunun bedelini de, ABD, Yunanistan’ı kullanarak ve kışkırtarak Dedeağaç’ta kurduğu askeri ve üs yığınakla Türkiye’yi kuşatma ve tehdit eder hale gelmiştir.Böylece sıkıştırarak kendi çizgisine çekip boyun eğmeye, bu gerçekleşmediği takdirde Yunanistan-PKK-PYD-DEAŞ ile bir çatışmaya sürükleyeceğini alenen belli ederek, bedelini ödetmeye çalışmaktadır.

                Ülkemizde, ilk başta bu enerji krizi fiyat artışları ile kendini hissettirmekle birlikte, Türkiye diz çöküp dediklerini yapar duruma gelmez, ülke çıkarlarımız neyse, o noktada olması gereken Onurlu duruşunu devam ettirir ise, doğal gaz boru hatlarının sabotaj vasıtasıyla patlatılması ve/veya devre dışı bırakılması dahil, bu krizle karşı karşıya kalacağı ihtimal dahilindedir.

                Bana göre ülkemizin, Avrupa’dan daha çok ve fazlasıyla etkilenecekmiş gibi, olabilecek her türlü tedbiri alması ve uygulaması gerekmektedir. Bunun için alınacak çok tedbir ve yapılacak uygulama vardır. Uzun vadede uygulanacak yapısal reformlarla yapılabilecek işlerin yanında, kısa vadede hemen uygulamaya konulabilecek iş ve işlemler vardır. Biz burada bir kaçını örnek verelim.

                En başta dinimizin de en önemli emirlerinden olan, israfa son verilip, tasarrufa büyük önem verilmeli ve bunun uygulamaları hemen başlatılmalıdır.

                Örneğin, ben beni bileli yanlış bir uygulama olan ve bu güne kadar düzeltilmeyen sokak aydınlatma lambalarının hava kararmadan bir saat önce yanması, sabahları gün aydınlandıktan 1-2 saat sonra kapatılası uygulaması, olması gereken noktaya çekilmelidir.

                Sabah namazında, benim de cemaati olduğum camide 17-20 kişi cemaat varken, sadece en büyük avizede 21 ampul yanmaktadır.

                Diğer avizeleri de sayarsak yüzü geçmektedir. Halbuki,iki avizenin yandığı alan 17-20 kişilik cemaate namaz kılmak için yeter de, artarda. Bu örnek, istisna uygulamalar yapan din görevlilerimiz hariç ülke genelinde maalesef böyle. Buradan bu hassasiyeti gösteren din görevlisi kardeşlerimi canı gönülden tebrik ediyor, örnek teşkil etmesi için, tespit edilip 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 122. maddesine göre “Marifet iltifata tabidir.” kuralı gereğince bir maaş tutarı ödülle ödüllendirilmelidir ki, numune-i imtisal teşkil etsin.

                Diğer kamu kurumlarımızı saymayacağım. Kamudan 28 yıl 11 ay üzerinden çalışarak emekli olmuş birisi olarak,yakınen biliyorum ki, al birini vur ötekine. Uygulama yanlışlık ve aksaklıkları sonucu enerji israfı diz boyu.

                Başta klima ve elektrikli ısıtıcı saltanatı, araç saltanatı acilen başta kamuda olmak üzere sona erdirilmelidir.

                Burada, kamu kurumlarının tümündeki enerji israfı uygulamalarını sıralamaya kalkarsak, sayfalarca tutar ve yazı yazı olmaktan çıkar. Bir yüksek lisans veya doktora tezi haline gelir.

                Sonuç olarak, kamu-özel sektör ve vatandaş ayrımı yapılmadan tümünü kapsayacak şekilde, bilinçli ve istisnasız bir enerji tasarrufu uygulamalıyız. Bu konuda da, istikrarlı ve tutarlı olunmalıdır.

                Memurun odasındaki elektrik ocağını yasaklarken, Amirlerin odasındaki klimalar çalıştırılmaya devam ederse veya edecekse, hiç başlatmamak daha iyidir. Çünkü balık baştan kokar ama yıllarca çifte standartlı işler uygulana uygulana, balığın kokusu kuyruğuna gelmiştir ve bağışıklık kazanılmıştır. Dolayısıyla insanların vicdanında “ Oğlum Hurşit, kendin söyle kendin işit.” kanaati oluşmuştur.Bunu %100 tersine çevirecek, uygulamalı kararlar ve uygulayıcı Amir ve Erk gücü gerekmektedir. Sözden ziyade uygulama ve amele, yani icraata geçilmelidir.

                Basra harap olmadan bunları uygulayalım. Basra harap olduktan sonra, dilim söylemeye varmıyor ama Amerikan conileriyle, özgürlükleri elinden alınmış birer insan ve toplum olmamak için çok savaşır, çok mücadele ederiz. Sonuçta özgürlük ve bağımsızlığımızı koruruz. Ama, ülke olarak da, vatandaşlar olarak da, korkunç derecede pahalıya mâl olur. Buna fırsat vermemeliyiz ve ülkemizi 50 yıl, 100 yıl ekonomik ve sosyal yönden geri bırakacak olaylarla karşı karşıya bırakmamalıyız.

                Bu yola girilmeden, kolay ve olması gerekeni, olması gereken zaman ve şekillerde, en kısa zamanda yaparak,bu işi minimum maliyetle başaralım. Tarihinde, çok daha zor zaman ve şartlarda, çok daha da zor mücadelelerle birçok badireyi atlatarak, zoru başarmış ve zafere ulaşmış bir milletin evlatları olarak, bunu başarmak, Devletimiz ve Necip milletimiz için zor olmasa gerek.

                Konumuz enerji olduğu için bunları dile getirdik. Bir başka yazımızda da kısmet olursa, toplum ve insanlarımızda kanayan bir yara olan vicdanları rahatsız eden, gıda ve ekmek israfını kaleme alıp yazacağız.

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Yazarın Diğer Yazıları

KENDİN OLARAK KALABİLMEK
17 Aralık 2023 10:07

KIZILAY
06 Kasım 2023 10:07

NEZAKET VE NAZİK OLMA
16 Ekim 2023 10:07

EĞİTİM – RANDEVU – KUL HAKKI
11 Eylul 2023 10:07

RAHMETLİ VALİ RECEP YAZICIOĞLU -3-
14 Ağustos 2023 10:07

KİŞİLERLE UĞRAŞMAK NEYİN BELİRTİSİDİR?
03 Temmuz 2023 10:07

İT KOVALAMAKTAN ET SATAMAMAK
06 Mayıs 2023 10:07

BİR BAYRAMIN ARDINDAN
24 Nisan 2023 10:07

SU TÜKETİMİ VE İSRAFI
17 Nisan 2023 10:07

TARİHTEKİ DİL FARKI GÜNÜMÜZ ANLATIM VE ANLAŞILANLARI
03 Nisan 2023 10:07

NUMUNE-İ İMTİSAL RAHMETLİ İSMAİL ÖZER HOCA
27 Mart 2023 10:07

18 MART, AZİZ ŞEHİTLERİMİZ VE GÜNÜMÜZ GENÇLİĞİNİN BAZILARI
19 Mart 2023 10:07

DEPREM VE YAĞMUR BEREKETİ
12 Mart 2023 10:07

SİYASİLER SEÇİM DERDİNDE, VATANDAŞ DEPREMİN SORUNLARI DERDİNDE
05 Mart 2023 10:07

DEPREMİN ACILARI VE YARALARI SARILIRKEN
26 Şubat 2023 10:07

DEPREMİN ACILARI VE YARALARI SÜRERKEN
19 Şubat 2023 10:07

DOĞAL AFETLER, DEPREM, SABIR VE ŞÜKÜR
12 Şubat 2023 10:07

İNSANLAR NEDEN MUTSUZ ?
05 Şubat 2023 10:07

TÜRKİYE NEDEN BUĞDAY İTHAL ETMEKTEDİR ?
29 Ocak 2023 10:07

İYİ BİR İNSAN OLABİLMEK
22 Ocak 2023 10:07

Nesrin Bora
15 Ocak 2023 10:07

BİR PAZAR, BİR KALEM, BİR YAZAR VE BİR KONU BAŞLIĞI
08 Ocak 2023 10:07

RAHMETLİ VALİ RECEP YAZICIOĞLU - 2 -
01 Ocak 2023 10:07

İSRAF VE VERİM EKONOMİSİ, BİR PİRİNÇ BİR ÇAVDAR TANESİ
25 Aralık 2022 10:07

BABAYA SAYGI VE ERZURUM’LU ERCÜMENT VE OĞLU GÜRBÜZ SUSAM BEY
18 Aralık 2022 10:07

BİR TEK GIDA TASARRUFU ÜZERİNE BİR HİKÂYE
12 Aralık 2022 10:07

SERBEST PİYASA-NARH VE MUTLU SON
04 Aralık 2022 10:07

DEĞER ÖLÇÜLERİMİZ VE ANADOLU KADINININ İRFAN VE BASİRETLİLİĞİ
27 Kasım 2022 10:07

TÜRKİYE’DE BÜROKRATİK ANLAYIŞ VE UYGULAMALARI
21 Kasım 2022 10:07

İŞ ADAMI NAZİF BEY, OĞLU SELİM BEY VE PROF. MEHMET BEY
13 Kasım 2022 10:07

OKUMA ALIŞKANLIĞI VE DOMUZ YAĞLI GIDALAR
06 Kasım 2022 10:07

DÜNYA GÜNDEMİ NEDEN BU KADAR SIK DEĞİŞİYOR?
30 Ekim 2022 10:07

İSRAF ÜZERİNE GIDA VE EKMEK İSRAFI
24 Ekim 2022 10:07

RAHMETLİ VALİ RECEP YAZICIOĞLU (1)
17 Ekim 2022 10:07

EĞİTME GİDEKEN RAHMETLİ KADİR USTALARIN HACI DAYI
03 Ekim 2022 10:07

RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI NEREYE EVRİLİYOR
26 Eylul 2022 10:07

HELAL KAZANÇ İLE HATIRLANMA VE DEMİRCİ MUSTAFA TURACI DEDE
19 Eylul 2022 10:07

EĞİTİM VE ÖĞRETİM
12 Eylul 2022 10:07

DÜNYA’NIN GİDİŞATI İLE İLGİLİ BAZI ÖNGÖRÜLERİMİZ
06 Eylul 2022 10:07

POZİTİF BAKMAK
29 Ağustos 2022 10:07

HELALLEŞME: MUSTAFA TURACI VE ARİFİN MUSA DAYI
22 Ağustos 2022 10:07

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE KERBELA VE KOLTUK HIRSI
15 Ağustos 2022 10:07

AHLAK EREZYONU VE PANKART
08 Ağustos 2022 10:07

ASALET
01 Ağustos 2022 10:07

3. DÜNYA SAVAŞI BAŞLADI MI ?
25 Temmuz 2022 10:07

BİR BAYRAMI GERİDE BIRAKIRKEN
18 Temmuz 2022 10:07

SEVİMSİZLİK SENDROMU
04 Temmuz 2022 10:07

İ N T İ K A M S E N D R O M U
27 Haziran 2022 10:07

BABALAR VE GÜNLER
20 Haziran 2022 10:07

SÖYLESEM TESİRİ YOK, SUSSAM GÖNÜL RAZI DEĞİL
13 Haziran 2022 10:07

EĞİTİM VE YAVRULARIMIZ
06 Haziran 2022 10:07

DENEYİM PAYLAŞIMI -8-
30 Mayıs 2022 10:07

BURSA'DA ZAMAN
23 Mayıs 2022 10:07

TÜRKİYE' DE İKTİDAR İLE MUHALEFETİN 14. KATININ DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
16 Mayıs 2022 10:07

BERBER ALİ YAKA’NIN TERS ŞİİRİ
09 Mayıs 2022 10:07

ESKİ GÜNLER-RAMAZANLAR-BAYRAMLAR NOSTALJİSİ VE EMPERYAL KÖLE UYKUSU
01 Mayıs 2022 10:07

DENEYİM PAYLAŞIMI - 6 – 70’LİK AŞKA KURBAN GİDEN SAKAL VE BEKİR BATTAL
25 Nisan 2022 10:07

DENEYİM PAYLAŞIMI -5-
18 Nisan 2022 10:07

DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ (WHO)
11 Nisan 2022 10:07

ULUSLARARASI ÇALIŞMA ÖRGÜTÜ (UÇÖ, İngilizce karşılığı ILO)
04 Nisan 2022 10:07

DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜ (DTÖ), İngilizce’si WORLD TRADE ORGANİZATİON (WTO)
28 Mart 2022 10:07

DOLAR NEDEN DÜNYA PARASIDIR?
21 Mart 2022 10:07

DENEYİM PAYLAŞIMI 4 ÖĞRETMEN MEHMET KOÇ
14 Mart 2022 10:07

NATO
07 Mart 2022 10:07

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER CEMİYETİ (TEŞKİLATI)
28 Şubat 2022 10:07

TÜSİAD
21 Şubat 2022 10:07

ABD MERKEZ BANKASI FED
14 Şubat 2022 10:07

DENEYİM PAYLAŞIMI -3- DAĞDAKİ VE ŞEHİRDEKİ DERVİŞ
07 Şubat 2022 10:07

ABD MARSHALL YARDIMI VE SÜT TOZUNUN YERLİ UN VE SÜTLE SAVAŞI
31 Ocak 2022 10:07

GELİR DAĞILIMI VE ADALETSİZLİĞİ
22 Ocak 2022 10:07

DENEYİM PAYLAŞIMI - 2 -
14 Ocak 2022 10:07

ENFLASYONLA MÜCADELEDE KAMU HARCAMALARI
09 Ocak 2022 10:07

DENEYİM PAYLAŞIMI - 1 -
03 Ocak 2022 10:07

İLK YAZIMIZA BAŞLARKEN
20 Aralık 2021 10:07

MERKEZ BANKASI GERÇEĞİ
26 Aralık 2021 10:07

Tüm Yazılar