BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Vatan denilince akan sular durur.

        Başlıktaki tahsis ünlü hikâyecimiz Mustafa Kutlu’nun şu hepimizin bildiği asker fıkrasını hatırlatan ‘Vatan’ tanımı ile ilgilidir.

        Elbette uğruna tereddütsüz ‘canım feda’ diyebildiğimiz bu ‘cennet’ hepimizin vatanıdır.

        Meşhur fıkrada komutan karşısında hazır kıta bekleyen askerlerden birisine sorar: Vatan nedir?

        Asker, hiç tereddüt etmeden anında cevap verir:“Anamdır komutanım!”

        Komutan aynı soruyu sıradaki askere de sorduğunda hepimizi gülümseten o saf karşılığı alır: “Vatan Mehmet’in anasıdır komutanım!”

        İki gün önce İstiklal Marşı’mızın kabulünün 101. Yıldönümü sebebiyle anma programları yapıldı. İstiklal uğrunda milletçe verdiğimiz mücadeleler ve her mısraı zengin çağrışımlarla dolu İstiklal Marşı’mızı iyi anlamamız gerektiği hatırlatıldı. M. Akif’e ve onun şahsında istiklal uğrunda, namus yolunda can vermiş tüm şehitlerimize dualar edildi, rahmet dilekleri sunuldu. Ruhları şad olsun!

        Birkaç gün sonra da Çanakkale Şehitleri’ni anacağız. Her yıl dönümünde olduğu gibi daha büyük bir coşkuyla.

        Vatan alelade bir toprak parçası değildir. Coğrafya’dan Vatana isimli bir eser adı kalmış aklımda. Sahibi yanılmıyorsam Remzi Oğuz Arık idi.

        Mustafa Kutlu’nun o, hepimizin gönül tellerini titreten kapsamlı vatan tanımı bir coğrafyaya neden vatan dendiğinin bana göre çok güzel ve yerli yerinde cevabı. Öyle olduğu için yakınlarımızda savaşların ve yıkımların yaşandığı içinden geçtiğimiz bugünlerde İstiklal Marşı’mızla birlikte bir kez daha hatırlanmalı diye düşündüm.

“Ömrümü "Vatan-millet-Sakarya" diyerek, bazılarının müstehzi tebessümleri arasında geçirdim. Hâlâ aynı yerdeyim. (Bazıları "bıraktığımız yerde otluyorsun" diyebilir. Canları sağolsun). Bu yazıyı bir ömrü uğruna tükettiğim "vatan" ne imiş acaba sorusuna cevap olur diye yazıyorum. Vatan elbette belirli anlaşmalar çerçevesinde çizilen sınırlar içinde kalan toprak parçasından ibaret değil. Bu sınırlar resmiyet ifade eder, tarih içinde çeşitli sebeplerle değişir. Ama mesela Kızılırmak değişmez (İklimler değişiyor evladım, o da değişir diyenler olacak. Olsun bekleriz biz. Sabırlıyız.) Vatan efsaneler, masallar, destanlardır. (İşte bir yerinden başladım). Nene Hatun, Deli Dumrul, Köroğlu''dur. Vatan coğrafyadır. (Bunu kavramak zor) Yani Ağrı Dağı, Toroslar, Ilgaz, Seyhan, Van Gölü, Tortum Şelalesi, Anzer Yaylası, Göcek, Tosya, Ermenek, Çukurova, İstanbul Boğazı, Uludağ, Palandöken say babam say; yayladır-ormandır-ovadır-çaydır-pınardır. Bir ucu Vardar Ovası''nda, bir ucu Halep Çarşısı''ndadır. Vatan Dadaş''tır, Gaggoş''tur, Efe''dir; yiğitlik vurmakla-ağalık vermekledir.

Vatan Mevlittir, Itrî''nin Tekbiri''dir, Ezan''dır, minare ve kubbedir, sebildir. Vatan ilahidir, türküdür. Bir ucu Yemen''de bir ucu Estergon''dadır. Vatan Kur''an''dır, namazdır, Cuma''dır, secdedir, duadır. Vatan sürülen topraktır, taze topraktan çıkan buğudur. Tıpkı fırından çıkan Vakfıkebir ekmeğinin buğusu gibidir. Vatan Diyarbakır karpuzu, otlu peynir, Pervari balı, Antep baklavası, Tatar böreği, Selanik gevreği, Arapaşı, Çerkez Tavuğu, Babukko''dur.

Vatan kültür değildir, sadece dil, sadece müzik, sadece halk oyunu, sadece din, sadece bayrak, sadece sadaka taşı, sadece vergi, sadece milli gelir değildir. Vatan kişinin karnının doyduğu yer de olabilir, gözyaşının aktığı yer de.

Bu sebeple Çanakkale Şehitleri, Sarıkamış, Sakarya, Mohaç, Niğbolu, İstanbul''un fethi, İstiklal Savaşı ve İstiklal Marşı vatandır. Vatanın tapusu şehitlerin mezar taşlarıdır.

Vatan sevmektir, benimsemektir, önemsemektir. Vatan mevcudun mânasıdır. Vatan ecdadın mirasıdır. Vatan nutuk değil vasiyettir. Hem vasiyet hem nasihattır. Vatan verilmiş sözdür. Söz namustur. Namusun ne olduğunu namussuzlardan başka herkes bilir.

Vatan Yunus''tur. Yunus Emre''dir, neden, çünkü vatan onun yokluğunda yerine koyacak bir şey bulamamaktır. Vatan dayanışma, paylaşma, adalet, şefkat, merhamet ve fazilettir. Vatana gösterilecek muamele hürmet-hizmet ve merhamettir. Vatan ahlaktır. Vatan tevazu ve kahramanlıktır.

Vatan davul-zurnadır.”

Vatan kandır. Gözün bebeğidir. Ayaktaki ferdir. Vatan genetik, botanik, fizik, kimya vb. gibidir. Ancak ölçüye tartıya gelmediği için sadece bunlarla belirlenemez. Vatan aynı anda hem maddî hem manevî bir varlıktır. Akıl ile kavraması zor, kalp ile sevilmesi kolaydır.

Başını secdeye koyduğun yerde hür ve müstakil olmaktır. Namazda makam, mevki, dil, ırk tanımaksızın aynı kıbleye yönelmektir. Vatan kardeşlik, vatan barıştır. Vatana kastedene karşı kelle koltukta savaşmaktır. Vatan namusu kadar; suyunu-toprağını-kurdunu-kuşunu-börtü böceğini kem gözlerden sakınmaktır. Vatan ne kalkınmaya feda edilir ne ilerlemeye; ne falan ideolojiye ne stratejik ortaklığa.

Vatan sevgilidir. Aslı''dır, Kerem''dir, Leyla ile Mecnun''dur. Vatanın fertleri bir tarağın dişleri gibidir. Vatan hemşehrilik, vatan komşuluk, vatan başını omzuna koyup ağlayacağın bir arkadaş, askerlik, vatan futbolculuk, doktorluk, hemşirelik, mühendisliktir.

Vatan kuş uçmaz-kervan geçmez köylerde dil bilmez çocuklara öğretmenliktir. Vatanı şairler şiire, bestekârlar musikiye, âlimler yazıya, ressamlar resme, fotoğrafçılar fotoğrafa nakşetmek ister.

Vatan bunlara sığmaz.

Vatan ancak vatan için atan bir kalbe sığar.”

Mustafa Kutlu Abi’nin son okuduğum kitabı ‘Beyhude Ömrüm’de vatan için atan bu kalbi gördüm ve bir kez daha veçok yakınımda hissettim bu atışı.

Coğrafyamızı vatan kılanlara rahmet olsun. Vatan için atan kalplere selam olsun.

Selamların en güzeliyle…

        Hacı Halim Kartal/ 14 Mart 2022

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.