BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Geçtiğimiz haftalarda açılan Eğiste Viyadüğü'nü görmeyi çok arzu ediyordum.

Pazar günü bir ağabeyimin "öğle saatlerinde gidelim" demesi ile yola koyuluverdik…

Vaktin dar, gezilecek yerin çok olmasına karşılık "belki başka bir zaman böyle bir şansım olmaz" düşüncesiyle, "hemen gidelim" demeyi tercih edişim ondandı.

İlk okuldan sonra kısa süre bulunduğum Bozkır merkezde, kanalın başında odun ateşi ile pişirilen çayları coşkun akan suyun başında içmek, hala tadı damağımda olan güzelliklerdendi ve Bozkır'a varıp da bunu yapmadan geçmek olmazdı…

Elhamdülillah Bozkır'da da çay içecek yemek yiyecek eşimiz dostumuz var ama "onlar görürse ayıp olur mu?" diye düşünmedim değil.

Çayı çok kısa bir sürede içip kalktık. Çayımız odun ateşi çayı olmasa da o eski anılarım yeniden canlandı.

Hızlı bir şekilde Sarıoğlan'dan geçerek hedefimiz olan Göksu Şelalesi' e Saat 15.30'da ulaştık.

Gerçekten muhteşem Göksu Şelalesi ….

Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından “Şelale etrafında 200 metre uzunluğunda ahşap yürüyüş yolu, giriş takı, restoran, yöresel ürün satış alanı ve otoparkı hayata geçirilmiş.. Görülmeye değer bölgenin güzelliklerinden bir doğa harikası...

Şelaleyi görmek için yalnızca Konyalılar değil, tüm Türkiye'den buraya ziyaretçiler geleceğini tahmin ediyorum..

Bu kisa zaman içinde isteğim kadar gezip doya doya görüntü alamasam da ayrılmak zorundaydık ve bu hayallerimizi başka bir zamana erteleyerek ayrıldık.

 Gideceğimiz yol Coğrafi özellikler açısından yüksek bir yer olduğu için bir anda sis bastı ve göz gözü görmez oldu. Buranın kış şartları nasıl olur acaba derken Taşkent'e vardık orada bir tur attıktan sonra oraya kadar varıp ta viyadükten geçmemek olmazdı.

Viyadükten geçmeden Bozkır istikametine gidebilirdik ama karanlıkta olsa viyadüğün üstünden geçmek istedik. İstediğimiz görselliği alamasakta Eğiste Viyadüğünden geçmiş olduk.

Güzel bir eser olmuş ama ülkemize yapılan yatırımlar ihtiyaca göre mi yoksa o bölgenin bürokrasinin başarısına göre mi şekilleniyor orası tartışılır…

Ben yapılan yatırımların bölgenin bürokratlarının başarısına göre şekillendiği kanaatindeyim…

Bu ükenin yatırım yapılması gereken her köşesine barajlar yollar, tüneller, fabrikalar vs hertürlü yatırım yapılsın buna hiç itirazım yok…

Ama kardeşim bunun bir önceliği olması lazım değil mi?

 Mesala Alacabel Tünelini düşünelim. Kışın o yaşanan olumsuzlukları, yolda kalanları, çekilen çileleri düşünün, burası dururken milyon dolarlar harcanarak öncelik sırasını belirlemek gerekir. "Ana ihtiyaçlar dururken tali ihtiyaçlara harcama yapmakta nedir?" diye insan ister istemez düşünüyor.

Bu bölgede "bürokratım", "siyasetçiyim" diyenlerin kulakları çınlasın ne diyelim?

Göksu şelalesini bu kadar cazip hale getiren etmen ne? Oradaki o doğal güzellik Konya'dan ve çevresinden yüzlerce insan şimdiye kadar burayı görmeye geliyordu. Araba konacak yer bulunamıyordu. Bölgeye yapılan Bu yatırımlardan sonra şimdi daha da çok ihtiyaç olacak, olsun..

Ama Seydişehir'de böyle bir proje olamaz mı? Bölgeye ivme kazandıracak, bu bölgeye daha çok ziyaretçi çekecek bir şeyler yapılamaz mı?

Seydişehir'de yok mu gezilecek yerler? Tabiî ki var. Mağaramız ve Kuğulu Tabiat Parkımız var... Ama daha fazlası gerekmez mi? Yeni projeler yapmamız gerekmez mi?

Çok uzattım. Başka bir makalede bu projelerden bahsederiz inşallah..

Malum, önümüz seçim…

 

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.