BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Gayretli, azimli ve idealist bir milli eğitim müdürü olan Mukadder Gürsoy’un davetlisi olarak Konya’da üç gün seminerler verdim. Okul müdürleri, öğretmenler ve öğrencilerle bir araya geldik. Eğitimcilerle eğitimin kalite kazanması ve idealist nesiller yetiştirmek kafa yorduk. Eğitim yöneticileri nitelikli, ahlaklı bir nesil yetiştirme gayreti içinde.

                Öğrenciler yılda iki defa karne alır, derslerdeki başarı durumları notlandırılır ve önlerine konur.

                Okul yöneticisi dostlara, kurum karnesi hazırlamalarını, okuldaki verimlilik kriterlerini belirlemelerini, bunu kriterlere göre eğitimin verimliliğini ölçmelerini ve yeni hedefler koymalarını, öğrencilerin derslerdeki başarılarını artırmak için hedef koymalarını sağlamalarını, çocuklara ders çalışma programı vermelerini, verimli ders çalışma metotlarını anlatmalarını, bu konuda velilerle iş birliği yapmalarını tavsiye ettim.

                Eğitim yöneticileri bu konuda son derece duyarlı. Büyük bir kısım Teog, YGS, LYS puanlarını temel kriter olarak alıyor ve okullardaki başarıyı artırmak için programlar geliştiriyor. Kriterlerin her dersi kapsayacak şekilde genişletilmesini önerdim:

1.       Mealiyle birlikte Kur’an okuyan öğrenci sayısı

2.       Beş vakit namazını kılan öğrenci sayısı

3.       Bütün derslerin notları

4.       Takdir ve teşekkür alan öğrenci sayısı

5.       Öğrenci memnuniyeti

6.       Ziyaret edilen veli sayısı

7.       Sosyal ve sanatsal etkinlikler

8.       Yapılan proje sayısı

9.       Teog, YGS, LYS puanları ve hedefler

Mevcut durum belirlenmeli ve kaliteyi artırmak için daha yüksek hedefler konmalı.

Yapılan işin kalitesi ölçülmezse daha iyi yapılıp yapılmadığı bilinemez.

Daha iyi yapmak için hedefler konmazsa başarı artmaz.

Hedefleri okul yöneticileri değil, her dersin öğretmeni koymalı. Okul takım ruhuyla çalışmalı. Vazgeçebileceğimiz öğretmen, personel olmamalı.

Öğretmenler, başarıyı artırmak için öğrencilerin hedefler koyması sağlanmalı. Okuldaki eğitimin kalitesini artırmak için velilerle iş birliği yapmalı.

Öğrencilere mutlaka medyayı bilinçli kullanma eğitimi verilmeli. Bu konuda velilerin desteği istenmeli.

Cep telefonu ile büyüyen ve gerçek dünyadan çok sanal âlemde yaşayan bir nesil ile karşı karşıyayız. Medyayı bilinçli kullanmayı öğretmek zorundayız. Öğrencilerin hepsinin elinde birer telefon, konferans dinlemeye gelmişler. Aday öğretmenlere seminer verdim, onlarda da durum aynı.

İki tavşanı birden kovalayan hiçbirini yakalayamaz.

Öğrencilere soruyorum:

-Cep telefonunun derste öğretmeni dinlerken dersi anlamana faydası var mı?

-Zararı var.

Öğrencilere günlük 3.5 saatlik bir çalışma programı veriyorum. Okul derslerini tekrarlama, bir sonraki günkü derslere hazırlanma, okuma ve zihni geliştirme programı. Öğrencinin yaklaşık 6 saati okulda derste geçiyor, 3.5 saatlik okuma ve ders çalışma zamanı. Toplam 9.5 saat. Geride 14.5 saatlik bir zaman var. Öğrenci ve öğretmenlerimizin cep telefonunu haberleşme, bilgi edinme maksadıyla kullanmak için yeterince zamanları var. Bütün mesele cep telefonunu bilinçli kullanma disiplinine sahip olmada.

-Ders çalışırken cep telefonu, televizyon ve internet açık olursa dersi anlamanıza faydası olur mu diye sorduğum zaman öğrenci, hayır, zararı olur, diyor.

-Cep telefonu, televizyon, internet gibi iletişim teknoloji harikalarını kendimize zarar verecek şekilde kullanmak zorunda mıyız?

Bu soruya öğrenciler, hayır cevabını veriyorlar.

Öğrencinin mantığına hitap ettiğimiz zaman makul cevaplar alıyoruz fakat çoğunlukla gençler duygularını kontrol edemiyorlar, mantıklı değil, duygusal hareket ediyorlar.

Öğrencilere okul bitince nerede olacaklarını sorup bir hedef seçmelerini sağlamak gerekiyor. Sonra da bu hedefe nasıl ulaşacaklarını programlamak şart.

Çalışkan ve idealist yazar Duran Çetin konferanslardan sonra bana bir dizi yeni kitabını hediye etti.Başarı Avcıları, Kuledeki Sır, Gönül Mahkemesi, Yürek Yangını, Aylaynırlı Kız

Kitapları sıraya koydum ve Başarı Avcıları’nı bir solukta okudum. Kitap bir çocuk romanı ve sorunlu öğrencilere nasıl rehberlik edilmesi gerektiğini, anne ve babanın öğretmenlerle iş birliği yaparak çocuklarını nasıl başarılı hâle getirebileceklerini anlatıyor. Medyayı bilinçli kullanmayı çocuklarımıza öğretmemiz gerektiğini ele alan yazar, bilinçsiz internet ve cep telefonu kullanmayı öneriyor. Şiddet içeren internet ve bilgisayar oyunlarının çocukları nasıl vurdumduymaz, sorumsuz, internet bağımlısı ve şiddet kullanma eğilimli hâle getirdiğini anlatıyor; yavrularımızı nasıl kurtaracağımızı örneklerle dile getiriyor.

Cep telefonunu, televizyonu ve interneti bilinçli kullanmayan anne ve babalar, öğretmenler, çocukları internet ve cep telefonu bağımlısı olmaktan kurtaramazlar. Bu konuda örnek olmak ve çocuklar medyayla nasıl baş edebileceklerini öğretmek şart.

Teşekkür ve tebrik: İdealist nesiller yetiştirmek için gayret gösteren Konya Milli Eğitim Müdürü Mukadder Gürsoy ve değerli eğitimci dostlara bin teşekkür ediyor, başarılar diliyorum. 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.