BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Mevlânâ Anadolu Lisesi edebiyat öğretmenleri İrfan Emecan, Bilal Türkdönmez, Hakkı Aydoğan sıradışı bir proje yaparak okulun 4. kattaki koridorunu “Edebiyat Sokağı”na çevirmişler. Nadide bir çalışma. Türkiye’yi karış karış geziyorum, böylesini ilk defa gördüm. Şaşırdım ve çok hoşuma gitti. Hocalar; edebiyatı koridorlarda anlatarak ve sokakta yaşatarak sevdirmişler.

Kitap kapakları koridorun tavanında sizi selamlıyor, duvarlarda şairlerin posterleri ve şiirleri el ediyor. Ölümsüz mısralar, güzelim manzaralarla süslenmiş ve tablolar hâlinde duvara asılmış.

İrfan Emecan tevazu ile anlatıyor: “Önce sınıfta başladık. Sınıfın sıraları, duvarları yetmeyince edebiyat ve sanat koridora taştı.”

Bilal Hoca’nın sınıfında her sıra üzerinde bir şairin resmi, eserleri ve şiirleri var. Sınıf edebiyat kokuyor. Duvarlar, sıralar, tablolar size edebiyat anlatıyor.

Sokağın başında bizi Mehmet Akif karşıladı. Duvarlara İstiklal Marşı’nın dörtlükleri yazılmış. 21 Şubat 1921’de İstiklal Marşı’nı yazıp bitiren Mehmet Akif’in şiirin dörtlüklerini o zaman ikamet ettiği Taceddin Dergâhı’nın duvarlarına yazdığı rivayet edilir.

                Şiirin inci gibi güzel mısraları duvara elle yazılmış. Okumak cehdiyle yaklaştım:

                “Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet;

Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklal!”

Koridorun başında bir ağaç var, şiire durmuş.

Ağaca asılmış bir şiire uzandım. Âşık Veysel hikmetle söylenmiş:

Allah birdir, peygamber hak

Rabbül-âlemindir mutlak,

Senlik-benlik nedir bırak,

Söyleyim geldi sırası.”

Koridoru gezerken Hoca Ahmet Yesevî, Şeyh Galip, Fuzûlî, Bâkî, Maraş’ın şairleri Sezai Karakoç, Mehmet Akif İnan, Nuri Pakdil, Cahit Zarifoğlu, Erdem Beyazıt, Alaaddin Özdeneröne ve Rasim Özdenören bizi selamladılar.

Şairler sultanı Necip Fazıl coşkulu bir dille ve heyecanla haykırmış:

“Yağız atlı süvari, koştur atını, koştur!

Sonunda kabre çıkar bu yolun kıvrımları.

Ne seni kaldırımlar kadar anlayan olur,

Ne senin anladığın kadar kaldırımları!..”

Okulun gayretli müdürü Mustafa Erbaş ile sokakta yürüyoruz. Ünlülerle selamlaştık: Yahya Kemal Beyatlı, Arif Nihat Asya, Yavuz Bülent Bakiler, Orhan Veli, İsmet Özel, Orhan Seyfi Orhon, Ahmet Kutsi Tecer, Cenap Şahabettin, Reşat Nuri, Enis Behiç Koryürek…

Gözümün içinde Âkif’in asil mısraları yanıp söndü:

“Zulmü alkışlayamam, zâlimi asla sevemen,

Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.

Biri ecdadıma saldırdı mı hatta boğarım.

 –Boğazmazsın ki…

-Hiç olmazsa yanımdan kovarım.

Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam,

Hele Hak namına haksızlığa ölsem de tapamam!

Yumuşak başlı isem kim demiş uysal koyunum?

Kesilir fakat çekmeye gelmez boynum!

Kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim,

Onu dindirmek için çifte yerim, kamçı yerim…

“Adam, aldırma geç, git.” diyemem, aldırırım.

Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar, kaldırırım.

Zâlimin hasmıyım amma severim mazlumu,

İrticanın şu sizin lehçedeki manası bu mu?”

Duvarlarda şiir, roman, hikâye ve kitap kapakları arz-ı endam etmiş. Köşenin birinde küçük bir kitaplık var. Sıralar konmuş, kitabı alıp oturup okuyabiliyorsunuz.

Bir oda kapısı çiçekli manzara ile kaplanmış, güzel mi güzel bir tablo.

Üstünde “kız mescidi” yazılı. Katta erkekler için ayrı bir mescit var.

Öğrencilik yıllarıma gittim. Liseyi Konya Erkek Lisesi’nde okumuş ve altı yıl pansiyonda kalmıştım. Alnı secdeli birkaç arkadaş, namazlarımızı gazete kâğıtları üzerinde kılardık. Şimdi ne güzel! Bütün okullarda mescitler var. Nereden nereye geldik, elhamdülillah!..

Hz. Mevlâna 7 öğüt vererek bizi Edebiyat Sokağı’ndan uğurladı:

“Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.

Cömertlik ve sehavette akar su gibi ol.

Tevazu ve mahviyette toprak gibi ol.

Hataları örtmekte gece gibi ol.

Öfke ve asabiyette ölü gibi ol.

Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol!”

“Eyvallah, şeyhim!” diyerek sokağa veda ettik.

Müdür yardımcısı Hayrettin Akıllı, çay içerken Edebiyat Sokağı benzeri projelerin öğrencilerin başarısını artırdığını, Mevlâna Anadolu Lisesi’nin Türkiye’deki Anadolu liseleri için çok iyi bir yeri olduğunu söyledi.

Tebrik: Okul koridorunu “Edebiyat Sokağı”na çeviren, sıradışı ve fevkalade bir projeyi gerçekleştiren okul yönetimi ve edebiyat öğretmenlerini bütün kalbimle tebrik eder, bu güzel çalışmanın emsal teşkil etmesini temenni ederim.

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.