Bilginin iki temel kaynağı var:
1. Dinî bilgilerin kaynağı Kur’an.
2. Fen bilimlerinin kaynağı kâinat.
“İlim ile din ayrıldığı takdirde din insanları geri kafalılığa, ilim ise ateizme götürür” der Aliya İzzetbegoviç.
Stephen R. Covey, zekâyı ruhsal, duygusal, bedensel ve zihinsel olmak üzere dörde ayırır.
Covey’e göre en önemli zekâ türü ruhsal zekâdır, ruhsal zekâyı bedenimizde vicdan temsil eder. Vicdan Allah ile irtibatlıdır.
“Yaratıcı ile her üç ayda bir, baş başa görüştüğünüzü varsayın, ona göre yaşayın!”
(8. Alışkanlık Bütünlüğe Doğru, s.70)
Eğitimin amacı, kâmil insan yetiştirmektir, der Prof. Ziya Selçuk.
Kur’an, Siyer ve Temel Dini Bilgiler dersleri seçmeli.
Öğrenci bu dersleri seçmezse önem vermezse, derslerde anlatılanları özümseyip hayata geçirmezse nasıl kâmil insan olabilir?
İnsan yemediği gıdalarla beslenemez. Beyin öğrenmediği bilgilerden faydalanamaz.
İzzetbegoviç’in dikkat çektiği husus çok önemli. Fizik, biyoloji, kimya, matematik, geometri, astronomi, coğrafya dersleri kâinat kitabı incelenerek yazılır. Kâinat bir kitaptır; yaratıcısı ve yazarı Allah’tır. Ne var ki bu bilim dallarındaki kaynak kitapların yazarları bütünüyle Batılı. Fen bilimleri kitapları ateist ve evrimci bir bakış açısıyla yazılıyor. Evrimciler Allah dememek için bin dereden su getiriyor, edilgen çatılı fiillerle konuyu geçiştiriyorlar. Okul kitaplarının kaynağı Batılılar olduğu için fen bilimlerindeki üslup maalesef ateist zihniyetin değirmenine su taşıyor.
Hâlbuki fizik, kimya, biyoloji, astronomi, coğrafya ilimleri bir dizi kanunu anlatır. Yer çekimi kanununu koyan bir güç var. Newton kanunu keşfetti, kanunu o koymadı. Kâşifi öldükten sonra kanunun devam etmesi gösteriyor ki kanun Newton’ın değil. Esasen insan, dünyaya nizam verebilecek bir güce sahip değildir. Allah koyduğu kanunu yürürlükte tutar.
Kâinatın ilk yaratılışı ile ilgili fizikçilerin söyledikleri de tahminden ibaret. 13.7 milyar yıl önce “Büyük Patlama” gerçekleşti, kâinat önce enerji şeklindeydi, sonra maddeye dönüştü, gezegenler, galaksiler meydana geldi, deniyor.
Der Spiegel dergisi Bing Bang ile açıklamaları yazıyor; 13.7 milyar rakamının yanına parantez açıyor, “saati kim tuttu, tarihi kim not etti?” yazıveriyor.
Patlama ile düzen kurulmaz. Kâinatta mükemmel ve muhteşem bir düzen ve intizam var. Bu sistemi kuran bir Yaratıcı var.
Patlama ancak tahribat, yıkım, enkaz meydana getirir.
Kur’an, kâinatta olup bitenleri öznesiyle birlikte anlatır. Örnek vereyim:
“Bütün kâinatı kudret elinde tutan Allah ne mübarektir… O her şeye kadirdir. O yedi kat gökleri yarattı. O Rahman’ın yarattıklarında hiçbir düzensizlik göremezsin. O çok güçlü ve çok bağışlayıcıdır. Haydi gözünü çevir, bir çatlak görebilecek misin? Sonra gözünü bir defa daha çevir!
O göz sana hayret ve şaşkınlık içinde, âciz ve bitkin hâlde dönecektir.
Yemin olsun biz dünya semasını yıldızlarla süsledik. ” (Mülk,1- 5)
İnsanın yaratılışını anlatırken Kur’an şu ifadeleri kullanır:
“Yemin olsun ki biz insanı süzülmüş öz çamurdan yarattık. Sonra onu az bir su hâlinde sağlam ana rahmine yerleştirdik. Sonra bu az suyu, kan pıhtısı hâline getirdik. Sonra kan pıhtısını bir et parçasına çevirdik. Sonra o et parçasından kemikler yarattık, sonra da o kemiklere et giydirdik. Sonra başka bir yaratılışla hayat verdik. Yaratıcıların en güzeli Allah ne mübarektir.” (Müminun, 12-14)
Kur’an’ın anlatımında bütün fiillerin öznesi var. Fen bilimlerinin anlatımından fiiller edilgen çatılı.
Talim Terbiye Kurulu, ders kitaplarını Kur’an’ın bakış açısı ile yeniden ele almalı; akla ve ilme aykırı açıklamaları çıkarmalı.
Allah’a ve ahirete inanmayan insan; kâmil insan olmak için gayret etmez.
“Hayvanlar aç iken insanlar ise tok iken tehlikeli oluyorlar” diyor Aliya İzzetbegoviç.
Tok adamın nefsinin arzularına gem vurması, dürüst olması, zevk ve eğlencede haram-helal sınırlarına uyması zordur.
Kamil insan yetiştirmek için Mevlâna, Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli, Hacı Bayram Veli, Mehmet Akif, Aliya İzzetbegoviçgibi erdemli insanların eserlerini okumak ve anlamak şart.
Kur’an, siyer ve temel dini bilgiler dersleri mecburi olmalı. LGS ve üniversite sınavlarında bu derslerden soru sorulmalı.
Çocuğuna bu dersleri aldırmak istemeyen veliler, idareye dilekçe verir, çocukları bu derslerden muaf tutulabilir, böyle öğrenciler için “ahlak dersleri” konmalı.
Almanya’da din dersi ilkokul birinci sınıftan itibaren lise sona kadar 2 saat, karnede ilk ders.
“Çünkü milletlerin ikbali için evladım,
Marifet bir de fazilet… İki kudret lazım” der Akif.
Evlatlarımız çift kanatla uçmalı; hem fen bilimlerini hem dinî ilimleri okulda, liyakatli zihinlerden öğrenmeli.
