banner176

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Yaklaşık iki yıldır dünya gündeminin ilk basamağına oturup kalan ve görünüşe bakılınca henüz pılısını pırtısını toplayıp gitmeye de pek niyeti olmadığı anlaşılankorona-virüs salgınına rağmen, bir türlü önüne geçilemeyen pahalılığa rağmen, doymak bilmez hırslarımızla gittikçe azgınlaşıp dünyayı birbirimize dar etme çabalımıza rağmen,her şeye rağmen hayat devam ediyor.

        Hayat güzel ve âlemlerin Rabbi Allah, insana her mevsim, her an yaşama sevinci duyabileceği güzellikler sunuyor. Güneş, ışıklarını her yere hiçbir gösterişe, hırsa ve kibre kapılmadan cömertçe dağıtıyor; galaksimizdeki sayısız gezegen fabrika ayarlarına uygun olarak birbirleriyle uyum içinde, hiçbiri diğerinin yoluna, hakkına, varlığına zarar vermeden görevlerini yapmaya devam edip duruyor; mevsimler takip mesafelerini bozmadan her biri kendine has renkleriyle, tatlarıyla, kokularıyla birbirini takip ediyor.

        Uyumsuzluk, sofraya sonradan gelip başköşeye oturduktan sonra kendinden başkasına hayat hakkı tanımayan, kendi rahat etmediği gibi başkalarına da huzur vermeyen insanda…

        Hayatı birbirimiz için yaşanmaz hale getiren biziz. Şehirlerimizin ana caddelerini geçtik, sokaklarında bile taşıt sayısı insandan çok. Okul bölgelerinde günün belli saatlerinde servis araçlarından, her türlü özel araçtan öğrenci göremiyorsunuz; sokaklara yayılan seslerini duyamıyorsunuz. On on beş dakika yürüme mesafesinde olanlar da olmayanlar da araçlarla gelip gittiğinden bir şekilde gasp edilmiş kaldırımlarda zorlukla yürümeye çalışan sayıları iyice azalan yayalara da çaresiz zehir solumak kalıyor.

        Hayat bizatihi güzel; lakin ne yapıp ederek var olan güzellikleri bozmanın, çirkinleştirmenin bir yolunu buluyoruz vesselam.

        Oysa akıl ve irade nimetiyle yaratılan insanın yeryüzünde birtakım sorumlulukları ve görevleri vardı. Emrine amade olarak sunulan imkânlar da bunları nasıl kullanacağını denemek için Rabbimizin ilahi bir lütuf olarak yarattığı sınav araçlarından başka bir şey değildi.

        Öncelikli görevi Hakk’ı Hak olarak batılı da batıl olarak tanımasıydı. Bunları birbirinden ayırabilmek gibi bir fıtrata, bir donanıma sahipti. Bunu yapmadığı takdirde hakkı batılın yerine koyma tehlikesi vardı. Oysa bu neticesi zulüm olan en büyük sapmaydı. Bir kere sapmayagörsün insan artık pisi temizden ayıramaz hale gelir, ardından da her türlü aşırılığa ve fenalığa kolayca yol bulabilirdi.

        Hayata güzellikler katabilmek öncelikle fıtrattan uzaklaşmamaya, bozulmamaya ve bu sayede güzel görmeye, güzel bakmaya, güzel kalmaya bağlıydı. Bir yetimin başını bu yaklaşımla okşayabilir, bir derdi olanın acılarını bu hassasiyetle dindirebilir, bir düşküne, bir yoksula, bir çaresize, bir yaralı kalbe bu güzellikle dokunabilirdi. İnsanın etrafını saran cümle güzelliklerle bağlarını kopararak hayata güzellikler katabilmesine imkân olmazdı.

        Hayata güzellikler katabilmek için öyle çok büyük şeyler yapmayabile ihtiyaç yoktu aslında. Bir çiçeği koparıp atmamak, var olan bir güzelliği kirletmemek, bir kalbi kırmamak nihayet bir fenalıktan uzak durmak bile bugünün iyice merhametsizlikten kaskatı hale gelen dünyasında bir artı değer sayılabilirdi.

        Hayata güzellikler katmak, karşılığını yalnızca Allah’tan umarak verebilmekti; veremez olduk.

        Hayata güzellikler katmak, birbirini Allah için sevmekti; çıkarlarımız varsa seviyoruz yahut daha doğru bir deyişle sever gibi yapıyoruz.

        Hayata güzellikler katmak, neticesi ne olursa olsun adil olmakla, güçlüden yana değil haklıdan yana tavır alışla mümkündü; ideolojik körlüklerimizle bunları kaybettik.

        Hayata güzellikler katmak nihayet Rabbimizin gör dediği yerden bakıp gösterdikleri görmekle mümkündü; şimdi nefsimizin gör dediği yerden bakıp onun gösterdiklerini görüyoruz.

        Birbirimiz için kolay olanı zorlaştırdık.

        Bilmediğimizin peşine düştük.

        Yapamayacağımız bir iş için ‘hayır’ diyecek yerde keyf bağışlayarak insanları umutlandırdık.

        Yanlışlarımız ve hatalarımız için özür dilemedik

        Katılaştıkça katılaştık.

        Katılıklarımızdan vazgeçerek birbirimizin iyiliğini ister hale gelebilirsek bileceğiz ki hayata kattığımız bir güzellik olmuştur.

        Selamların en güzeliyle…

        H. HALİM KARTAL 04 EKİM, 21            

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.