نفسى التى تملك الاشياء ذاهبة
فكيف ٱسى على شئ لها ذهب
Nefsi lleti temlik ül eşyê'e zêhibetün, fekeyfe êsê alê şey'in lehe zehebe.
Bana ait olan şeylerin tümüne sahib olan ben yaşlanıyor,hastalanıyor ve(ecelim gelince) ölüyorsam, hâlâ yaşıyorsam bile bir
gün öleceksem,o zaman ben, bana ait olan bir eşya(kırılır eskir yıpranır veya bu eşya kaybolursa) niye ben üzüleyim.(Eğer ben gidiyorsam,eşyam gitmiş çok mu).
Meseleye böyle yaklaşan bir mümin, dünyadaki dünya metâına,süsüne
sevinmediği gibi, yokluğunda da üzülmez,sahib olduğu
dünya metâını kullanır,onu kendisine lütfeden Yüce Allah'a şükreder,buna sahip olmayanlarla imkan dahilinde paylaşır.
Dünyanın bu ve benzeri nimetlerine takılmaz, nimetlere aldanmaz, nimetlere bakarak nimeti veren Yüce Allah'ı görür, O'na şükreder,hamd eder ve her nimet'in bir külfeti ve şükrü olduğunu bilir ve sorumluluk taşır.
Sahip olduğu eşyanın eskimesi veya kırılması veya kaybolması onu derinden üzmemeli, çünkü eşyaya sahip olan kendisi yaşlanıyor, kuvvet kaybediyor ve bir gün eşyayı bırakıp gidiyor.
Peki eşyanın sahibi gidiyorsa, eşya gitmiş veya kalmış ne yazar.
Yüce Allah kur'an-ı Kerim'de bir ayeti kerimede şöyle buyurmaktadır:
"Kaybettiklerinize üzülmeyesiniz ve onun size verdikleri ile
şımarmayasınız diye (böyle yapmıştır)."
Hadîd Suresi 23.Ayet.
Dünyada insanoğlunun kullandığı eşyalar ile ilgili şair de şiirinde şöyle der:
Seni bekleyen eşya bit pazarı dünyada.
Mezarına birlikte girecek şeyi kazan.
Mü'min eğer üzülecekse,yapabildiği halde yapmadığı iyiliklere, terketmesi gerektiği halde terketmediği kötülüklere üzülsün, bitpazarindaki eşyaya değil.
Yüce Allah bizleri ve bütün müminleri dünyaya ve dünyalık şeylere mağlub olmadan, gaflete düşmeden yolu yordamı bilen ve iş işten geçmeden tedbirini alan kullarından eylesin.Âmîn
Ahmet ÖZKAN
Emekli Müftü
7 Temmuz 2023 Cuma