BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO
 Ceyhuni Mustafa AVCU
Ceyhuni Mustafa AVCU
Yazarın Makaleleri
KAVGAM
Kavgam kavgayı bitirmek Yürü ey dost sen de koş gel! Ölmeden cennete girmek Yürü ey dost sen de koş gel!   İnsan insanı yer mi hiç? Bu iş çirkin hem de çok güç Hak Yolunda olma gülünç Yürü ey dost sen de koş gel!   Ateşlere
YENİ VEKİLLERİMİZE
Bizler asil sizler vekil Unutmayın sakın bizi Biz çoğuluz sizler tekil Unutmayın sakın bizi   Emaneti verdik size Koşasınız işinize Hacet var mı başka söze? Unutmayın sakın bizi   Siz de insan biz de insan
HEP ÖYLE KALSIN
Sınavdan sınava koşan bütün çocuklarımıza…   Ne de çok parlakça, masumca yüzün Dilerim Mevla’mdan hep öyle kalsın Hile yok, kadife benzeri sözün Dilerim Mevla’mdan hep öyle kalsın   Sınavdan sınava koşarken her gün
HOŞ GELMİŞSİN EY RAMAZAN
On bir ayın sultanı sen Hoş gelmişsin ey Ramazan! Sevap sende türlü desen Hoş gelmişsin ey Ramazan!   İşte geldin gidiyorsun! Bize selam ediyorsun “Hazırlanın ha!” diyorsun Hoş gelmişsin ey Ramazan!   Kendin nursun hediye
SONUNCU KÖY
Bilir misin ey dost! Geldiğin yeri Buradan ötede başka köy yoktur. Geçiş var, yer de var dönülmez geri Herkes olgun yaşta gayri toy yoktur.   Ah! Etmek boşadır, inlemek boşa Yerinden sökülmez, sarılma taşa Ferman padişahın yalvarma kuşa Ne m
GİDİYORSUN İŞTE YİNE!
Gidiyorsun işte yine! Gülerek git gülerek gel Hasretinle yanar sine Gülerek git gülerek gel   Az misafir oldun bize Huzur sundun evimize Yönlendirdin nurdan ize Gülerek git gülerek gel   Nasip ise buluşuruz Halleşiriz, konuşuruz
SADECE BİR TEBESSÜM
Kahkahalarımı hep geri aldım Zaten hep lüzumsuz şeylerdi onlar Şimdi dönülmeyen bir ummana daldım Senin olsun alkışlar, koylar ve de kalyonlar   Bana ne para, ne mal ne de mülk lazım Sadece bir din ki halis muhlis Olmadı, olmayacakta artık sazım
HALİL USLU AĞABEYİN AZİZ HATIRASINA
Hakkın dostu idin Hakka kavuştun Var git güle- güle Halil Ağabey Belki üstadımla bile buluştun Var git güle- güle Halil Ağabey   Ümit pınarıydın Nur Çınarıydın Rabbimin ismiyle gerilmiş yaydın Bitirdin hasreti gül gözün aydın Var git g
BİLESİN EY DOST!
Yıllar boyu hem okudum hem yazdım Sessizce yürüdüm bilesin ey dost! Sadece kendime,nefsime kızdım Türaba büründüm bilesin ey dost!   Açacağım günü hayli bekledim Geceyi gündüze verip ekledim Kimi uyukladım kimi tekledim Sonunda göründüm b
İNSAN EBEDE MEBUSTUR
Bırak ey biçare nefsim sitemi! Günün ha doldu ha dolmak üzere Tevbe-i Nasuh’un şimdi tam demi Dünya gerilerde kalmak üzere   Ebede mebustur insan bilesin Olan günahını şimdi silesin Ebedi âleme varıp gülesin Azrail kapını çalmak üzere
YILLAR BOYU
Yıllar boyu koşuyoruz Arif olan anlar bizi Nurlu yolda coşuyoruz Arif olan anlar bizi   Elimizde nurlu kitap Berrakçadır Onda hitap Yorulma ha düşme bitap Arif olan anlar bizi   Okuyan biz yazanlar biz Küfre kabir kazanlar biz Gizl
KİTABIN ORTASI
Anlayana dinleyene ders verir Kitabın ortası söyler ha söyler. Mütefekkir, gündüz- gece hep erir Çıkar sözün hası söyler ha söyler.   Akıl takılıp da kalmaz cücede Sürünmeyip yürür ise gecede Fikir coşar aruz ile hecede Şair mısraları
YUMDUM GÖZLERİMİ
Yumdum gözlerimi bakamıyorum Kardeşi kardeşe kırdırıyorlar Yokuştan yukarı akamıyorum İnsanı düz yerde yıldırıyorlar   Bakmayın seslice yürüdüğüme Teşehhüt miktarı az güldüğüme Yitirdim güveni dost bildiğime Aradan perdeyi kaldı
DOKTOR YETER ARTIK!
Çaresiz mi bu dert, anlayamadık? Sallana sallana bir asrı geçti. O kadar pislikmiş bir ayamadık Bunca delikanlı ölümü seçti   Özgürlük dersiniz nerede, hani? Tenkide kapalı bütün kulaklar Niye hep dağlarda aranır cani Nerede ey dostum! İnsa
NURHANDE
Issız çöllerinde eğlenip kaldık Bırak yakamızı dosta gidelim. Fani muradını gördük ve aldık Bırak yakamızı dosta gidelim.   Sevgili gideli hayli zamandır Güllerin soluktur kokun yamandır Gözün perdelenmiş başın dumandır Bırak yakamız