BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

25 Mayıs 1983’te ötelere kanatlanan Şair Necip Fazıl:

“Ölüm güzel şey, perde arkasından haber,

Hiç güzel olmasaydı, ölür müydü Peygamber?” demişti.

Evliya şair Yunus Emre, ölümü “Yüce Dost”a gidiş olarak nitelemişti:

“Sala verile kastımıza

Gider olduk “Dost”umuza,

Namaz için üstümüze 

Duranlara selam olsun!”diyerek.

Ölüm büyük buluşma Necip Fazıl’a göre:

“Büyük randevu, bilsem nerede, saat kaçta?

Tabutumun tahtası, bilsem hangi ağaçta…”

Bediüzzaman Said Nursi, ölüm fani dünyadan baki âleme hicrettir, der.

Gazetemizin genel yayın yönetmeni Kadir Demirel, o kadife gibi yumuşak sesli, melek gibi güzel huylu insan, beklenmedik bir anda son yolculuğa yürüyüverdi.

Beklemiyordum.

Aziz dostum Prof. Sefa Saygılı, telefon edip, “Kadir Demirel rahmet-i Rahman’a kavuşmuş, televizyonlar alt yazı geçiyor, haberin var mı?” deyince afalladım. Yaşı benden küçüktü, gazetedeki unvanı benden büyük. 

Ölünecek yaşa geldiğimi bir kere daha anladım.

Yeni Şafak’tan emekli olduktan sonra Akit’te çalışmaya başlamıştı. Hasan Karakaya rahmetli olunca da genel yayın yönetmeni olmuştu. 

Tabiri caizse karıncayı incitmeyen, yumuşak huylu, kibar bir İstanbul beyefendisiydi. İnsanlarla konuşurken onları kırmamaya özen gösterirdi. 

Konu vatan, millet, memleket oldu mu celallenirdi.

15 Temmuz Diriliş Destanı kitabım yayınlanınca telefonla aradı. Hayırlı olsun, dedi. Gazeteye uğra da bir röportaj yapalım diye ekledi.

Odasında epeyce bir süre çay içip sohbet ettik. Tekrar tekrar teşekkür etti. Kitabı hediye ederken resim çektik, facebook ve tweetterde paylaştım.

Röportaj yaptık, darbecileri, Fetö ihanet örgütünü, memleketin uçurumun kenarından döndüğünü konuştuk.

-Romanımın en önemli kahramanı Recep Tayyip Erdoğan. Sık sık seyahatlere gidiyorsun cumhurbaşkanımızla. Bir kitap da ona imzalasam ulaştırır mısınız, dedim.

Memnuniyetle kabul etti.

Bir yurtdışı seyahati sırasında 15 Temmuz Diriliş Destanı’nı Cumhurbaşkanımıza verdiğini, memnuniyetle kabul ettiğini, bana ve Akit mensuplarına selam söylediğini iletmişti.

15 Temmuz Diriliş Destanı, ilk defa darbe karşısında dik duran ve milletimizi meydanlara ve havalimanlarına çağıran siyasetçi Recep Tayyip Erdoğan’ı anlatıyordu. Millet, 1908’den bu yana ilk defa darbecilere darbe vurmuştu.

Kahraman milletimiz, yüz yıllık darbeler tarihini mezara gömmüştü.

O gece ezan ve sala sesleri, uçak ve helikopter gürültülerini bastırmıştı.

Tankın önüne yatan, üstüne çıkan, tişörtüyle egzozunu tıkayan; helikopterlere, uçaklara meydan okuyan yiğitler; çelik silahları iman dolu göğüslerini siper ederek susturmuşlardı.

Bir gecede 249 şehit Hakk’a yürümüş; 2193 gazi mermilere göğsünü siper etmişti.

Bu aziz millet, milletin silahını millete çeken hainler karşısında yılmamış, dik durmuş, vurulmuş, ölmüş ama geri dönmemiş; sabaha kadar muhteşem bir diriliş destanı yazmıştı.

Merhum Kadir Demirel hainlere, zalimlere ve alçaklara karşı çıkan, dik duran bir yiğitti. Ölene kadar kalemini kılıç gibi kullandı ve onlarla vuruştu. 

Bir ramazan akşamı, oruçlu iken “Yüce Dost”a uçup gitti. 

Ölüm bir son değil, yeni bir hayatın başlangıcı.

Salı günü ikindiden sonra toprağa verdik.

Toprağa hangi tohum ekildi de bitmedi? O da bitecek ve yeni bir hayatta filiz verecek. 

Cennet bahçelerinde inşallah sevdikleri ile beraber çiçek açacak.

Ölüm fani dünyadan baki âleme, daha güzel bir dünyaya açılan kapı; ebediyet yolcularının geçtiği kutlu kapı. 

Er veya geç; biz de o kapıdan geçip ebediyet yolculuğuna çıkacağız.

Sen bizden önce kapıyı araladın aziz Kadir kardeşim.

Allah sana rahmet ve mağfiret eylesin. Kabrin nur, mekânın cennet olsun!

Kabrinde rahat uyu kardeşim! 

Tuttuğun Hak yolda yürüyecek, medyadaki cihadını şanla şerefle sürdüreceğiz inşallah. 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.