banner176

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

banner174

İnsanları harekete geçiren inançları ve düşünceleridir. Terör ve öldürme düşüncesi zihinlerde öldürülmeli ki terör belası son bulsun.

                ABD ve AB, Türkiye’ye savaş açmış durumda. ABD, Suriye’de YPG’ye her türlü yardımı yapıyor. Eğitim, silah ve para veriyor. YPG’nin PKK olduğunu bilerek. AB, HDP’nin PKK’nın siyasi kolu olduğunu bilerek onu himaye ediyor. Türkiye’inAB’a girme görüşmeleri durdu.

                Batı, Haçlı Seferlerini sürdürüyor.

                Önemli olan bizim ne yaptığımız. 1984’ten beri Türkiye PKK terörü ile mücadele veriyor. Tama 34 sene geçmiş.

                Terörle mücadeleyi sadece güvenlik boyutuyla ele aldığımız için başarılı olamadık. Batı, Müslümanları ırkçılık silahıyla vuruyor. Kendisi de ırkçılık hastalığına yeniden yakalandı. Irkçı partiler AB ülkelerinde yükselişti.

                Türkiye terörü eğitimle bitirebilir. Konuyu bir örnekle ele alalım:

                Ebucehil’in kışkırttığı Ömer, anarşist bir ruhla Hz. Muhammed’i (sav) öldürmeye çıktığı zaman yolda karşısına Ebu Nuaym adında bir sahabi çıkar ve nereye gittiğini sorar. Onun Gönüller Sultanı’nı (sav) öldürmeye gittiğini öğrenince yönünü değiştirmek için şöyle der:

                -Sen önce kendi ailene bak. Kız kardeşin Fatıma ve enişten Said de Müslüman olmuşlar.

                Ömer, eniştesinin evine yönelir ve onları evde Kur’an okurken bulur. Kapıyı çalar, içeri girer ve ne okuduklarını sorar. Hz. Fatıma ve Hz. Said, Ömer’in korkusundan okudukları Kur’an’ı ve öğretmenleri Hz. Habbab bin Eret’i saklarlar. Ömer öfkelenir, eniştesi Said’i tartaklar, kocasına kalkan olmak isteyen kardeşini tokatlar.

                Hz. Fatıma, imanın verdiği güç ve cesaretle Ömer’e meydan okur:

                -Evet, Müslüman olduk. Allah ve resulüne iman ettik. Elinden geleni yap. Sen niçin Allah’tan utanmaz, âyetler ve mucizelerle gönderdiği peygambere inanmazsın? Ben ve kocam başımızı kessen bu yoldan dönmeyiz.

                Ömer donup kalır, ne yapacağını şaşırır, yere oturur, derin düşüncelere dalar. Sonra kararlı bir sesle:

                -Hele getirin, şu okuduklarınıza bakayım! Muhammed’e (sav) gelen şey neymiş?

                Fatıma önce tereddüt eder fakat Ömer’in ısrarı üzerine şu teklifte bulunur:

                -Okuyup geri vereceğine dair yemin et.

                Ömer’den söz aldıktan sonra:

                -Kur’an’a temiz olanlar el sürebilir, sen Allah’a inanmıyorsun, temiz değilsin. Kalkıp yıkanman lazım.

                Ömer şaşırır fakat zihnindeki problemi çözmek için bu şartı da kabul eder. Yıkanır, sonra Kur’an âyetlerini okumaya başladı.

                “Tâ, hâ! Biz Kur’an’ı sana zorluk çekmen için indirmedik. Onu Allah’tan korkan kimse için bir öğüt olarak indirdik. O yeri ve yüce gökleri yaratan tarafından peyderpey indirilmiştir… Onun hâkimiyet tahtı Arş’a kurulmuştur.Göklerde, yeryüzünde, ikisinin arasında ve toprağın altındaki şeyler hep onundur…”

                Âyetler, Ömer’i tefekkür iklimine kanatlandırır. Kâinatın düzenini düşünerek tek Allah’ın varlığını zihninde tartar sonra da Muhammed(sav) bunları nereden bulduğunu düşünür zira Gönüller Sultanı (sav) okuma yazma bilmeyen biridir. Göklerin, yerin ve arasındakilerin sadece Allah’a ait olması onu hayrete düşürür ve kardeşine sorar:

                -Fatıma! Varlıkların hepsi sizin taptığınız Allah’ın mı?

                -Şüphesiz…

                -Bizim 1500 süslü püslü putumuzun hiçbirisinin yeryüzünde bir kırat mülkü yok, öyle mi?

                Şaşkınlıkla okumaya devam eder. Kur’an âyetleri Ömer’i ikna eder ve Müslüman olur. Hz. Peygamberin (sav) huzuruna gider ve şahadet getirir. Hz. Muhammed’in (sav) en önemli yardımcılarından biri olur.(Gönüller Sultanı Hz. Muhammed’in Hayatı, s.145)

                “Ben sadece öğretmen olarak gönderildim.” buyuran Hz. Muhammed (sav) 23 senede cahil, putperest, zalim, kan dökücü deve çobanlarını değiştirdi; Allah’ın yardımıyla onları tek Allah’a inanan, merhametli, şefkatli, adaletli, bilgili insanlara dönüştürdü.

İman hasleti kötü insanları melekleştirdi.

                Bir nesil 20 senedir; eğitim sistemi yavrularımızı imanlı, ahlaklı, bilgili ve hünerli yetiştirecek şekilde düzenlenirse 10 sene içinde terörden eser kalmaz.

                Bunun için önce öğretmen yetiştirme sisteminden başlamalı. Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmenin başarısını değerlendirmek için 50 kriter belirlemiş. Milli, manevi, ahlaki ve evrensel değerlere uygun davranma özelliğini 2 puanlık bir kriter kabul etmiş.

Milli ve manevi değerlere bağlı olma kriteri 51 puanlık olmalı, bu değerlere bağlı olmayan öğretmen, sınıfa sokulmamalı.

                Öğretmenleri imanlı, inançlı, hünerli hâle getirebilirsek onlar zihinlerdeki terörü bitirebilir,ülkemiz bölünme tehlikesinden kurtulur, dış mihrakların kullanacağı adam kalmaz.

                Beyin Vitamini: MEB, En Sevilen Öğretmen Hz. Muhammed (sav) isimli eseri, bütün öğretmenlere tavsiye etmeli, meslektaşlarımız Gönüller Sultanı’nın (sav) gönülleri nasıl fethettiğini, eğitim metotlarını öğrenmeliler. Kitaba 0212 551 3225’ten ulaşılabilir.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.