BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Yazımın başlığını okuyup, hemen hamaset dolu nutuklar çekmeye kalkanlar olacaktır. ?Alın size bir Avrupa hayranı? diyenler bile çıkacaktır. Türklüğünden, Müslümanlığından en ufak bir taviz vermeyenlerden tutun da, ?ne varsa Avrupa?da var? diyenleri, ihanetle suçlayanlar bile bulunacaktır.

 

Her neyse en baştan ahkâm kesenlerden olmamak için bir iki konuyu yazmaya çalışalım. Belki de hiçbir kimse ?ahkâm kestiğim konularda? benim söylediklerim doğrultusunda düşünmeyecek, bana destek çıkacaklar ve ben de utandığımla kalacağım. Bu konularda utanmayı ne kadar çok istiyorum bir bilseniz?

 

Hatırlarsınız bundan üç beş sene kadar önce bir profesörümüz; yedikleri yemişin kabuğunu caddenin ortasına atan gençlere, ?yaptıklarının yanlış? olduğunu söylemişti de gençlerin gazabından ancak bir kolunu kırdırarak kurtulabilmişti.

 

Büyüklerimiz hep anlatırlar. Bir zamanlar Avrupa?nın kentlerinde tuvalet kültürü yokmuş da insanlar balkonlardan giderirlermiş ihtiyaçlarını. Aşağıda yaya olarak seyredenler de şemsiye kullanırlarmış bu bombardımandan kurtarabilmek için kendilerini? Bilmem doğru mu? Böyle anlatırlar bize?İçinizde tarihçi varsa bu olayın doğruluğunu ya da yanlışlığını anlatır biz de öğreniriz.

 

Ülkemizi ziyaret eden turistlerin bu konularda ne kadar hassas olduklarına dikkat ediyor musunuz bilmiyorum. Ben çok dikkat ediyorum.  Kurallara ne kadar riayet ettiklerini çok yakından görüyorum. Öncelikle ellerinde bir çiklet kâğıdı da olsa yere atmıyorlar.

 

Mevlana Müzesine zaman zaman ziyarete gidiyorum. Müzenin belli bölümlerinde  ?fotoğraf çekmenin yasak? olduğunu belirten, ?ziyaretçilerin ziyaret süresince nasıl davranmaları gerektiğini? izah eden ikaz levhaları mevcuttur. Yabancı ülkelerden gelen insanların ilk yaptıkları şey  ?o ikaz levhalarında ne yazıldığını? öğrenmek, fotoğraf çekmenin yasak olduğunu öğrenir öğrenmez yapacakları ilk iş de kameralarını veya fotoğraf makinelerini kılıflarının içine koymak olmaktadır. Kurallara azami bir titizlikle uymaktadırlar.

 

Bizim vatandaşlarımız ise görevlinin ikazına rağmen; ?kardeşim buraları görmeye 500 kilometre uzak yoldan geldik. Bırakın da bir iki görüntü alalım? diyerek itiraz etme yolunu seçmektedirler.

 

Sözüm elbette meclisten dışarıyadır. Böyle davranmayanlara ne mutlu?

 

Adımızın Türk ve Müslüman olması her konuyu bu kavramlarla açıklamamıza yetmez. Ceddimizin; ?tuvalet kültürünü Avrupa?ya ihraç etmiş olması? bizi kurtarmaz. Dedemizin, bilmem hangi şehrin müftüsü olması da bizi dini bütün bir insan yapmaz. 

 

Bir kilo ayçiçeği çekirdeğini ?çitletip?, kabuğunu, şehrin göbeğinden geçen caddenin kenarına yığmak, Türklük ve Müslümanlığa yakışan bir tavır mıdır? Çevreye saygı, kutsal değerlerimize gösterdiğimiz saygıdan hiç az olmamalıdır. Çünkü ?temizlik imandandır? prensibini ortaya koyan bir dinin mensubuyuz.  

 

Sabah sporuna çıkıp; genç ve dinamik bir Müslüman Türk Toplumu meydana getirmek amacına katkı yapmak isteyen karı kocanın yanından geçerken, şehrin bütün sakinlerinin ortak kullanım alanı olan kaldırımlara tükürmeyi, milletimizin hasletlerinden hangisi ile bağdaştığını nasıl açıklayacağız?

 

?Ne varsa Avrupa?da var? derken hangi dertlerden muzdarip olduğumuza dikkat çekmek istedim. Elbette söz de bir gerçeklik payı da bulunmaktadır.

 

Dost meclislerinde, kahve köşelerinde yapılan sohbetlerde; dürüstlük, temizlik, hak ve hukuk söz konusu olunca; Almanya?dan, Fransa?dan örneklerin havalarda uçuştuğuna hepimiz şahitlik etmişizdir.

 

?Ne varsa onlarda var kardeşim! Hak da onlar da, hukuk da? Adamlar bir kuruş bile insan hakkı yemiyorlar. Herkesin alın terinin karşılığını, kuruşuna kadar veriyorlar. Veriyorlar ama insanı çalıştırırken de gözünün yaşına bakmıyorlar? mealindeki sözleri sürekli olarak duymaktayız.

 

Kimse kusura bakmasın. Bizim toplumuzda ise şöyle bir eğilim mevcuttur. Hem ?yan gelip yatalım, dürüstlüğün, çevreye duyarlılığın, hak ve adaletin ne olduğuna dikkat etmeyelim, hem de hakkımız olandan fazlasını alalım.? 

 

Ceddimizin mirası olan bu topraklar üzerinde, geleceğimizin garantisi olan evlatlarımıza örnek davranışlarda bulunmak, çevremizi korumak her Müslüman Türk evladının asli görevlerinden olmalıdır.

 

?Ne varsa Türklerde ve Türkiye?de var? dedirtmek kendi elimizdedir. Bu da lafla değil icraatla olacak bir şeydir.

 

 

Tayyar YILDIRIM

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.