BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Kandil, Gabar, Kato...

         Kandil ihanetin merkez üssü.

         Güvenlik güçlerimize yönelik en güçlü saldırılar bu dağlardan yapılır yıllardır.

         Yedi düvel beslemesi, şımartılmış ve azdırılmış sırtlanlar buralarda yuvalanmışlardır. Vur kaç taktiği eylemlere müsait yerlerdir dağlar. Aylar yıllar barınabilirler, aylar yıllar korunabilirler mağaralarında. Havadan ne yağdırırsan yağdır, kendine sığınanı kolay kolay ele vermez bu dağlar.

         Gün olmuş zalimlere zorbalara ana kucağı olan dağlar, gün olmuş çakallara açmıştır kucağını.

          ?Arkam sensin kal?am sensin dağlar hey!? diyen Köroğlu,

          ?Ferman padişahın dağlar bizimdir? diyen Dadaloğlu, en büyük desteği  dağlardan almışlardır. Hukuk dışı yollardan saparak bir şekilde dağlara çıkanlar, güvenlik güçlerinin yürüttükleri mücadelelerin çoğunu sonuçsuz bırakabilmişlerdir bu güçlü destekleri sayesinde.

         Oy dağlar, başları pare pare dumanlı dağlar!

        

         Derler ki: Dağ ne kadar yüce olsa yol üstünden aşar.

         Bu dağları da aşmanın bir yolu muhakkak vardır.

         Bu dağların adlarının terörle, ihanetle anılması daha ne zamana kadar sürecek?

          Görülüyor ki?

         Bu dağlarda savaş, her anı şafak saymakla geçen, tecrübesi az güvenlik görevlileriyle zafere ulaştırılamıyor.

         Bu dağlarda savaş teröristle her şeyini paylaşan korucularla başarılamıyor.

         Bu dağlarda savaş, dost ve müttefik tanımlamaza giren ülkelerin her zaman altımızı oymakla meşgul hallerini bile bile, ?dost ve müttefikiz? demelerini ?bülbül sesi? zannetmeye devam etmekle, ordumuz içinde istedikleri gibi strateji yürütmelerini normalmiş gibi görmekle başarıya ulaştırılamıyor, ulaştırılamaz.

 Liman Von Sandaerslerin komutanlıklarından ne hayır görmüşsek aynı mantıkla, aynı yanılgıya devam etmekle ve ne hazin ki düşmanlarımızın istihbaratına güvenmekle terörle mücadelemizin başarıya ulaşmasını beklemekten daha büyük safdillik olamaz bu zamanda.

 

         Bu dağları aşmanın bir yolu olmalı; ama nasıl?   

         Bu söz aklıma bir maniyi getiriyor:

 

         ?Şu dağı aşam dedim

         Aşam dolaşam dedim

         Bir vefasız yüzünden

         Herkese paşam dedim?

        

         Herkese ?paşam? demek bir amaca ulaşmak isteyenin çaresizce her yola müracaat edişini ifade etmektedir. Seven sevgisi uğruna her yola her şeye müracaat etse de sevgilin tavrında vefasızlık denilen bir acımasızlık, bir zalimlik var ki bu zulüm, ocaklar söndüren, tahammül mülkünü yıkıp viran eyleyen cinsten.

 

         Terörle mücadelemizde zaman zaman büyük acılar yaşıyoruz.

         19 Ekim günü bir kanlı baskında 24 askerimizin şehit edildiği haberi, yurdumuzun her yerini tarifsiz kederlere gark ediyor bir anda.

         Bir hazan mevsimi, yirmi bir yaşında toprağa düşen fidanlarımızla büyük bir hüzne dönüşüyor. Feryatlarımız meydanlardan cami avlularına oradan mezarlıklara yayılıyor daga dalga.

Bu acıyı dindirecek bir ilaç icat edildi mi kardaş?

 

Oy dağlar!

?Bırak da Yare Gideyim? başlıklı şiirinde dağlara şöyle seslenir şair:

 

?Sizi geçemezsem dağlar,
          Hazan vurur, kurur bağlar,
          Ümitleri kesilenler,
          Başlarına kara bağlar.? Sinan Karakaş

 

Bu dağları aşmak bizim sevdamız.

Bu sevda ülkesiyle milletiyle güçlü bir Türkiye.

Ve yolumuz çetin.

Bir yazar, yenden bir bağımsızlık savaşı verdiğimizden söz ediyor. Kayıplarımızın da bu nedenle büyük olduğunu dile getiriyor.

Bu dağlarda?

Bu dağlarda, sözüm ona, bir hak mücadelesi verenlere karşı değil, yeniden yedi düvele karşı savaşıyoruz gibi bir haldir görebildiğim.

Bu dağları, dahili ve harici kanlı katillerden temizlemek vakti şu an.

Söyleyin Allah aşkına,  varlığı kaynaklarımızı kurutmaya, kanımızı sebil etmeye göre programlanmış bu dahili ve harici çakallardan temizlemek için gerekiyorsa bu millet bu dağları ?delik delik deler de kalbur olup toprağını bile eler.?

Tarih boyu nice badireler atlatmış bu çilekeş millet   fedakarlıktan, mücadeleden ve savaştan yılmaz.

Yeter ki ihmallerle, gafletlerle karakol adlı derme çatma barakalarda filizleri kırdırılıp heder edilmesin!

 Yeter ki hasımlarının bir dokunuşuyla tuzla buz oluveren ?Zırhlı araç? diye bindikleri  vasıtalarda heba edilmesin!

Yeter ki sahip oldukları bilgilerin hayata geçirilebilmesiyle milletçe ihtiyaç duyduğumuz ve stratejik önemi olan birçok şey için bizi, tarihi düşmanlarımızın eline bakmaktan kurtaracak bilgi, beceri ve donanıma sahip dahilerimizi, görevleri onları yaşatmamak olan belli ülkelerin  ajanlarına kolay hedef yapmayalım, iyi yetişmiş insanlarımızı koruyabilelim!

Yeter ki bu milleti, milli birlik ve beraberliğine düşman olan tehlikelerden uzaklaştıralım!

Yeter ki tarihte kendini güçlü kılan özüne güvenerek hareket edecek yerde nerede ne zaman ne yapacağı konusunda asla güvenilemeyecek dost görünümlü düşmanlarından paşam deyip yardım istemesin!

 

Bak o zaman bu dağların dumanı nasıl dağılırmış!

Sevdalılara nasıl yol verirmiş bu dağlar!

         Üzerlerinden nasıl geçilirmiş!

         O zaman gör bu milleti, bir de o zaman seyret!

 

         Şehitlerimize rahmetler diliyorum.

 

         Selamların en güzeliyle?

         

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.