BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

2012-2013 eğitim öğretim yılı 17 Eylül Pazartesi günü, bugün başlıyor. Okul yolları daha hareketli, bahçeler çocuk sesleriyle cıvıl cıvıl olacak. Uzun yaz tatili boyunca suyu kesilmiş değirmenlere dönen okul bahçeleri, koridorlar, sınıflar yeniden şenlenecek. Dileriz bu hareketlilik vatana millete hayırlar, mutluluklar ve bereketler getirir.

 

Haber bültenlerinde verilen bilgiye göre bugün ders başı yapacak öğrenci sayısının on yedi milyonu,öğretmen ordusunun da sekiz yüz bini bulduğu belirtiliyor. On yedi milyon öğrenci…  On yedi milyon göz aydınlığımız, yaşama sevincimiz. Avrupa ülkelerinden birçoğunun nüfusundan daha fazla bir rakam bu. Allah muvaffak kılsın, acılarını göstermesin!

 

Aylardır artan terör olayları ve bu olaylarda can veren gençlerinizin acıları dinmiyor. Dinmiyor; çünkü başımızın püsküllü belası terörle mücadelemiz çok cana mal oluyor maalesef. Neredeyse her gün al bayraklara sarılı şehit tabutları dağılıyor köylere, kentlere.

 

Bu yüzden okulların açılışını bayram havasında karşılayamıyoruz. Daha dün Afyon şehitleri toprağa verilirken Bingöl ve Hakkari’den acı haberler geliyordu. Polislerimizi taşıyan araç mayın tuzağına çarpmış. Çok sayıda ölü ve yaralı olduğu bilgisi düşüyor ajanslara, ocaklara da ateş… Korkum şu: Güzel ülkemizin gelişip ilerlemesini istemeyen ve kitlelerde yılgınlık duygusu meydana getirmek için karakollara, şantiyelere hatta öğrenci yurtlarına bile saldırılar düzenleyen eli kanlı terör örgütü yarın görevine yeni başlayan çiçeği burnunda öğretmenlerimize zarar vererek milletimize yeni acılar yaşatmasa.

 

Dünya ülkeleri içinde en fazla genç nüfusa sahip olduğumuzu övünç kaynağı olarak belirten devlet adamlarımız, bu nüfusun iyi eğitilmesi ve iyi korunması konusunda yüklenmeleri gereken sorumluluğu taşıyamıyorlar. Taziye ve tehdit içerikli mesajlar veriyorlar sadece. Onlar da bir işe yaramıyor. Gençlerimizi iyi eğitemediğimiz gibi iyi koruyamadığımız da kabul edelim ki bir vakıa.

 

Eğitim-öğretim algımızı gençlere bilgi yükleme işlevinden ötelere taşıyamıyoruz bir türlü. Her şeyi sular seller gibi ezberleyip her soruyu cevaplayan öğrenci en makbul öğrenci sayılıyor; ama aynı öğrencinin başkalarına zarar veren davranışları olabiliyor; bu adam yalan söyleyebiliyor, yapılması yasak olan bir eylemi cezalandırılmadığı sürece yapabiliyor.

 

 Davranış eğitimi konusunda ortalamanın altında bir düzeyde patinaj yapıp duruyoruz. On yılda kırk yedi bin insanımızı kaybetmişiz trafik kazalarında.  Yani on yılda nüfusu Seydişehir’den büyük bir ilçeyi yok etmişiz. Böyle bir sonucu ortaya çıkaran kazaların nedenleri daha çok bilgi eksikliği mi yoksa bile bile kuralları çiğnemek mi?

 

Öğrencilerimiz yedinci ve sekizinci sınıflara geldiklerinde kuralları çiğnemeyi alışkanlık haline getiriyorlar.Nasıl mı?

 

Sigara yasaktır; içerler.

Gömlek düğmelerinin yarıdan fazlası açık etekleri dışarıdadır.

Saçlara inadına jöle sürülüp kafa beşik çatı görünümüne sokulur.

Kopya çekmenin bin bir yolları bulunur.

İzin istemeden konuşulur.

Derslere hazırlıklı olarak ve gerekli araçlarla gelmeme huyları başlar.

Velhasıl her ne derseniz deyin tam aksini yapma konusunda büyük bir mücadele verirler: Yerleri kirletirler, çöplerini şuraya buraya atabilirler, kullandıkları musluğu kapatmazlar, lambayı söndürmezler. İdarenin istediği katkı payını inatla getirmezler.

 

Bu durumda öğretmenler ve yöneticilerinin çalışma şevkleri kırılır, kısa sürede harap ve bitap düşerler. Her kurulda birçok sorun gündeme alınıp konuşulur. Her defasında da bundan sonrası için daha iyi sonuçlar alınması konusunda temenniler dile getirilir. Böyle böyle haftalar ufalanır, aylar ayları kovalar, dönemler biter, yıllar su gibi akar da batı cephesinde değişen çok fazla bir şey olmaz.

 

Her şeye rağmen bu döngüyü kıracak olanın öğretmenler olduğuna inanıyorum. Zırt pırt yapılan değişimlerle bir türlü düzen tutmaz hale getirilen sistemlerden en çok etkilenen öğrenciler olmaktadır. Aslında onlardan yakınmaya hiç hakkımız yok. Kendi içinde tutarsız bir yığın yanlışı protesto ederek şöyle söylüyor olabilirler:

 

        Bana gerçeği, yalnız gerçeği anlat öğretmenim.

Öyle anlat ki sana duyduğum güven ömrüm oldukça hiç sarsılmasın.

Bana tarihimi anlat öğretmenim

Anlat ki hafızasız olmadığımı bileyim.

Hepsinden önemlisi

Korkularımla baş edebilmeyi öğret bana

Öğret ki kurtulabileyim prangalarımdan

Bana sevmeyi öğret öğretmenim

Alemlerin Rabbini.

Öğret ki sevebileyim yaratılmış cümle alemi

Çıkarsız…

Yoluma öyle bir ışık tut ki zifiri karanlıklarda da kalsam

Şaşırmayayım yolumu.

 

Yeni eğitim- öğretim yılı öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz, velilerimiz, milletimiz ve memleketimiz için hayırlı uğurlu olsun.

 

        Selamların en güzeliyle…

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.