banner176

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

banner174

İlçemizde 1987’den beri eğitim-öğretim veren, pek çok gencimizin elinden tutarak iş güç sahibi olmalarının önünü açmış kurumlardan biridir Seydişehir Mesleki Eğitim Merkezi. Önceki adı ÇEM yani Çıraklık Eğitim Merkezi idi.

Gençlerimize 1988 yılından itibaren Seydişehir Endüstri Meslek Lisesi bünyesinde hizmet verdiği yılları hatırlıyorum. O sıralar eğitim süresi beş yıl olan ilkokulu bitirip bir iş yerinde çıraklığa başlayanlar gelirdi merkeze haftada bir gün. İşte o günü adeta bayram havasında geçirdiklerini bilirim. İlgi çok iyiydi o sıralar. Sınıflar cıvıl cıvıldı. Ne zaman ki ilköğretim kesintisiz sekiz yıla çıkarıldı, mesleki eğitimin de şevki haliyle kırıldı.

Günümüzde nitelikli (vasıflı) iş gücünün ne büyük bir önem kazandığını biliyoruz. ‘Ne iş yaparsın?’ sorusuna ‘Ne olursa…’ cevabıyla bir işe kabul edilmenin bir işe yaramadığı dönemlerden geçiyoruz. Adama hangi mesleki dalda eğitim aldığı, nerelerde çalıştığı ve belgeleri soruluyor.

Geçen gün, gençlerimize kazandırdığı altın bilezikle onlar için iş ve ekmek kapısı olmuş bu şirin kurumun bana göre oldukça özverili, güler yüzlü, şirin yöneticisi Erdem Şirin Bey aradı. Hasbıhal ettik. En kısa zamanda ziyaretine geleceğimi söyledim.

2011-2012 Eğitim- Öğretim yılından beri Değirmenci Mahallesi Uludağ Cadesi’ndeki kendilerine tahsis edilen binada yönetici, öğretmen ve personel olmak üzere on kişiyle hizmet vermeye devam eden bu güzel kuruma LGS yerleştirme sonuçlarının açıklanışından bir gün sonra uğradım. Oldukça bakımlı güzel bir bahçe içinde; yapılan son tadilatlarla okul olma vasfını daha çok kazanmış, iki katlı bu şirin merkezin gayretli müdürü Erdem Bey’i kurum adına biraz dertli gördüm o ziyarette. Derdi, son yıllarda devletin sağladığı büyük imkânlara rağmen bu kurumlara ilginin istenildiği gibi olmamasıydı. İşte liselere yerleştirme sonuçları açıklanmış, Fen liseleri başta olmak üzere Sosyal Bilimler liseleri bütün kontenjanlarını doldurmuş; ama meslek liseleri için aynı durum maalesef söz konusu değildi.

Erdem Bey, bu imkânlardan bahsediyor uzun uzun… Mesela 09 Aralık 2016 tarihli resmi gazetede yayımlanan 6764 sayılı kanun ile çıraklık eğitiminin zorunlu eğitim kapsamına alınıp isminin de Mesleki Eğitim Merkezleri Ortaöğretim Kurumu olarak yapılandırıldığını; bütün meslek dallarında eğitimin dört yıl olduğunu, merkeze kayıt olup bir iş yerinde çalışan çırakların hem sigortalı olup hem de şu an için 635tl maaş aldıklarını; devletimizin de işletmelere daha çok çırak alıp kalfa ve usta yetiştirsinler diye işsizlik fonundan çırak başına 420tl destek sağladığını; Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 69.Maddesinde 12.09.2019 tarihinde yapılan bir değişiklikle de Mesleki Eğitim Merkezi mezunlarının bakanlıkça belirlenecek fark derslerini gerek bu merkezlerde aldıkları yüz yüze eğitimle gerekse açık ortaöğretim yoluyla vermeleri halinde meslek lisesi diploması alabileceklerini filan her bir şeyi büyük bir şevkleanlatıyor, anlatıyor…

Çaylarımızı yudumlarken karşı duvardaki ekrana kayıyor gözüm. Önce simasından tanıdığım bir mobilya ustasının hikâyesini dinliyoruz. Mesleki Eğitim Merkezi’nden aldığı ustalık belgesiyle çalışmaya başladığını, kısa sürede kendi iş yerini açtığını, mesleğinin kendisine çok şey kazandırdığını ve mutlu olduğunu anlatıyor. Sonra elektronik işinde muvaffak olmuş bir başka ustayı izliyoruz, ardından bir başkasını…

Erdem Bey; merkezin, güzel ilçemiz Seydişehir’deaçılışından bu güne kadar değişik meslek dallarında 2090 adet Kalfalık Belgesi, 2060 adet Ustalık Belgesi, 50 adet iş yeri açma belgesi ve 1023 adet de Usta Öğretici Belgesi verdiğini, başarı hikâyelerini dinlediğimiz ustaların bunlardan sadece birkaçı olduğunu söylüyor. Bazılarıyla bir şekilde karşılaştığımızı düşünüyorum. Az sonra aynı okulda müdür yardımcısı olarak çalışan birini tanıtıyor. Mesleki Teknik Eğitim Fakültesi Makine Bölümünü bitirmiş. Sınıf arkadaşlarından bazılarının isimlerini veriyor. Otuz üç yıl öncesine gidiyor, hatıralar canlanıyor, duygulanıyoruz.

Sohbetin sonuna doğru en az orta veya imam hatip ortaokulunu bitiren gençlerden merkeze kayıt yaptıracak olanlara üç tercih sunduklarını söylüyor Erdem Bey:

A) Mesleki Eğitim Merkezi Ustalık Programına kayıt olarak Kalfalık, Ustalık ve Mesleki Tamamlama belgesini alır. Çalıştığı alanda işletme açar.

B) Mesleki Eğitim Merkezine Lise Programına kayıt olur. Kalfalık, Ustalık ve Mesleki Tamamlama belgesini alır. Hem Meslek Lisesi mezunu olur. Çalıştığı alanda işletme açar.

C) Mesleki Eğitim Merkezi Ustalık programına kayıt olur. Ayrıca Açık Liseye de kayıt olur. Fark derslerini verdi mi Kalfalık, Ustalık ve Mesleki Tamamlama belgesini alır. Hem Meslek Lisesi mezunu olur. Çalıştığı alanda işletme açar.

Erdem Bey, iş yeri açacaklara KOSGEB’den 50 bin lira hibe ve 100 bin lira da faizsiz kredi desteği alabilecekleri bilgisini aktarmayı unutmuyor. Neredeyse hiçbir ayrıntıyı atlamadan anlatırken aklıma usta- çırak ilişkisini anlatan cinaslı mani geliyor:

Komşuda dülger mi var/ Geliyor keser sesi

Ustalar konuşunca/ çıraklar keser sesi

Bu güzel Merkez’den güzel izlenimlerle ayrılırken hissiyatımı özetleyen şu cümle beliriyor zihnimde spot gibi

Seydişehir Mesleki Eğitim Merkezi isteyenlere altın bilezik vereceği gençleri bekliyor.

Selamların en güzeliyle…

Hacı Halim Kartal 12 Ağustos, 2020

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.