BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO


   رضي الله عنهم ورضوا عنه

   "Allah onlardan razı olmuştur, onlar da O'ndan razı olmuşlardır"
Mâide suresi 119 Âyet.
   Bu mübarek ayet-i kerime, Tevbe suresi 100, Mücadele suresi 22,Beyyine suresi 8.Ayet-i kerimelerinde de geçer.
   Bu mübarek ayet-i kerimede iki husus vardır:
1-) Birinci husus: Yüce Allah'ın kulundan razı olması, ki bu her kulun en büyük hayali, talebi ve  arzusudur.
 Kul'un yüce Allah'ın rızasını kazanmak için yaptığı her şey ibadettir.
2-) İkinci husus: Kulların yüce Allah'dan razı
olmalarıdır.Bu husus çok önemli ve bunun üzerinde durulmaya değer.Yüce Allah'ın tasarrufunda kul'un razı olmasına da ubudiyet denir.
   Birinci husus belki ve aşağı yukarı Herkese malumdur.
   İkinci husus çok önemli
 ve bu önemli hususu soruya çevirelim!
   Soru: Ey kul(mü'min) sen yüce Allah'dan razı mısın? Zor bir soru tabi.
Bu sorunun cevabı her kul'un kendisinde mahfûz
ve herkes kendini daha iyi bilir.O zaman şöyle soralım:
    Kul'un yüce Allah'dan razı olması ne demektir?
   Bu dünyada yüce Allah'ın, hayır ve şer adına taksim ve takdir ettiği her şeyden kul razı mıdır?
   Kul'un başına bir sıkıntı gelirse bunun kendi lehine olduğuna inanarak yüce Allah'tan razı mıdır?
   Kul'un, yüce Allah'ı kullara şikayet etmeden  olup bitenleri Kur'an ve sünnet çerçevesinde tahlil ederek -meşrû sebeblere sarıldıktan sonra-halini yüce Allah'a havale  edebiliyor mu?
   Yüce Allah Kula verse de, alsa da zengin de etse fakir de etse sıhhat da verse hastalık ta verse kul Allah'tan razı mı?
Not: Bu Tasavvuf'un da bir rükündür.
   Kul dönüp kendine ve etrafına baktığında kendi tipinden,boy- bosundan eşinden, Allah'ın ona verdiği şekilden,sesten, imkanlardan, toplumdaki kadr u kıymetinden dolayı Allah'tan razı mı?
   Kul,Yüce Allah'ın kendisi için seçtiğini ve takdir buyurduğunu  kendisi de kabul ediyor mu,razı mı? NOT: 1-) kişinin bir musibet veya hastalık karşısında üzülmesi,acı duyması ağlaması rıza'ya aykırı değildir, en büyük insan olan Rasulullah efendimiz oğlunun vefatına gözyaşı dökmüştür
   2-) Rıza ve sabır ayrı ayrı şeylerdir, sabır başa gelen herhangi bir şeyden dolayı kulun yutkunması, acı çekse de sabretmesi şer-i Şerife aykırı herhangi bir şey yapmamasıdır. Bunu dışarıya yansıtmaması  ise Sabr-ı cemil'dir. Rıza ise, bırakın itirazı,olup bitenlerden dolayı yüce Allah'a hamd etmek demektir.
   3-) Çok büyük bir mertebe olan "Allah'tan razı olmak" ancak kalbin yüce Allah'ın sevgisi ile dop dolu olmasına bağlıdır.
   Bütün bu gerçekler ve dahası karşısında mü'min şunu bilmelidir:  Ben iki de bir yüce Allah'ı olup bitenlerden dolayı adeta kullarına şikayet mi ediyorum, yoksa her hal ü kar'da yüce Allah'tan razı mıyım, sözlerimle davranışlarımla kalbimle yüce Allah'dan razıyım
diyebiliyor muyum?
    Unutulmamalıdır ki, yüce Allah'tan razı olmak yüce Allah'ın rızasını talep etmenin olmazsa olmaz şartıdır. Zira Allah'tan razı olmayan bir kul, nasıl onun rızasına talib olsun, ve nasıl Yüce Allah'ın kendisinden razı olmasını isteyecek yüzü bulsun?
   Ey yüce Allah'ım! Bizleri ve bütün mümin kardeşlerimizi razı olduğun ve senden razı olan kullarından eyle.
Yüce zatından razı olmanın bizim gibi çok aciz kullar noktasından ćok çetin olduğunu en iyi bilen sensin,bu konuda ihatalı rahmetinle ve  yardımınla bizlere rahmet eyle, bize yardımcı ol ya rabbî.

Ahmet ÖZKAN

25/5/2021 Salı

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.