BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

İslami kültür ve medeniyet dairesi içinde kaldığımız dönemlerde bu kültürün etkisiyle dilimize yerleşip kalan öyle kök kelimeler olmuş ki bunların her biri kendilerinden doğan dallarla, yapraklarla birlikte düşünüldüğünde adeta göz ve gönül alıcı bir ormanın,altında bir orduyu barındıran çınarları gibi; varlıklarını her zaman hissettirmişlerdir mensuplarına. Emanet kelimesi de pek çok kelime gibi bağlı olduğu kök ve bu kökten çıkmış ‘emin’, ‘emniyet’, ‘mü’min’, ‘mü’mine’, ‘yed-i emin’; ‘Muhammed’ül-emin’, ‘Emine’ vb. dallarıyla böyle ağaçları düşündürür.

        Ağaç dallarıyla, yapraklarıyla, meyveleriyle ağaçtır. Kökü yok ettiğimizde dallar ve yapraklar da yokluğa mahkûm edilmiş demektir. Ben köke zarar vereyim de dala ne olursa olsun diyemeyiz. Mesela bilmek anlamında kullandığımız ‘ilm’ kökünü kesersek ‘âlim’ ‘muallim’,  ‘ulema’, ‘ta’lim’, ‘allame’ gibi dalların hayata tutunabilmelerine imkân kalmaz.

        Ahmet Haşim’in yıllar önce okuduğum ‘Kelimelerin Hayatı’ başlıklı bir yazısındaki şu cümlesi daima hatırımdadır: “Hiçbir şey lisan kadar bir ağaca müşabih değildir. Lisanlar- tıpkı ağaçlar gibi- mevsim mevsim rengini kaybeder, ölü yapraklarını dökerler ve tazelerini açarlar. Lisanın yaprakları kelimelerdir.”

        Dönelim emanet bahsine…

        Edebiyat-ı Cedide şairlerimizden Tevfik Fikret Haluka Mektuplar adlı eserinde ‘Ferda’şiirinde ‘emanet’ yerine kullandığı ‘vedia’ kelimesiAhmet Haşim’i haklı çıkaracak şekilde lisan ağacından düşmüş; lakin zaten var olan ‘emanet’  sağlam bir köke bağlı olduğu için onca fırtınalara direnebilmiştir.

        “Demin ‘Ferda senin!’, dedim, beni alkışladın; hayır,

        Bir şey senin değil, sana ferda vediadır;

        Her şey vediadır sana, ey genç unutma ki

        Senden de bir hesap arar ati-i müşteki”

        ‘Emanet’ yerine bir süredir ‘güven’ kelimesini kullanıyoruz. Güven, güvenlik görevlisi, özel güvenlik…

        Bayramı kendisine de Konya Şehir Hastanesi’nde görevini yaparken alçakça öldürdüğü doktorun ailesine ve çevresine ‘kara bayram’ etmeyi başaran katil de öyle anılmıştı değil mi? Kimseyle kişisel bir sorunumuz yok. Mesele güvende.Güven toplumuna, güven ortamına giden yolları açıp güvenle yürüyebilmede.

        Mü’minin temel vasfı güvendi. Allah’a güveni tam olduğu için kendisine güvenilen kimse demekti bu kelimenin anlamı. Emanet bilincine sahip yani kendisini, sahip olduklarını ve yaratılmış cümle âlemi bir süreliğine emanet bilen…

        Yaşar Süngü’nün 10 Temmuz 22 Pazar (bayramın ikinci günü) Yeni Şafak’ta çıkan ‘Yaşamak Üzerine’ başlıklı yazısını bu bağlamda sadece bir bayramda değil her zaman düşünce sofralarında misafirlerimizle paylaşabileceğimiz en leziz gıdalar gibi düşündüm. Allah razı olsun. Bu vesileyle kendisine esenlikler diliyorum.

        “Yaşam uzun bir yol.

Biri şöyle anlatmış;

“Hiçbir şey bizim değil. Hiçbir şey!

Hayatımıza dâhil olan her şey, ya bize bir süreliğine eşlik ediyor ve yapacaklarımıza ya da öğreneceklerimize vesile oluyor ya biz onlara bir süreliğine eşlik ediyoruz ve yapacaklarına ya da öğreneceklerine vesile oluyoruz.

Ne mal ne mülk ne ilişkiler, hiçbirine sahip değiliz.

Hepsi ödünç alınmış, hepsi emanet, bedenimiz dâhil olmak üzere.

Emanetlerimize sevgiyle, özenle, adaletle muamele edelim.

Onlara bizimle oldukları müddetçe sahip çıkalım ama fazla sahiplenmeyelim.

Biz sadece yolda kalalım.”

**

Can Yücel daha şairane söylemiş aynı şeyleri;

“Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.

‘O olmazsa yaşayamam.’ demeyeceksin.

Demeyeceksin işte.

Yaşarsın çünkü.

Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.

Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.

Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.

Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.

Senin değillermiş gibi davranacaksın.

Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.

Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.

Çok eşyan olmayacak mesela evinde.

Paldır küldür yürüyebileceksin.

Çok sahiplenmeden, çok ait olmadan yaşayacaksın.

Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,

Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.

İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak.”

Emanet bilinciyle sorumluluk bilinciyle idrak edeceğimiz nice bayramlara inşallah.

Selamların en güzeliyle…

H. Halim Kartal/ 12 Temmuz 2022

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.