banner176

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Merhametin, merhametle birlikte sevginin, şefkatin, adaletin, insaf ve izanın da suları çekile çekile kurumuş ırmaklara, göllere döndüğünü hatta çoraklaştığını izliyoruz gün be gün.

        Bir tarafta üzerlerine bir yudum suya, bir lokma gıdaya, bir saatlik huzura, bir tablet ilaca; ölenler için bir metre kefen bezine ve mezar yerine muhtaç hale getirilen savunmasız insanlar; bir tarafta zayıfı, masumu, yetimi ve öksüzü ezip sömürmede hatta keyfine göre öldürmede hiçbir sınırtanımayan nimet azgını canavarların sırtlanlara rahmet okutturacak, zulümleri, vahşetleri…

        İnsanlık merhamet ikliminden uzaklaştığı oranda yakıtını kendi elleriyle hazırladığı cehennemine yaklaşıyor. Cenneti de var eden insan cehennemi de… Hangi tarafımızı beslersek o tarafımız güç kazanıyor. Denklemde boşluk yok.

        “Sevdiğin kadar sevilirsin” Can Yücel’in Her Şey Sende Gizli adlı şiirinin son dizeleri…

Bu şiiri her okuyuşumda çok duygulanırım ve bir toplumda arzu edilen huzurun, mutluluğun iksirini görür gibi olurum mısralarında.

“Yerin seni çektiği kadar ağırsın Kanatların çırpındığı kadar hafif.. Kalbinin attığı kadar canlısın Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç... Sevdiklerin kadar iyisin Nefret ettiklerin kadar kötü.. Ne renk olursa olsun kaşın gözün Karşındakinin gördüğüdür rengin.. Yaşadıklarını kâr sayma: Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; Ne kadar yaşarsan yaşa, Sevdiğin kadardır ömrün.. Gülebildiğin kadar mutlusun Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin Sakın bitti sanma her şeyi, Sevdiğin kadar sevileceksin.”

Yani her şeyin başı sevgi…

Sevgi, hayatı anlamlı kılan cevher…

Sorun, galiba kendimizden başlayarak herkese, her şeye sevgi penceresinden bakabilmekte. Bir bakabilsek daha güzel görünecek her şey aslında.

Bugün her şeyi “bir kullanımlık” görmeye alıştığımız için çoktan atıp geçtiğimiz bu sözcüğe ihtiyacımız kat be kat artmıştır. Öyle katılaştı ki kalplerimiz, birimizin uğradığı zarara,birimizin felaketine bile güler hale geldik.

Merhameti, şefkati sürgüne gönderdiğimiz için birileri birilerine dünyayı dar etmekle meşgul, birileri birilerinin anasını ağlatıyor. Medeniyetimizi “insanı aziz ve mübarek bilen billurdan medeniyet” diye selamlamıştı bir şiirinde Yavuz Bülent Bakiler. Bizler,bu medeniyetin, bize dünyamızı cennete çevirme görevi yükleyen kitabını okuyacağımıza, birbirimizin canına okuyoruz.

Mevlana’yı,Yunus Emre’yi yeni bir dikkat ve duyarlılıkla yeniden okumaya ihtiyacımız var.Ne yazık ki içimizden birileri yakın çıkarına aykırı görerek “Hocam, onlardan soru çıkmaz.” bile diyebiliyor. 700 yıl önce yaşamış Yunus Emre’nin:

“ Gelin tanış olalım

İşi kolay kılalım

Sevelim, sevilelim

Dünya kimseye kalmaz”

Dizelerinin düşünen,anlayan, sorumluluk duygusu taşıyan herkese bu çağın “sosyal problem” denilen hastalıkları için en masrafsız, en güzel, en etkili reçete olduğunu gerçekten düşünebiliyor muyuz?

Mevlana: “ Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguyu paylaşanlar anlaşır” diyor. Öncelikle bu dilin ve duyarlılığın oluşması için sağlıklı bir iletişime ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.

Sevgi denilen bu sihirli kelimeyi kullanırken bile cimrilik ettiğimizin farkında mıyız?

Sevgi…

Yerine göre eşlerin birbirinden, anne babanın evladından, amirin memurundan, devlet başkanının halkından, halkın yöneticilerindenöncelikle beklediği ne ki…

Bir hiç yüzünden gençlerimiz birbirini niçin bıçaklar?

Güçlü kendinden güçsüzü niçin ezer?

Niye güvenemiyor insanlar birbirine?

Karayollarımızda niçin akar onca kan?

Gencecik bedenler hayatlarının baharında niçin düşer toprağa?

Neden söner onca ocaklar?

Aslında çok uzaklarda dışımızda bir yerlerde değil bu ve buna benzer pek çok sorunun cevabı.Şairin dediği gibi cevap bizde, içimizde…

“Çiçek sulandığı kadar güzeldir

Kuşlar ötebildiği kadar sevimli

Bebek ağladığı kadar bebektir

Ve her şeyi öğrendiğin kadar bilirsin, bunu da öğren

Sevdiğin kadar sevilirsin”

Kanaatimce sevgi de emek istiyor, fedakârlık istiyor.

Ne dersiniz dostlar?

Ömrümüz hep ilk adımı başkasının atmasını beklemekle mi geçsin?

“Sevelim, sevilelim,

Dünya kimseye kalmaz”

Selamların en güzeliyle…

H.Halim Kartal

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.