BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

وللامور مواقيت مقدرة
وكل أمر له حد وميزان
Velilumûri mevâkîtün mukadderetün,ve küllü emrin lehu haddün ve mîzânün.

Bir işin olması, oluşup olgunlaşması, vücuda gelmesi ve sonuçlanması için,o iş için takdir edilmiş bir vakit ve saat vardır, vakti ve saati gelmeyince olmuyor, ayrıca her işin de bir haddi,hududu, ölçüsü vardır,bazen biribirine benzeyen iki şeyin arasında çok farklar olabiliyor,buna dikkat etmek ve işleri biribirine karıştırmamak gerekir, nitekim
الأمور مرهونة باوقاتها
El umûru merhûnetun bı evkâtihê
Kâidesi meşhurdur ve anlamı şudur: işler, zamanına,vaktine bağlıdır, vakti gelirse o iş olur,gelmezse  olmaz.
Hatta bir insan bazen bir iş olsun diye zorlar,  mutlaka bu iş olacak diye diretir fakat ortaya 
çıkan sonuç onu üzer, zira onun dediği değil,
Yüce Allah'ın dediği ve dilediği olur,kişi filan iş olmasın diye zorlar ama o iş takdir-i ilahide olacaksa olur.

Kul'un istediği şey yerine gelmezse bile kul sevinmelidir ve demek ki yüce Allah böyle uygun buldu, benim maslahatım için uygun olan budur
demeli,zira yüce Allah'a kul olmak bunu gerektirir.

Ubudiyyet,kul'un yüce Allah'ın tasarrufundan razı olmasıdır.
Bununla ilgili usul ü fıkıh kitaplarında usulcular bir kâideden bahsederler:
من استعجل شيئا قبل أوانه عوقب بحرمانه
Men iste'cale şey'en kable evanihi,ruzike bihurmânihi.

Kim zamanı gelmeden,
şartları oluşmadan bir işin olması için veya bir şeyi elde etmek için acele edip şartları  zorlarsa,o işten veya elde etmek istediği o şeyden mahrum olur,buna misal olarak bir insan Allah korusun acele edip bir an önce malına sahip ve varis olmak için babasını öldürürse, mal'a sahip olmak şöyle dursun, mirastan da mahrum
olur.
Böyle bir kişi hakkında İslam şerîatına ve beşeri kanunlara göre yapılacak işlem ise ayrı bir konudur.

İnsanın herşeye gücü yetmiyor,bir insan atını  bir şeye bağlar, sürükler ve zorla suya götürebilir, ( Hayvana eziyet dinimize göre  caiz değildir) fakat zorla su içiremez.

Peki durum böyleyken ne yapmalı insan, nasıl davranmalı? İnsan meşrû sebeblere
müracaat eder, yapar, gayret eder ve sonra sonucu Allah'tan bekler, aşırı gitmez,zorlamaz gayri meşrû' yola ve mecralara girmez.

Duâ'da bile kişi acele etmemelidir,etse de eline bir şey geçmez, duada acele ne demek? O'na salât ve selâm olsun Rasulullah efendimiz bu hususu şöyle izah buyuruyor:
"Sizden birinize
yaptığı duâda acele edinceye kadar İcabet edilir, acele ne demek diye soranlara: Kişi, duâ ettim ama Allah  duamı kabul etmedi deyince duâda acele etmiş olur. "Buharî Hadis no;6340. zayıf olduğu söylenen bir Hadis-i şerifte de "kul'un ısrarla duâ etmesini yüce Allah sever"  buyuruldu.
Askalanî Feth ül Bari:12/97 
fakat duâda ısrar etmek ayrı,duamı Allah kabul etmedi demek ayrıdır.

Birisi : Siz ısrarcı olmayın ve meşrû' yoldan yürüğün diyorsunuz ama,filan zorladı, çabaladı ve gayri meşrû' yollardan zengin olup köşeyi döndü dese böyle diyene şu cevap verilebilir: Böyle bir kişi için şöyle denir: Bu kişi hiç bir köşe dönmemiştir,
bu adam fakirdir, hatta bütün mali haram ise buna ne hac ne  de zekat farz değildir, niçin? Çünkü gayri meşru' elde ettiği bu mal onun değildir,o zaman ne yapmalı bu malı? Biliyorsa derhal sahiplerine vermelidir, malın sahibi ve sahibleri belli deyilse,bu ve benzeri soruların cevapları fıkıh kitaplarında mecuttur, oraya müracaat edilir,  müftülüğe veya bilen birisine  sorulabilir.

Allahım!  Bizleri ve bütün mü'min kardeşlerimizi haramla değil helalin ile, günahlarla değil tâatın ile, başkalarının vereceği ile değil fazlınla mustağnî eyle, haddini bilen yanında duran kullarından eyle,Âmîn.

Ahmet ÖZKAN
Emekli Müftü 

4 Mayıs 2023 Perşembe

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.