İstanbul/Ankara

❮❯

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları devam ediyor

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne 163 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin bilgi verildi.

İsrail güçlerinin son 24 saatte Gazze Şeridi'nde yönelik saldırılarında 92 Filistinlinin daha hayatını kaybettiği, 130 Filistinlinin yaralandığı belirtildi.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının 31 bin 645'e, yaralı sayısının da 73 bin 676'ya ulaştığı bildirildi.

Sağlık Bakanlığı ayrıca enkaz altında ve yol kenarlarında ölülerin bulunduğunu ancak İsrail güçlerinin engellemesi nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığını kaydetti.

 

 

İsrail güçleri işgal altındaki Batı Şeria'da 25 Filistinliyi gözaltına aldı

Filistin Esirler Cemiyeti ile Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyetinin ortak açıklamasında, İsrail güçlerinin Batı Şeria'daki baskınlarına devam ettiği belirtildi.

İsrail güçlerinin dünden bu yana işgal altındaki Batı Şeria'nın El Halil, Kalkilya, Beytüllahim, Cenin, Tulkerim ve Ramallah kentleri ile Kudüs'te en az 25 Filistinliyi gözaltına aldığı ifade edildi.

Gözaltına alınanlar arasında bir kadın, bir çocuk ve bir yaralının yanı sıra daha önce serbest bırakılmış Filistinli tutukluların da bulunduğu belirtildi.

Açıklamada ayrıca Gazze sakinlerinden kanser hastası Filistinli bir kadının tedavisinin tamamlanması için Kudüs'e gittiği sırada gözaltına alındığı bilgisine yer verildi.

 

 

BM: Kıtlığın eşiğindeki Gazze’ye engelsiz ve sürekli erişim son derece hayati bir mesele

Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), Gazze'de insanların kıtlığın eşiğinde olduğunu vurgulayarak, bölgeye engelsiz ve sürekli erişimin "hayat memat meselesi" olduğunu bildirdi.

UNRWA'nın X sosyal medya platformundan yapılan paylaşımda, "Gazze'de insanlar kıtlığın eşiğinde. UNRWA'nın kritik insani yardımlarla (Gazze’de) mümkün olduğu kadar çok sayıda insana ulaşabilmesi gerekiyor." ifadelerine yer verildi.

Gazze Şeridi'nin tamamına güvenli, engelsiz ve sürekli erişimin "hayat memat meselesi" olduğu vurgulanan paylaşımda, Ajansın Gazze'de mümkün olduğunca çok sayıda insana ulaşabilmesinin en etkili ve güvenli şeklinin kara yolu üzerinden olduğunun altı çizildi.

Ayrıca, UNRWA gönderisinin altında Gazze’ye yardımların nasıl ulaştırıldığına ilişkin bilgi veren video paylaşıldı.

UNRWA videosunda, sadece, İsrail ile Gazze arasındaki ana ticari sınır kapısı olan Kerem Ebu Salim (Şalom) ve Mısır'ın kontrolündeki Refah sınır kapılarının açık olduğu hatırlatılırken, Gazze Şeridi'nin sırasıyla kuzey ve doğu kesiminde bulunan Beyt Hanun (Erez) ve Mintar (Karni) kapılarının şu an kapalı olduğu belirtildi.

Videoda, Gazze'nin doğusunda bulunan Şucaiyye (Nahal Oz) Sınır Kapısı ve Gazze Şeridi'nin güney kesimindeki Refah şehrinin doğusunda bulunan ticaret kapısı El-Avde'nin (Sufa) kalıcı şekilde kapalı olduğu da hatırlatıldı.

Havadan yapılan insani yardımların masraflı ve kapasitelerinin sınırlı olduğuna dikkat çekilen videoda, bu yöntemle dağıtılan yardımların sivillere zarar verebileceği kaydedildi.

Son olarak, Gazze’nin liman altyapısının büyük gemilerin yanaşması için yetersiz olduğu da belirtildi.

AB, ABD, İngiltere ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin ortaklığında Gazze'ye Kıbrıs Adası üzerinden deniz koridoru girişimi çerçevesinde gıda malzemesi taşıyan ilk gemi hafta içinde yola çıkmıştı.

Gazze'deki Filistin hükümeti: İsrail ordusunun Şifa Hastanesi'ni basarak içeride ateş açması savaş suçudur

Gazze Şeridi'ndeki Filistin hükümeti, İsrail ordusunun Şifa Tıp Kompleksi'ni (Şifa Hastanesi) tanklarla, insansız hava araçlarıyla (İHA) ve silahlarla basarak içeride ateş açmasını, "İsrail'in sağlık sektörünü ortadan kaldırma ve hastaneleri yok etme yönündeki kasıtlı niyetini doğrulayan" savaş suçu olarak nitelendirdi.

Gazze'deki hükümetin medya ofisinin Telegram hesabından konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun, sabahın erken saatlerinden itibaren Şifa Hastanesi'ne tanklar, ağır silahlı askerler ve insansız hava araçlarıyla baskın düzenleyerek hastanenin içinde ateş açmaya başladığı, bunun yaralılar, hastalar ve yerinden edilmiş insanlar arasında korku ve paniğe yol açtığı kaydedildi.

Açıklamada, "İsrail ordusunun Şifa Tıp Kompleksi'ni tank, İHA ve silahlarla basarak içeride ateş açması, İsrail'in sağlık sektörünü ortadan kaldırma ve hastaneleri yok etme yönündeki niyetini doğrulayan savaş suçudur." ifadesine yer verildi.

Bu durumun hastanedeki binlerce insanın hayatını tehdit ettiği dile getirilen açıklamada, bu yapılanlar "halen çeşitli suçlar ve katliamlar işleyen, sağlık sektörünü ortadan kaldırma, hastaneleri yok etme niyetinde olan" İsrail ordusunun kara siciline eklenen bir savaş suçu olarak nitelendirildi.

"İşgal ordusunun Şifa Tıp Kompleksi'ne baskın yapmasını en güçlü ifadelerle kınıyor ve bunu açık bir savaş suçu, uluslararası hukukun ihlali, uluslararası anlaşmaların ihlali ve insanlığa karşı suç olarak değerlendiriyoruz." ifadesi kullanılan açıklamada, sağlık personeli, yaralılar, hastalar ve yerinden edilenlerin güvenliği ile yaşamlarından tamamen İsrail, ABD yönetimi ve uluslararası toplum sorumlu tutuldu.

İsrail'i dizginlemek ve sağlık sektörüne, tıbbi kurumlara, hastanelere yönelik saldırılarını, soykırım savaşını durdurmak için uluslararası örgütler ile tüm ülkelere derhal ve acilen müdahale etmeleri çağrısında bulunulan açıklamada, ayrıca "sağlık sektörünü yok etme planı çerçevesinde işlediği bu organize ve planlı suçlarını durdurması için" İsrail'e baskı yapmaları istendi.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı: İsrail'in Şifa Hastanesi'ne yaptığı uluslararası insancıl hukukun açık ihlalidir

Gazze Şeridi'ndeki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail güçlerinin Eş-Şifa Tıp Kompleksi'ni (Şifa Hastanesi) yoğun ateş eşliğinde kuşattığını belirterek, hastaneye yönelik yapılanları uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olarak nitelendirdi.

Bakanlıktan İsrail güçlerinin Gazze'deki Şifa Hastanesi'ni kuşatmasına ilişkin yazılı açıklama yapıldı.

Açıklamada, İsrail güçlerinin Şifa Hastanesi'ne yönelik yaptıkları uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olarak nitelendirildi.

Şifa Hastanesi'ne saldırının amacının Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki sağlık sistemini çökertmek olduğu kaydedilen açıklamada, hastanedeki sağlık personelinin, hastaların ve yerinden edilmiş kişilerin hayatlarından İsrail güçleri sorumlu tutuldu.

İsrail güçlerinin Gazze'deki Şifa Hastanesi'ni kuşattığı ve hastane çevresinde İsrail güçleri ile Filistinli direniş güçleri arasında şiddetli çatışmalar eşliğinde patlama sesleri duyulduğu belirtiliyor.

Gazze'nin kuzeyine aylardan sonra ikinci defa düzenli insani yardım ulaştı

Yaklaşık 4 aydan bu yana ikinci yardım partisi Gazze Şeridi'nin güneyi ile kuzeyini birbirine bağlayan Selahaddin Caddesi üzerinden Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya şehrine ulaştı.

AA muhabirinin yerel kaynaklardan edindiği bilgiye göre, İsrail ordusu, Cibaliya, Beyt Hanun ve Beyt Lahiya beldelerini içeren Kuzey Gazze Şeridi vilayetine 9 tırdan oluşan sınırlı insani yardımın girişine izin verdi.

Un, pirinç, konserve yiyecek ve şeker içeren ve Filistinli aşiretlerle işbirliği içinde Gazze hükümetinin güvenlik servislerinin himayesinde Cibaliya Mülyeci Kampı'na ulaşan yardım sevkiyatı Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'na (UNRWA) ait depolara yerleştirildi.

Gazze savaşıyla ilgili gelişmeleri takip etmek üzere hükümete bağlı olarak sosyal medya üzerinde kurulan "İç Cephe" plaftormundan dün yapılan açıklamada, 12 tırlık insani yardım konvoyunun Gazze'nin kuzeyine ulaştığı belirtilmişti.

UNRWA, Gazze hükümetine bağlı emniyet güçleri ve Filistinli aşiretlerin işbirliğinde ilk düzenli yardım dağıtımını dün gerçekleştirmişti.

Yaklaşık 4 ay sonra gerçekleşen bu yardıma erişebilmek için yüzlerce Filistinli UNRWA'ya ait bir dağıtım merkezine akın etmiş ve yardım dağıtımı kapsamında her aileye 5 kilogramlık un verilmişti.

Geçen kasım ayının sonundan bu yana Gazze Şeridi'nin kuzeyine hiçbir insani yardım ulaşmadı. Bu nedenle büyük bir kıtlığın yaşandığı bölgede, son verilere göre 27 kişi açlık ve susuzluktan hayatını kaybetti.