Abdullah EROĞLU

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE KERBELA VE KOLTUK HIRSI

15 Ağustos 2022 02:25

Bu ay Muharrem ayı olması münasebetiyle, İslam tarihinde bu ayda zuhur eden en acı olaylardan birisi olan KERBELA olayını, Kocaeli Kandıra’da yaşayan muhtelif ve güncel konularda yazılar yazan kıymetli kardeşim Dursun YILMAZ bey, akıcı bir üslup ve tüm yönleriyle aydınlatan bir yazı kaleme almışlar. Bende kendisinden izin alarak siz değerli okuyucularımızla paylaşmak istedim. Yazıyı alıntı yapmama müsaade ettikleri için Dursun YILMAZ beye teşekkür ediyorum.

10 Muharrem 61 = 8 Ağustos 2022

Bağdat'ın 100 km güney batısında yer alan Kerbela, Arapçada ''yumuşak zemin'' anlamına gelen Kerbele kökünden gelmektedir.

Kerbela, Hz Peygamberin torunu, Hz Hüseyin ve yanında bulunan Ehli Beyt'ten 72 kişinin, 10 Ekim 680 de hunharca şehit edilişi ile hüzünle anılan yer olarak İslam tarihine geçmiştir.

Olayın yaşandığı 10 Muharrem 61 Hicri Takvim, o gün Miladi 10 Ekim 680 idi... Şia ve Türkiye deki bazı Alevi gruplar Kerbela'yıanma günü olarak 10 Ekim'i esas alırlar.

Hicri Takvim, Ay'ın dünyanın etrafında ki dönüşüne göre hesaplanır ve Ay Dünyanın etrafını 12 ay355 günde tamamlar. Miladi Takvim, Dünyanın Güneşin etrafındaki dönüşüne göre hesaplanır ve Dünya güneşin etrafındaki dönüşünü 365 günde tamamlar... Aradaki bu10 günlük farktan dolayı Ramazan ayı her yıl bir önceki yıla göre 10 gün erken başlar.

Kerbela olayı da bu sebepten geçen yıl 18 Ağustos 2021 de iken, bu yıl 8 Ağustos 2022 de anılmaktadır.

Peygamberimizin vefatından sonra, onun yerine geçip Müslümanların işlerini yürütecek olan Halife / Devlet Başkanı Müslümanların Biat'ı - Rızası - Seçimi ile göreve başlamıştır. Hz Ebu Bekir, Hz Ömer, Hz Osman ve Hz Ali böyle göreve gelmiştir.

Arap kabileleri arasında var olan kavmiyet asabiyeti, kendi kabilesi ile övünme, kendi kabilesini diğerlerinden üstün görme yarışı vardı.Peygamberimizin mensubu olduğu Haşimoğulları ile Ümeyyeoğulları arasındaki üstünlük yarışı ÜmeyyeoğullarındanHz. Osman Halife olunca çekişme yeniden gün yüzüne çıkmış, Ümeyyeoğulları yani Emeviler mensuplarının Hz. Osman'a yaptıkları baskılar neticesinde, bütün Valiler ve İdari işlere Emevi kabilesinden olanlar tayin edilmişti. Bu üstünlük yarışında fazla ileri gidilince Hz Osman'a karşı isyanlar başlamıştır. İsyancılar Hz. Osman'ın görevi bırakmasını talep etmişlerdi, o bırakmamakta direnince,  Hz Ali oğulları ile birlikte, Hz. Osman'ın evini koruma altına almasına rağmen bir grup isyancı yan binayı kullanarak eve dam kısmından girip Hz. Osman'ı şehit etmişlerdir.

Bu olaydan sonra halk Halife olarak Hz Ali'ye Biat etmiş, onu seçmiştir. Hz. Osman tarafından Şam Valisi olarak tayin edilen Ebu Sufyan'ın oğlu Muaviye, Hz Ali'nin Halifeliğini tanımadı. Hz. Ali ordusu ile Muaviye'nin üzerine gitti. Fırat havzasında Rakka'nın doğusunda bulunanSıffin'de karşılaşan iki ordu savaşa girmedi. Hz. Ali'nin bir suikast ile şehit edilmesinden sonra, seçim ve biat olmaksızın Muaviye Halifeliğini ilan etti. Kimsenin rızasını aramadı, kabul eden etti, kabul etmeyenler öldürüldü.

İlk 4 Halifede uygulanan BİAT, RIZA, EVET'E dayalı, yani seçime dayalı, halkın rızasına dayalı sistem, Muaviye ile başlayan ve Bizans’tan alınan Babadan oğula saltanat sistemi, saray ve harem sistemi kurulmuş ve bu sistem, Abbasiler, Selçuklular, Osmanlılar ile Cumhuriyete kadar devam etmiştir. Hatta, alternatifli çok partili seçimlere geçilen 1950’lere kadar devam etmiştir...

Muaviye ölümünden önce,  oğlu Yezid 'i kendisinden sonra Halife olarak ilan etti.  Böylece İslam tarihinde Babadan oğula saltanat dönemi başlamış oldu. Muaviye'nin ölümünden sonra, Yezid'inHalifeliğini kabul etmeyen Şehirlerden biri olan Kûfe'nin ileri gelenleri, Hz. Hüseyin'e elçiler gönderip mektuplar yazarak, kendisinin Halifeliğine Biat edeceklerini söyleyip Şehirlerine davet ettiler. Hz Hüseyin,  Ehli Beytten küçük bir kafile ile Kûfe'ye gitmek üzere yola çıktı.  Bu haberi alan Yezid, kendisine bağlı ordu birliklerini bölgedeki şehirlere sevk etti ve Basra Valisi Ubeydullah bin Ziyad'ı bu orduların başına getirdi. Bin Ziyad, cennetle müjdelenen Saad b. Ebu Vakkas'ın oğlu Ömer'i ordu komutanı tayin etti ve Hüseyin'i durdur,  Yezid'ebiat ederse ona dokunmadan geri gönder, şayet biat etmezse, onu öldürdüğünü Yezid'e bildir, bunu yaparsan Rey Valiliği senindir''  dedi.

Hz Hüseyin, Yezid'e biat etmeyi reddetti.  Biat etmeden geri dönmelerine ise izin verilmedi.10 muharrem 61 / 10 Ekim 680 her iki taraf sabah namazından sonra savaş vaziyeti aldı. Hz Hüseyin,  Kûfe’lilere son bir çağrı yaparak, kendisini davet edenlerin isimlerini tek tek saydı ve davetlerine sadık kalmalarını istedi ama oradakiler, biz böyle bir şey yapmadık diyerek inkar ettiler.

Ömer b. Sa'dbir ok atarak savaşı başlattı. Hüseyin'in yanında bulunanlar onun etrafını sardı, çok kalabalık olan orduya karşı, insanlık tarihinin gördüğü en büyük yiğitliği göstererek teker teker şehit düştüler. Nihayet sadece Hüseyin hayatta kaldı, yanına gelenlerin hiç biri ona saldırmaya cesaret edemiyorlardı. Husayn b. Numeyr'in attığı ok Hz Hüseyin'in boğazına saplandı ve topluca yaptıkları saldırı sonucu Hz Hüseyin'i şehit ettiler. Çadırları yağmalayanlar Hz Hüseyin'in oğlu Zeynelabidin'i buldular.Şemir adlı komutan onu da öldürmek istedi ise deyanındakiler, o hasta zararsız bir çocuktur deyince vazgeçtiler. Sonuçta, Hz. Hüseyin de dahilolmak üzere Kerbela'da 72 kişi şehit edilmiştir. Yezid'in ordusundan ise 88 kişi ölmüştür.

Bu elim olaydan sonra, Yezid b. Muaviye, Ubeydullah b. Ziyad, Ömer b. Sa'd b. Ebu Vakkas, Müslümanların en çok nefret ettiği kişiler olmuşlardır. Türklerin İslam'ı kabulünden bu yana, hiç bir Sünni Müslüman Türk aile oğluna, Muaviye ve Yezid adını koymamıştır. Muaviye, Peygamberimizin vahiy katiplerinden biri olmasına rağmen böyledir.

Bu Türk Sünni Müslümanlar tarafından kendisine karşı zımmen alınmış bir tavırdır.

Buraya kadar yazıyı aynen aktardım. Kerbela’da şehit edilen Peygamber efendimiz (S.A.V.)’in torunu Hz. Hüseyin ile 72 şehidimizin Ruhları şâd, mekanları cennet olsun.

İslam tarihinde maalesef çok üzücü bir olay olan Kerbela hadisesinin tabanına inildiğinde, halife koltuğunda kimin oturacağı, hangi sülalenin veya kabilenin sözünün geçeceği, diğer bir ifadeyle erk gücünün kimlerde olacağı konusunda ilk başkaldırı ve isyanın başladığı ve başlatıldığı, sonucunda savaş ve şehitlerin verildiği üzücü ve bir o kadar da elim bir hadisedir.

Günümüze geldiğimizde de, pek değişen bir şey olmadığı gibi, erk savaşlarının ivme kazanarak ve daha çok ayak oyunlarının devam edegeldiği bir durum söz konusudur.

Demokrasiyle yönetilen ve seçimlerin yapıldığı ülkelerde ve ülkemizde bile, rakip adayların liste dışı kalması ve kendilerinin aday gösterilmesi veya listede yer alması konusunda her türlü ayak oyunu, hile, iftira ve karalamaların çok yaygın ve şiddetli bir şekilde yapıldığı görülmektedir.

Bu şekilde gücü eline geçirenler kerameti kendinden menkul zannetmekte, bir sonraki döneme bırakın rakip aday çıkmasını, çalıştığı kadrolarda bile kendisini aşacak, işinde başarılı olacak insanlarla çalışmak yerine, daha çok yeteneksiz ve iş kabiliyeti açısından düşük profilli insanlarla ve kadrolarla çalışmayı yeğlemektedirler.

Bunu yapmayıp da yetenek, başarı, liyakat gibi faktörteri ön planda tutarak hareket eden ve/veya bunlara bağlı kalması öngörülen insanlar, düşman kategorisinde değerlendirilerek, uzak kalmaları ve dışlanmaları konusunda büyük bir gayret ve çaba ile her türlü hile ve iftiraların kurbanı olacak şekilde hedef tahtası haline getirilmektedirler.

Tarihlerden beri bu böyle gelmiş, böyle gidiyor ama, daha sonraki yıllar ve asırlarda neler olur bilinmez.

Ancak, olmadık zamanda olmadık şeyler, umulmadık zamanda umulmadık gelişmeler olur ki, olması akla hayale bile gelmeyecek olay ve uygulamalar tezahür edebilir.

Bu olaylar erk gücünü elinde bulunduranların istek ve arzusu dışında, dünyada sermaye ve yönetim gücünü elinde bulunduranların, diğer bir deyişle emperyalistlerin ve çıkar gruplarının istek ve arzularıyla örtüşüp örtüşmemesine de bağlıdır.

Umarız ki düzelir. Yoksa insanlık daha çok badirelerden geçecek ve sıkıntılar yaşamaya devam edecektir.

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Yazarın Diğer Yazıları

KENDİN OLARAK KALABİLMEK
17 Aralık 2023 02:25

KIZILAY
06 Kasım 2023 02:25

NEZAKET VE NAZİK OLMA
16 Ekim 2023 02:25

EĞİTİM – RANDEVU – KUL HAKKI
11 Eylul 2023 02:25

RAHMETLİ VALİ RECEP YAZICIOĞLU -3-
14 Ağustos 2023 02:25

KİŞİLERLE UĞRAŞMAK NEYİN BELİRTİSİDİR?
03 Temmuz 2023 02:25

İT KOVALAMAKTAN ET SATAMAMAK
06 Mayıs 2023 02:25

BİR BAYRAMIN ARDINDAN
24 Nisan 2023 02:25

SU TÜKETİMİ VE İSRAFI
17 Nisan 2023 02:25

TARİHTEKİ DİL FARKI GÜNÜMÜZ ANLATIM VE ANLAŞILANLARI
03 Nisan 2023 02:25

NUMUNE-İ İMTİSAL RAHMETLİ İSMAİL ÖZER HOCA
27 Mart 2023 02:25

18 MART, AZİZ ŞEHİTLERİMİZ VE GÜNÜMÜZ GENÇLİĞİNİN BAZILARI
19 Mart 2023 02:25

DEPREM VE YAĞMUR BEREKETİ
12 Mart 2023 02:25

SİYASİLER SEÇİM DERDİNDE, VATANDAŞ DEPREMİN SORUNLARI DERDİNDE
05 Mart 2023 02:25

DEPREMİN ACILARI VE YARALARI SARILIRKEN
26 Şubat 2023 02:25

DEPREMİN ACILARI VE YARALARI SÜRERKEN
19 Şubat 2023 02:25

DOĞAL AFETLER, DEPREM, SABIR VE ŞÜKÜR
12 Şubat 2023 02:25

İNSANLAR NEDEN MUTSUZ ?
05 Şubat 2023 02:25

TÜRKİYE NEDEN BUĞDAY İTHAL ETMEKTEDİR ?
29 Ocak 2023 02:25

İYİ BİR İNSAN OLABİLMEK
22 Ocak 2023 02:25

Nesrin Bora
15 Ocak 2023 02:25

BİR PAZAR, BİR KALEM, BİR YAZAR VE BİR KONU BAŞLIĞI
08 Ocak 2023 02:25

RAHMETLİ VALİ RECEP YAZICIOĞLU - 2 -
01 Ocak 2023 02:25

İSRAF VE VERİM EKONOMİSİ, BİR PİRİNÇ BİR ÇAVDAR TANESİ
25 Aralık 2022 02:25

BABAYA SAYGI VE ERZURUM’LU ERCÜMENT VE OĞLU GÜRBÜZ SUSAM BEY
18 Aralık 2022 02:25

BİR TEK GIDA TASARRUFU ÜZERİNE BİR HİKÂYE
12 Aralık 2022 02:25

SERBEST PİYASA-NARH VE MUTLU SON
04 Aralık 2022 02:25

DEĞER ÖLÇÜLERİMİZ VE ANADOLU KADINININ İRFAN VE BASİRETLİLİĞİ
27 Kasım 2022 02:25

TÜRKİYE’DE BÜROKRATİK ANLAYIŞ VE UYGULAMALARI
21 Kasım 2022 02:25

İŞ ADAMI NAZİF BEY, OĞLU SELİM BEY VE PROF. MEHMET BEY
13 Kasım 2022 02:25

OKUMA ALIŞKANLIĞI VE DOMUZ YAĞLI GIDALAR
06 Kasım 2022 02:25

DÜNYA GÜNDEMİ NEDEN BU KADAR SIK DEĞİŞİYOR?
30 Ekim 2022 02:25

İSRAF ÜZERİNE GIDA VE EKMEK İSRAFI
24 Ekim 2022 02:25

RAHMETLİ VALİ RECEP YAZICIOĞLU (1)
17 Ekim 2022 02:25

DÜNYA ENERJİ KRİZİ VE ÜLKEMİZ UYGULAMALARI
10 Ekim 2022 02:25

EĞİTME GİDEKEN RAHMETLİ KADİR USTALARIN HACI DAYI
03 Ekim 2022 02:25

RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI NEREYE EVRİLİYOR
26 Eylul 2022 02:25

HELAL KAZANÇ İLE HATIRLANMA VE DEMİRCİ MUSTAFA TURACI DEDE
19 Eylul 2022 02:25

EĞİTİM VE ÖĞRETİM
12 Eylul 2022 02:25

DÜNYA’NIN GİDİŞATI İLE İLGİLİ BAZI ÖNGÖRÜLERİMİZ
06 Eylul 2022 02:25

POZİTİF BAKMAK
29 Ağustos 2022 02:25

HELALLEŞME: MUSTAFA TURACI VE ARİFİN MUSA DAYI
22 Ağustos 2022 02:25

AHLAK EREZYONU VE PANKART
08 Ağustos 2022 02:25

ASALET
01 Ağustos 2022 02:25

3. DÜNYA SAVAŞI BAŞLADI MI ?
25 Temmuz 2022 02:25

BİR BAYRAMI GERİDE BIRAKIRKEN
18 Temmuz 2022 02:25

SEVİMSİZLİK SENDROMU
04 Temmuz 2022 02:25

İ N T İ K A M S E N D R O M U
27 Haziran 2022 02:25

BABALAR VE GÜNLER
20 Haziran 2022 02:25

SÖYLESEM TESİRİ YOK, SUSSAM GÖNÜL RAZI DEĞİL
13 Haziran 2022 02:25

EĞİTİM VE YAVRULARIMIZ
06 Haziran 2022 02:25

DENEYİM PAYLAŞIMI -8-
30 Mayıs 2022 02:25

BURSA'DA ZAMAN
23 Mayıs 2022 02:25

TÜRKİYE' DE İKTİDAR İLE MUHALEFETİN 14. KATININ DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
16 Mayıs 2022 02:25

BERBER ALİ YAKA’NIN TERS ŞİİRİ
09 Mayıs 2022 02:25

ESKİ GÜNLER-RAMAZANLAR-BAYRAMLAR NOSTALJİSİ VE EMPERYAL KÖLE UYKUSU
01 Mayıs 2022 02:25

DENEYİM PAYLAŞIMI - 6 – 70’LİK AŞKA KURBAN GİDEN SAKAL VE BEKİR BATTAL
25 Nisan 2022 02:25

DENEYİM PAYLAŞIMI -5-
18 Nisan 2022 02:25

DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ (WHO)
11 Nisan 2022 02:25

ULUSLARARASI ÇALIŞMA ÖRGÜTÜ (UÇÖ, İngilizce karşılığı ILO)
04 Nisan 2022 02:25

DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜ (DTÖ), İngilizce’si WORLD TRADE ORGANİZATİON (WTO)
28 Mart 2022 02:25

DOLAR NEDEN DÜNYA PARASIDIR?
21 Mart 2022 02:25

DENEYİM PAYLAŞIMI 4 ÖĞRETMEN MEHMET KOÇ
14 Mart 2022 02:25

NATO
07 Mart 2022 02:25

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER CEMİYETİ (TEŞKİLATI)
28 Şubat 2022 02:25

TÜSİAD
21 Şubat 2022 02:25

ABD MERKEZ BANKASI FED
14 Şubat 2022 02:25

DENEYİM PAYLAŞIMI -3- DAĞDAKİ VE ŞEHİRDEKİ DERVİŞ
07 Şubat 2022 02:25

ABD MARSHALL YARDIMI VE SÜT TOZUNUN YERLİ UN VE SÜTLE SAVAŞI
31 Ocak 2022 02:25

GELİR DAĞILIMI VE ADALETSİZLİĞİ
22 Ocak 2022 02:25

DENEYİM PAYLAŞIMI - 2 -
14 Ocak 2022 02:25

ENFLASYONLA MÜCADELEDE KAMU HARCAMALARI
09 Ocak 2022 02:25

DENEYİM PAYLAŞIMI - 1 -
03 Ocak 2022 02:25

İLK YAZIMIZA BAŞLARKEN
20 Aralık 2021 02:25

MERKEZ BANKASI GERÇEĞİ
26 Aralık 2021 02:25

Tüm Yazılar