BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Sizden kim o aya erişirse, (şahit olursa) oruç tutsun. (Bakara-185)

Bu aya şahitliğin hakkı oruç, Kur’an, teheccüd, arınma, rahmet, mağfiret ve cehennemden azadlıktır vesselam.

İnsan bir muamma gerçekten; varlıklar içerisinden özel konumuyla seçilen, erdemli, en mükemmel şekilde yaratılan, tüm duyularla bezenen, üzülen, kırılan, seven, sevilen, ilgili, meraklı, hâsılı tüm güzel letaifiyle bir rol model potansiyeline sahip varlık.

Ancak şirazesi kaçtığında, fıtrattan uzaklaştığında, bedenin hazzına, nefsin gazına geldiğinde tüm erdemlerini sıfırlayan, ruhunu yitiren, aklını kaybeden, nedenini, niçin var olduğunu sorgulamayan uslanmaz bir karaktere bürünen bedbaht bir modele dönüşür.

Ramazan kâh güzün, kâh kışın, kâh baharda, kâh yazda tüm mevsimleri gezen ve tüm mevsimleri rahmetinin kokusuna ve hissiyatına şahitlik yapan bir ay.

Yaz oruçlarının uzun günlerini ve yemeksiz suya kanışlarını arkamızda bıraktık. Ramazan bu yıl bahara manevi bir hava kattı. Adeta Ramazan baharı yaşanıyor. Hatırlayın Ramazan ayının yaz mevsimine denk geldiği zamanları bu bereketli günleri yaz mevsimiydi, sıcaktı, uzundu, susuzluktu diye heba eden kardeşlerimiz oldu. Tamam, işte dedik, bahar güzel, baharda olacak inşallah derken, nefsin mazeretleri bitmek bilmedi.

Bahar yorgunluğu, mental yorgunluk, suni yoğunluklar, iş güç, mazeretler falan filan. Nasreddin hocaya insanın bu açmazını anlatan bir soru soruldu. Hocam kış gelince yazı, yaz gelince kışı özlüyoruz neden bu kadar nankörüz diye sordular. Hoca her zaman ki bilge haliyle “öyle demeyin yahu siz hiç bahardan rahatsız olanı gördünüz mü”?

Evet, bahardan rahatsız olan az insan vardır. Bahar mutedildir. Ne sıcağı rahatsız eder ne soğuğu dondurur. Ramazan baharı da bizzat öyledir. Ramazan baharı hangi mevsimde yaşanırsa yaşansın o mevsime rahmet damgası vurur. Sabır ve aşk izini bırakır. Ancak gel gör ki insan Rabbine karşı nankör, O’na karşı pervasız ve sayısız mazeretler döküp duran avaredir.

Orucun ve Ramazan’ın idraki için gafletle oyalananlara Gazze toplumu güzel bir örnek değil mi? Beşinci ayını dolduran Gazze soykırımında orucun 154. Günü. Öyle oruç dediğime bakmayın bizim oruçlarımıza da hiç benzemiyor birçok veçhesiyle. Zira sahur yok, iftar yok. İftarı ABD ve Siyonistlerin bombaları ile açıyor kardeşlerimiz. Bazen Efendimizin boykot yıllarını, bazen Hendek gazvesini yaşıyorlar. Ayetler sanki yeniden iniyor Gazze semalarına. Küçücük yavrular dile geliyor ve bir müçtehit gibi ayetleri yorumluyorlar. Mideleri aç ama ruhları doygun yürekler var orada. Ayakları çıplak, ama Allah yolunda ayakları nasırlı serdengeçtiler var. Bir de dikkat ettiyseniz on binlerce kayba, açlığa ve susuzluğa, terk edilmişliğe ve yalnızlığa, kardeşleri tarafından kuyuya atılmalarına rağmen Ramazan’a neredeyse bizi motive edecek bir iman ve teslimiyetle giriyorlar. Refahta çadır kentlerde Ramazan feneriyle gökyüzü çocuklarının yeryüzünü ellerinde ki fenerlerle ışıtmaları bizlere Ramazan ayını gaflet içinde geçirmek için hiçbir mazeret bırakmıyor.

Günümüzde tüm beden fonksiyonları yerinde, maddi manevi bütün ihtiyaçları karşılanan, emniyet ve asayiş içerisinde yaşamasına rağmen oruç için mazeret ileri sürenler, namaz için emeklilik ve yaş haddi bekleyenler Gazze’de ki ve Doğu Türkistan’daki tabloya bakmalı değil‘mi?

Ramazan Kur’an ve Oruç ayı olduğu gibi, geceleri miracı yaşama ayı, paylaşma ayı, affetme ayı, kardeşlik ayı, infak ayı, ruhu ve kalbi besleme ayı, metafizik aleme akma ayı, fabrika ayarlarına ve fıtrata dönme ayı, iç sesini dinleme ayı, dünyayı ahiret için yaşamaya başlama ayı, dua ve tazarru ayıdır. Bizim de son sözlerimiz dua olsun öyleyse.

Ya Rab bu Ramazan’ı Kudüs’ün fetih vesilesi eyle, Gazze’nin izzetle haçlı ittifakının burnunu yerde süründürdüğü ve İslam aleminin bir araya gelmeyi becerebildiği bir zaman dilimi eyle. Namlusunu ve dillerini birbirine doğrultmuş ümmetin namlusunu, asıl düşman olan şeytan ve dostlarına doğrultmalarını nasip eyle. Doğu Türkistan, Arakan, Halep ve birçok İslam beldesinde feryat eden kardeşlerimizin imdadına yetişenlerden eyle. Bizi birbirimize karşı halim ve merhametli, zalimlere karşı ise sert ve onurlu eyle. Bizi günahkarı küçük görüp rencide edenlerden değil, onların ahireti için ağlayan yürekler nasip eyle. Onların ahiretini kurtaracak koşturmayı bizlere nasip eyle. Ramazan sonunda bütün manevi kazanımları koruyup geliştirip Bayramı hakkeden güzel yürekli kullarından eyle.

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.