Pandemiden sonra dünyada artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı, yürümeyeceği anlaşıldı. Bu anlaşılma olayı daha önceleri tahmin edilen ve bilinenden çok faklı oldu, olmakta zorundaydı. Çünkü birçok şeyin görüldüğü gibi olmadığı, perde arkasının çok farklı olduğu bizatihi yaşanarak gözler önüne serildi. Dünyanın kandırıldığı Hacivat ve Karagöz kukla oyunları sonlanıyordu.
Covit-19 adı verilen virüsün ortaya çıkışı, ister laboratuvarda üretilsin, ister doğal olarak ortaya çıkmış bir virüs olsun, isterse de nedeni hala bilinmeyen başka bir şey olsun, bu sonucu pek de değiştirmeyecektir. Fakat ortaya çıkardığı realite ve bunun sonucunda oluşan tablo ile dünya düzeninin nereden gelip, nereye doğru gittiği ve hangi evrelerden geçtiğini gün yüzüne çıkarmış oldu.
Bu dünya düzeninin böyle göründüğü gibi tozpembe olmadığı biliniyordu. Çok acımasız olduğu, adil olmadığı, sömürüye dayalı olduğu da biliniyordu. Fakat pandeminin bitiminde, Rusya-Ukrayna savaşı ve sonrasında oluşan gıda, enerji, hammadde tedarikindeki sıkıntı ve zorluklara, ülkelerin bunları bir koz ve silah olarak kullanmaya başlamaları birçok şeyi bariz bir şekilde gün yüzüne çıkardı.
2. Dünya savaşından sonra, savaşı kazanan ülkelerin bir araya gelerek oluşturup dünyaya dayattıkları gayri adil bu emperyalist ve iki kutuplu, güç dayatmalı yönetim şekli, önce Komünist ve Sosyalist sistemin insanları mutlu edemeyişinden kaynaklı, 1990’ların başında çökmesi ve SSCB’nin başındaki Mihail GORBAÇOV’un akıllıca kargaşa ve iç karışıklığa meydan vermeden düzen değişikliğini sağlayıp, Sosyalizme tezkere vermesi ile Rusya’nın parçalanması ve süper güç olmaktan yeşil sahalara veda edişi ile sonuçlandı.
Bu kez, tek süper güç durumunda kalan ABD ve onun avaneleri Avrupa Birliği ülkeleri, sömürüyü artırarak ve bu gücü kullanarak adeta obez oldular. İnsanlığın ve özellikle fakir ülkelerin kanını eme eme, çok kan emen, bit, pire vb. haşerelerin yürüme ve uçma özelliklerini kaybedip, tek yolun ölme ve öldürülmesi gibi bir durumla karşı karşıya kaldılar.
Dünyadaki Hindistan, Çin gibi yeni ekonomik ve sosyo-kültürel gelişimini tamamlamaya çalışan ülkelerin güç dengesi olmaya başlamalarının yanında, çökmesine rağmen muazzam ve çok sağlam alt yapısı bulunan Rusya’nın yeniden kendini geliştirmesi, yıkılmadım ayaktayım, bende buradayım, nerde kalmıştık demesi, Osmanlı Bakiyesi genç Türkiye Cumhuriyeti’nin üzerinde ki külleri atarak, yeniden közlerinin alev alev parlaması ve başta sömürülen Afrika olmak üzere diğer dünya ülkelerini uyandırması, sömürü düzenini devam ettiren ülkelerde paniğe neden oldu.
Paniğe neden olmasına neden oldu ama, bir zamanlar Liberal demokrat Partiyi kuran ve belli bir süre Başkalığını yapan Besim TİBUK’un dediği gibi, ‘’Sadece peynir tedarik, üretim, pazarlama ve satış konusunda 187 sayfa mevzuatı bulunan emperyalist ABD ve Avrupa ülkeleri, gün gelecek bu mevzuatı bile okuyup, anlayıp uygulayacak nüfusu (insanı) bile bulamayacak yaşlı Avrupa durumunda kalacaklar.‘’ demişti ve nihayetinde de öyle oldu.
Dünya da yeni söz sahibi olmak isteyenler ile eski gücü elinde bulundurup, bunu devam ettirmek isteyenler arasında, rant, paylaşım, nüfuz ve güç savaşları ve taktikleri başladı. Başlamakla kalmayıp, herkes elindeki bulunan araçlarla diğeri veya diğerlerini yok etmeyi göze alacak kadar ileri gidiyorlar.
Bundan dolayı, herkes çıkarını elde etmek, elde ettiği çıkar, menfaat ve nüfuzunu devam ettirmek için, her yıl, her ay, bazen de her saat farklı farklı oyun ve uygulamalar içerisine giriyorlar.
Durum böyle olunca, dünya gündemi de buna uygun ve uyumlu bir şekilde, bazen yıllık, bazen aylık, bazen günlük, bazen de saat başı olarak değişiyor.
Bu durum çalkantılı bir şekilde ve hızla devam ediyor ve etmeye de devam edecek gibi görünüyor.
Bana göre, dünyada yeni bir dünya düzeninin doğum sancıları çekiliyor. Çok çalkantı olmadan, çok savaşlar olmadan, çok insan kaybı olmadan, insanların çoğunluğu zarar ve eziyet çekmeden, bebeği de kaybetmeden sağlıklı bir dünya düzeni çocuğu (bebeği) dünyaya gelse de, insanlar ve dünya rahat bir nefes alsa…
