BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Hz. Peygamber (SAV) şöyle demiştir: “Allah Teâlâ Adem’i yarattığı vakit “Git ve şu oturan meleklere SELÂM ver. Selamını nasıl karşılayacaklarını dinle. Onların verdiği karşılık senin ve neslinin selamı olacaktır” buyurdu. Bunun üzerine Hz. Adem “Esselamü aleyküm (esenlik üzerinize olsun) dedi. Melekler de “Esselamü aleyke ve Rahmetullah (Esenlik ve Allah’ın rahmeti senin üzerine olsun) dediler.(Riyaz’us Salihin Cilt:2 Sayfa:228)

SELÂM ALLAH’IN İSİMLERİNDENDİR. Yaratıklarını afet ve belalardan kurtaran, onlara selamet veren, zulmetmeyen, güven arayanlara güven veren demektir. (Esma-i Hüsna 313) Allah (c.c) biz müminlere iltifat buyurmuş ve kendi ismini müminlerin arasında iletişim vesilesi yapmıştır. Kur’anda “Bir selam ile selamlandığınız vakit ondan daha güzeli ile selamı alın veya aynıyla karşılık verin.” buyurularak selam alma Müslümanlar üzerine FARZ kılınmıştır. (Nisa Suresi:86)

Hz. Peygamber (SAV) Allah’a yemin ederek başladığı bir sözünde “İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız.” buyurmuş ve yanındakilere aralarında sevgi bağını ancak SELÂMLAŞARAK kurabileceklerini bildirmiştir. (İslam ve Toplum Cilt:2 Sayfa:526)

SELÂM VERMEK SÜNNET, SELÂM ALMAK FARZDIR. Selamlaşma bir ibadettir. Önce selam veren Allah katında daha sevimlidir. Selam, kişiye sevap kazandıran ve Allah rızasına erişmek için müminlerin birbirine yaptığı duadır. Bir aracı ile gönderilen veya getirilen selam, emanet hükmündedir. Taraflara iletilmesi kişinin görevidir. Allah (c.c) Kur’an’da, peygamberlere, müminlere, cennetliklere selam vermiştir. (Ra’d Suresi:24, Hicr Suresi:46)

SELÂM, ESENLİK VE HUZUR DEMEKTİR. Selam veren kişi din kardeşinin her türlü afet, bela ve kötülüklerden uzak olması için dua etmiş oluyor. Din kardeşine Allah’tan rahmet, mağfiret, sağlık, afiyet gibi hayırlar vermesini dilemiş oluyor. Selam veren kişi Allah’ı tanık tutarak “Benden sana zarar gelmez. Elimden dilimden güvende ol. Bana itimat konusunda seni temin ediyorum.” demiş oluyor. Selamı alan kişi de aynı temennilere katıldığını göstermiş oluyor. Selamı verirken ve alırken kastedilen anlam bu olmalıdır. Hz. Peygamber yanında bulunan Adiyy isimli sahabiye şöyle söylemiştir: “Ey Adiyy, vallahi yakınlarda işitirsin ki Kadısiyeden (bir yerleşim yeri) bir kadın devesine binerek Beytullah’ı ziyaret etmek maksadıyla tam bir güvenlik içinde yola çıkıp hiçbir tehlikeye uğramadan Mekke’ye varmış diyeceklerdir.” Hz. Adiyy diyor ki: “Peygamberimizin haber verdiği gibi en uzak yerden bir kadının hiçbir kimsenin himayesinde olmadan Beytullah’ı ziyaret ediyor olduğuna bizzat şahit oldum.” (Risale-i Hamidiye Sayfa:559)

SELÂM, SEVMENİN DOSTLUĞUN VESİLESİDİR. Hz. Adem ile başlayan selamlaşma Müslümanların parolası olmuş ve nesiller boyu Müslümanlar birbirlerini bu güzel sözle karşılamışlardır. Selamlaşma, karşıdakini önemseme, ona değer vermenin göstergesidir. Bir tanıdık selamsız geçip gitse elbette güceniriz. Bir dosta selam vermesek o da bize kırılacaktır. Bir topluluk yanından selamsız geçilmesi de kınanmamızın sebebi olacak ve selamsızlığın altında başka şüpheler, değişik kaygılar aranacaktır. Uzaklardan gelen bir selam bizi memnun eder ve muhabbetimizi arttırır. Selamın bir maliyeti de yok. Hayatta en değerli şey gönül kazanmaktır. Bir selamla dahi iyilik yaptığımızın farkında olmalıyız.

SELÂMLAŞMA SADECE YOLDA KARŞILAŞINCA YAPILMAZ. Kişi kendi evine girince anne, baba, eş, çocuk ve akrabasına selam verilmesi emredilmiştir. Bunun kişiye ve hane halkına hayır ve bereketler getireceğini Hz. Peygamber (SAV) söylemiştir. Evde kimse olmasa da evine giren kişinin “Esselamu aleynâ ve alâ ibadillahissalihin” diye kendisine selam verilmesi istenmiştir ki, bu selama meleklerin karşılık vereceği bildirilmiştir.

ETTE HÎYYÂTÜ DUASIYLA SELAMLAŞMA. Namazlarımızda Kur’an okuruz. Zikir, hamd, rükû, secde yaparız. Rabbimize güzel güzel dualar sunarız. Oturuşlarda “Ettehiyyatü” duasını okuruz. Rabbimizi bize tanıtan, bize Müslüman olma şerefini kazandıran şanlı peygamberimize “Es-selamü aleyke eyyühennebiyyü ve rahmetullahi veberakâtühü” diyerek selam ve tebriklerimizi göndeririz. “Es-selamü aleyna” diyerek bize ve Allah’ın salih kullarına da esenlik temennisinde bulunuruz.

Namazın sonunda din kardeşlerimize ve meleklere dönerek (sağa sola) “Es-selamü aleyküm ve rahmetullah” diyerek Allah divanından ayrılırız. Selamda sonra “Allahümme entesselamü ve min kesselam. Tebârakte yâ zel celâli vel ikram” (Allah’ım sen selamsın ve selamet de sendendir) duasını okur. (Risale-i Hamidiye:117)

CENNETİN BİR ADI DA “DARU’S-SELÂM”DIR. Barış ve esenlik yurdu demek olan cennettemüminler birbirleriyle selamlaşacaklardır. Melekler ve cennet bekçileri cennete giren müminlere selam vereceklerdir. (Dini Kavramlar Sayfa:512)

Kabir ziyaretlerimizde ölmüşlerimize “Es-selamü aleyküm ya ehlel kubur” (Ey kabir halkı, Allah’ın selamı üzerinize olsun) diyerek selam veririz.

Selamlaşma diriyken, ölüyken, (inşaallah) cennete girerken, cennette iken bizi sarmalayan sihirli bir sözcük ve hazine değerinde bir adettir.

GÜNÜMÜZDE SELÂMIN ŞEKLİ KALMIŞ, ETKİSİ ZAYIFLAMIŞTIR. Müslümanlar arasında selamla kastedilen güven duygusu zedelenmiş, güvensizlik de Müslümanlara huzursuzluk getirmiştir. Mümin kendinden zarar gelmeyeceğinden emin olunan kimsedir. Acaba kendinden emin olunan tanıdıklarımızdan kaç tane var? Veya biz güvenilebilen birisi miyiz?

Hz. Ali anlatıyor: “Peygamberimiz (SAV) yanına gelen bir kişinin sorusu üzerine şöyle buyurdu:“Ey Aliyeli, dikkat et, emin olmayan kişinin oruç tutup namaz kılsa da dini yoktur.” (Büyük İslam Tarihi Cilt:1 Sayfa:353)

Selamı yeniden keşfedelim. Selamın mesajını kavrayalım. Selamımız müminler arasında kökleşen güvensizliği tersine çevirsin. Birliğimiz kardeşliğimiz pekişsin. Bir müminin kendi gibi birinin elinden, dilinden cefa çekmesi kadar kötü bir şey olamaz. Allah (c.c) bir kulun zerre imanına bile değer veriyor. Biz neden birbirimizi önemsemeyiz? Birbirimizi terk etmeyelim. Biz birbirimizi gözden çıkarırsak, acımıza teselli, derdimize kim derman olacak?

İslam düşmanlarının topyekün saldırıya geçtiği bu zamanda omuz omuza olalım. Selamlarımız kendimize, ailemize, ülkemize, İslam ümmetine selamet ve huzur versin. Selamlarımız, güvenli bir geleceğimizin anahtarı olsun. Her şey bir vesiledir. Bize sebeplere sarılmak düşer, şifa Allah’tan.

“Es-selâmü alâ menittebeal Hüdâ”. Selam hidayete tabi olanlara olsun.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.