BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

من قبلها طبت فى الظلال و فى
 مستودع حين يخصف الورق ثم هبطت البلاد لا بشر 
انت و لا مضغة ولا علق
 بل نطفة تركب السفينة وقد
 وقد الجم نسرا واهله الغرق
 تنقل  من صالب إلى رحم
اذا مضى عالم بدا طبق 
وردت نار الخليل مسعرا
فى صلبه انت كيف يحترق
وانت لما ولدت اشرقت الار  ض وصارت بنورك الافق 
فنحن فى ذالك الضياء وفى
 النور وسبل الرىشاد تخترق.

Min keblihê tıbte fizzilali ve fî mustevdein hiyne yuhsaf ul varaku. Sümme habatt el bilêde lê beşerün ente ve lê mudğatün ve lâ alakün
bel nutfetün terkab üs sefînete ve kad elceme nesren ve ehlehül  ğaraku,tunkalü min sâlibin ile rahimin ize madâ âlemün bedê tabakün,veradte nar el halîli museiiran fi sulbihi ente keyfe yehteriku.
Ve ente lemme vulidte eşraket il ardu ve sâret binûrikelufuku,fenahnu fi zâlik ed dıyâi ve fî nnûri ve subulurreşadi tehteriku.

Ey Allah'ın Rasulü! Sen çok daha önceden,Hz Adem cennette cennet ağaçlarının gölgesinde otururken sen o günden beri güzelsin ve varsın zira  Hz.Adem'in sülbundaydın,hatta Adem ile Havva yasak meyveden yedikten sonra ortaya çıkan avretlerini örtmek için cennet ağaçlarından yaprak koparıp bu yapraklarla avretlerini örttuklerinde de sen  orada idin.

Sonra Hz.Adem cennetten indirilince sende onunla indin, ve o zaman sen daha henüz zahiren vücuda gelmiş bir beşer,bir çiynemlik et ve alaka(asılıp tutunan zigot) bile değildin.

Nuh kavmi,taptıkları Nesr putu ile tufanda boğulurken,Sen Hz.Nuh ile beraber emin bir şekilde gemide idin,
gemiye binmiştin

Sonra sen babaların sülbundan anaların rahmine intikal ettin,ve bir asır geçince onu başka bir asır takib etti.

Hatta sen ey şanlı Peygamber! Hz İbrahim kızgın ateşe atılınca onunla beraber onun sülbundaydın,onun için işte Hz İbrahim ateşe atılınca sen onun sülbundayken nasıl yanardı? yüce Allah'ın ateşe emretmesi (ve senin de onun sulbunda olman)ile  ateş yakmadı.

Ey şanlı Peygamber! Sen doğduğunda yeryüzü serâpâ nur oldu,ufuklar o nur ile aydınlandı.

Ve biz şimdi o Nur'un o aydınlığın içinde yüzüyor, yaşıyor hayat sürüyoruz,hidayet ve doğruluk yolları o nur sayesinde önümüzde muheyyâ ve açık duruyor.

Rasulullah Efendimizin amcası Abbas Rasulullah'tan müsaade alarak O'nu bu beytlerle medh ediyor.

Allahı nur, kitabı nur ve peygamberi nur olan bir ümmet karanlıkta kalamaz bu ona yakışmaz,bu kadar maddi manevi zengin bir ümmet başka başka yerlerde arayışlara giremez, yoksa şu durum ona muvafık, mutabık ve muntabık olur: 
كالعيس فى البيداء يقتلها الظمأ
والماء من فوق ظهرها محمول

Kel îysi fil beydêi yaktuluhezzame' vel mêu min fevki zahriha mahmûlün.

Çöldeki ceylana bakar mısınız, sırtında suyu taşıdığı halde, susuzluk nerdeyse onu helak edecek.

Oluşta önde gelişte sonda olan Rasulullah'ın ümmeti sayılmayacak kadar çok olan nimetler içinde mahrum değil,merhûm olmalıdır.

Allahım! Bizleri ve bütün mümin kardeşlerimizi, bu ummeti,bu nur'un ve nurların farkında olan,yol bulup Senin engin rahmetinden, alemlere rahmet olarak gönderdiğin şanlı peygamberin rahmet yüklü şeriatından sünnetinden,siretinden a'zami istifade eden, yaşayan neşreden bir ümmet eyle,bizi de böyle bahtiyar bir ümmet'in fertleri eyle,Âmîn.

Ahmet ÖZKAN

19 Ocak 2023 Perşembe

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.