BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO


واسوء ايام الفتى يوما لا يرى
 له قرين يزرى عليه وينكر

Bir insanın (genç olsun, yaşlı olsun, erkek olsun kadın olsun)en kötü ve verimsiz günü,kendisini yanlış yoldan çeviren veya yanlış yaptığında onu eleştiren,gerektiğinde onu bu yanlıştan engelleyen bir arkadaşının olmadığı gündür.

 İnsan her an kendisini gafletten ve bu hayatın derin uykusundan uyandıracak bir dosta, bir arkadaşa ihtiyacı vardır. Bir göz açıp kapayıncaya kadar kişi bundan müstağni olamaz,bir çocuğa göre anne ve babası, bir öğrenciye göre öğretmeni eğer çocuğa sahip çıkıp onları hayra ve
 İyiliğe, güzelliğe yönlendirmeseler, eve ve derse cağırmasalar çocuklar içine daldırıları oyunu kolay kolay bırakmazlar, eve ve sınıfa girmezler,onun için bir rehbere bir yol göstericiye sadık bir dosta, uyarıcıya ve bir hatırlatıcıya ihtiyaç vardır.

 Yüce Allah bu konuda şöyle buyurur:  "Öğüt vermeye devam et,zira öğüt vermek inananlara fayda verir"
Zâriyât süresi 55 ayet.

Başka bir âyet-i kerimede  de "O halde öğüt ver; o mutlaka fayda sağlar."
A''lâ süresi 9 ayet.

Samimi bir dost,sadık bir arkadaş  bulunmadığı zaman kişi kendi kendini muhasebe edebilmeli, nefsini boş bırakmamalı ve nefsine bazen sorular sorabilmelidir.

İbrahim b.harbî adında bir zat kendi nefsini ateşin içinde, cehennemde hayal ederek bir gün nefsiyle şöyle konuşuyor ve diyor ki: bak ey nefsim cayır cayır yanıyorsun,oradaki içecek ve yiyecek belli zakkum ve çok hararetli bir su ve her çeşit azab, sen ne istiyorsun ? Nefsi  ona : Dünyaya bir dönebilsem ve bugün kurtuluş vesilesi olacak salih amel işleyebilsem diyerek sadece bunu istedi.

Peki cennettesin ve her şey var,berrak sular, ırmaklar ipekler, içecekler yiyecekler ne istiyorsan var,ey nefsim sen bugün ne istiyorsun,bir arzun bir isteğin var mı? Nefsi ona şöyle seslenir: Dünyaya dönebilsem de, salih amel işlesem biraz daha, biraz daha sevap, biraz daha derece elde etsem kazansam,bunu istiyorum.
Diyor ki İbrahim : Ben ona dedim  ki :Tamam sen dünyadasın zaten, kollarını sıvazla paçalarını sıyır,hadi buyur ne yapacaksan yap.

Bağdatlı adamın biri evinin avlusuna kazdığı bir mezara, kefenini giğip arasıra girermiş , gerçekten  ölmüş gibi kendi kendine soru soruyor ve Rabbin kim, dinin ne, Hz.Muhammed için ne dersin, Kur'an hakkında bilgin nedir dermiş, yarım yamalak cevap verir ve yanına aldığı  değneklerle kendi kendine vururmuş ve şöyle  diyormuş : Allah'ım beni dünyaya geri gönder söz  veriyorum güzel  ve salih amel işleyeceğim sonra  kazdığı mezardan çıkıyor kefenini çıkarıp elbiselerini giyiyor ve      tekrar kendi kendini şöyle sesleniyor : Hadi Allah seni dünyaya geri gönderdi ne yapacaksan yap meydan senin.

Gaflet uykusundan uyanmak için mezar kazmaya, içine girip kendi kendimize soru sormaya gerek var mı,Kur'an ve sünnet ortada, olup bitenler ortada,gerçekler ortada, gücümüzün, sıhhat ve afiyetimizin günbegün azaldığı ortada, ve her gün bir veya birkaç din kardeşimizi kabre defnettiğimiz ortada iken neyi bekliyoruz?

Yüce Allah fazl ü keremiyle bizleri ve bütün mümin kardeşlerimizi gaflet uykusundan uyanmayı dünyamız ve ahiretimiz için faydalı işler yapmayı bizlere ve bütün müminlere nasip ve müyesser eylesin amin.

Ahmet ÖZKAN

17 Ağustos 2021 Salı

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.