BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO


قلوب العارفين لها عيون
ترى ما لا يرى للناظرين
واجنحة تطير بغير ريش
إلى ملكوت رب العالمين

Kulûb ül ârifîyne  lehê uyûnun terâ me le yurâ linnâzirîyne,ve ecnihatun
tetîyru biğayri rîşin ile melekûti Rabbil âlemîyne.

Ariflerin kalbleri'nin öğle(manevi) gözleri vardır ki, kişinin fiziki gözlerine görünmeyeni görürler,öyle de tüysüz kanatları vardır ki o(manevi) kanatlarla
âlemlerin Rabbî olan Yüce Allah'ın Melekût
(Gayb) âlemine uçarlar.

Burada öncelikle üç hususu tavzih etmekte fayda vardır : Arif kimdir, Melekût âlemi nedir,ve o âleme bakan olur mu, öyle bir şey olur mu?
Ârif, Yüce Allahı Mübarek isimleri, sıfatları ve fiilleri ile hakiki olarak(Yüce Allah'ın müsaade ettiği kadar) tanıyan, hayatı net,Allah ile ünsiyet kur'an,üns nefehâtına mazhar olmuş Yüce Allah'tan haya eden sadık kimsedir.
Melekût âlemi ise,
"Aynı şekilde biz İbrahim'e göklerin ve yerin melekûtunu görüp kavrama imkanı veriyorduk ki kesin inananlardan olsun".
En'am süresi :75.ayette geçtiği üzere Melekût âlemi göklerde Arş'a kadar,yerlerde de yerlerin derinliklerine kadar olan, Yüce Allah'ın saltanatına ve azametine delalet eden acaip şeylerdir ki Yüce Allah bunu bir mu'cize olarak Hz İbrahime göstermiştir.

Kur'anın yeniden indirilmesi ve ayın ikiye bölünmesi mucizeleri hariç Yüce Allah'ın Peygamberlere lütfettiği mucizeleri, keramet olarak isterse veli kullarına verir diyen akâid alimlerine -örneğin İmam-ı Nesefi- göre- burada da bir problem kalmıyor.

O halde ârif vardır, Melekût alemi de vardır, Yüce Allah herhangi bir Peygamberine melekût alemini mucize olarak gösterdiğine göre keramet olarak bir ârif ve veli kuluna gösterebilir mi? Gösterebilir ve hiç bir
mani yoktur,hiç kimse de niye diyemez ,niye diye Allaha soru soramaz.

Hz.Osman efendimizin yanına birisi girer, Hz. Osman onun gözlerine bakarak  bakılmaması gereken yere baktığını ve bundan tövbe etmesinin gereğini ona söyler,o kişi bunun üzerine  bu hatayı yaptığını itiraf eder ve:  Evet ben sizin yanınıza gelmeden yolda bakılmaması gereken harama baktığımı itiraf ediyorum der ve tövbe eder.

İmamı Azam hazretleri küfe camisi'nde abdest alan bir gence bakar abdest suyunu süzer ve şöyle der: Delikanlı! annene babana karşı gelmekten sakın, irkilen ve neye uğradığını şaşıran delikanlı bunu nereden bildiğini  sorar, İmamı Azam der ki: senin abdest suyunda dökülen günahların çeşidini de Allah istediğinde istediği
kullarına bildiriyor, gösteriyor.

Alınan abdestte, dökülen suyun, günahlarla beraber döküldüğü hakkında O'na salât ve selâm olsun Rasulullah efendimiz'in sahih hadisleri var ve bunda asla şüphe yoktur.

Bu kısa bahsi, zayıf olduğu söylenen bir Hadis-i şerif ile bitirelim:
"Mü'min'in firasetinden sakının(onu hesaba katın) zira o mü'min 
Allah'ın nuruyla bakar" Tirmizi Hadis no: 3127
Taberânî Hadis no: 3/312

Allahım! Bizlere ve bütün mümin kardeşlerimize lütfettiğin fiziki gözlerle ve kalbin gözleriyle hakkı hakk olarak görmeyi, hakk'a tabî olmayı nasib eyle, kalbimizdeki gözlerimizi aç da lehimize olanı bilip
yapalım,aleyhimize olanı da tanıyıp yaklaşmayalım, bize âhirette lütfedeceğin
gözlerle Mübarek Cemâlini doya doya seyretmeyi müyesser eyle. Âmîn.

Ahmet ÖZKAN

12 Ekim 2022 Çarşamba

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.