banner164

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Üzerinde doğup büyüdüğümüz, gelişip serpildiğimiz, büyüyüp yaşlandığımız ve neticede ölüp içine girdiğimiz topraklar...

Asıl birleşip bütünleşeceğimiz, bir ve eşit olacağımız mekândır orası.

Ne var ki; doğumdan, toprağa girinceye kadar bütün düzensizlikler, bütün adaletsizlikler insanoğlunun kendisinin seçtiği yön ve yöntemler olmaktadır.

            Aynı ülkede doğan biri gözlerini; toprağa, yaprağa, çiçeğe, yeşile açarken... 

            Kulaklarını; kuş seslerine, cırcır böceklerinin nağmelerine, enva-i çeşit hayvan seslerine ayarlarken... 

            Tenini; toprağa, suya, güneşe, tertemiz bir havaya alıştırırken... 

            Dilini; doğal konuşmalarla, doğal tatlarla buluştururken... 

            Burnunu; nane kokularına, zambak rayihalarına, yaban gülü misklerine uyarlarken... 

            Bir başkası ise; beton yığınlarıyla, parke taşlarıyla, demir sütunlarla, gözleri kamaştıran cam kaplamalarla, yapay ışıklarla, elektrik dalgalarıyla, radyasyon etkileriyle, egzoz emisyonlarıyla, çöp yığınlarıyla, lağım kokularıyla, teknolojik gürültülerle, gökyüzünü görmeyi dahi engelleyen ucube yapılarla, komşusunun dahi yüzünü görmeye hasret duygularla beslenip büyürken...

            Söyler misiniz bana; hayatın kendisi değil midir asıl bölücü?

            Siz bu şartlarda büyümüş gelişmiş, iki ayrı uç kutupta dünyaya gözlerini açan, bu duygularla sarmaş dolaş olan insanların, tasada ve kıvançta aynı duyguları paylaşma konularında birleşmelerinin çok mu kolay olduğunu düşünüyorsunuz?

Memleket sevgisinin, toprak sevdasının, maddi ve manevi değerlere bakış açılarının aynı olabileceğini mi düşünüyorsunuz?

            Gözlerini uykusuzluk, kulaklarını gürültü, burnunu pis kokular, tenini kirletilmiş havalar, dilini beddua bürümüş bir insan ile, seher  vakti kuşlarla selamlaşan, gözlerinin alabildiği her karışın yeşillik, bin bir türlü çiçek renkleriyle bezeli olduğu, güzel kokuların ciğerlerini doldurduğu, doğal gıdaların her daim temizlediği sindirim sistemlerine sahip bir insanı, memleket meselelerinin halli konusunda, aynı duyguları paylaşabileceklerinin çok kolay bir şey olduğunu mu düşünüyorsunuz?

            "Gezi Parkı" eylemlerini, "sokak çatışmalarını" ve diğer bütün toplumsal olayları bu ve daha sayısız bakış açılarıyla değerlendirmeksizin yorumlamak sanırım yanıltıcı olabilir hepimiz için.

            Çok düşünüp de zaten yorgun olan beyinlerimizi daha da yorgunlaştırmanın alemi olmadığını paylaşmak istedim sizlerle...

            Sevgi, saygı, kanaat, vefa, paylaşma, katlanma, yardımseverlik, hoşgörü ve daha sayısız insani değerleri bir yana koyarak; barıştan, huzurdan, mutluluktan bahsetmenin anlamsızlığı, bütün bedenimi sarıyor ve sıktıkça canımı çıkaracak boyutlara ulaşıyor.

            Vay benim; asaletinden asla sual sorulamayacak olan milletimin evlatları vay!


 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.