İnsanın var oluşuyla birlikte gelişip yaygınlaştığını düşünüyorum nasihatin; çünkü insan olan her yerde ve her zamanda küçük büyük yanlışlıklar, hatalı davranışlar da var olmuş; kendini birilerinden sorumlu gören kimseler, anne- baba, öğretmen, yönetici birçok kimse beşeri münasebetlerde bir sorun yaşanmasın yahut bezer nedenlerle benzer olaylar bir daha olmasın diye ilk çare olarak nasihati görmüşlerdir kanaatimce. Lokman?dan İmam Gazali?ye, Mevlana?dan Urfalı Nabi?ye, Yusuf Has Hacip?ten Şeyh Edebali?ye, Hacı Bayram Veli?den Karacoğlan?a büyük bir külliyat oluşturduğunu düşünebiliyorum nasihatlerin. İmam Gazali?nin ?Eyyühe?l-veled? Ey Oğul adlı eseri hayatın hemen her alanını ilgilendiren öğütlerle doludur.Hemen hepsi ? Ey oğul? hitabıyla başlar. Mesela: Ey oğul! Sonu gelmeyecek arzular peşinde koşmak, sapıklıktır. Başkasını kınayan ve hep kusur söyleyen adamın dostu olmaz. Din süslerin en güzelidir. Kuru gürültü, boş yere vakit harcamaktır. Sarhoşluk insanlıktan uzaklaşıp şeytanlaşmaktır. Yapılan bir akdi bozan kimse sırtına bir kin yüklenmiş olur. Yumuşak söz büyüklerin ahlâkındandır Ey oğul! Böyle uzar gider çoğunun Kur?an kaynaklı olduğunu bildiğimiz bu nasihatler. Atasözlerimiz bunlara uyup uymama konusunda kişiye ikinci bir yol bırakmaz: ?Atalar sözünü tutmayanı yabana atarlar.?diyerek sonucu baştan duyurur duyurmasına ya insanın nasihatlere uyma konusunda pek duyarlı olmadığı da şöyle dile getirilmiş atasözlerimizde : ?Bir musıbet bin nasihatten yeğdir.? Cem Karaca?ya ait olduğunu zannettiğim bir şarkının şu sözleri de bazı şeylerin yaşanarak öğrenileceğini yahut iş işten geçtikten sonra yapılan öğütlerin anlamsızlığını dile getiriyor olabilir: ?Düştüm mahpus damlarına yol gösteren çok olur, Toplasam o öğütleri buradan köye yol olur.? Nasihatlerden daha önemli olanın bunların kim tarafından ne zaman yapıldığıdır şüphesiz. Yoksa nasihatten beklenen etki ters istikamette tezahür edebilir. Yani nasihat edenin duruşu kişiliği niyeti çok önemli. Nasihat eden Mevlana gibi Hacı Bayram Veli gibi özü sözü bir kimseler ise şöyle bir düşünür, irkilir dinleyen. Nasıl etkilenmesin şu sözlerdeki derinliğe bakın yüz yıllardır insanı sarıp sarmalayan: ?Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol Şefkat ve merhamette güneş gibi ol Hacı Bayram-ı Veli kendisinden nasihat isteyen Sultan Murat Han?a şunları söyler:
İçini dışından daha çok süsle: İçin Hakkın, dışın halkın baktığı yerdir.
Her yerde ve her zaman Allah'ı yanında hazır nazır olarak bil.
Allah nazarında seni utandıracak işi bırak. "
Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol
Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol
Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol
Hoşgörürlükte deniz gibi ol
Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol?
?Teb'an içinde herkesin yerini tanı