BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Korumak için sevmek, sevmek için tanımak gerekir…

Ülkemizde,  dünyanın hiçbir yerinde olmayan yaklaşık  3500 çeşit endemik bitki türü yetişiyor. Bütün Avrupa kıtasında yetişen endemik bitki türünün 2750 olduğunu  düşünürsek, ülkemizin bu konuda çok daha şanslı olduğunu söyleyebiliriz.

Endemik bitki, bulunduğu bölgenin ekolojik şartlarından dolayı yalnızca belirli bölgede yetişebilen, dünyanın başka yerinde yetişme ihtimali olmayan, yöreye özgü bitki türüdür. Latince endemos (indigenous)  “yerli” manasında kullanılır. Türkiye’de bulunan yaklaşık 10.000 bitki türünden yaklaşık 3.000’i endemik bitki kategorisindedir.  Yurdumuzun siyasi hudutları dâhilinde natural olarak yetiştiği halde farklı hiçbir yerde yetişmeyen, başka bir deyişle dünyada yalnız ülkemizde yetişen bitkiler Türkiye endemikleri olarak adlandırılır.

Türkiye’de en çok endemik bitkinin yetiştiği yerler Toros Dağları’nın bulunduğu hat, Konya, Antalya ve İçel’dir.

Yaklaşık 2000 metre yükseklikte olup Seydişehir’i çepeçevre saran Toros dağlarında  yavaş adımlarla gezerken yüzlerce endemik çiçekle karşılaşırsınız.  Karlar altından başlarını nazlı nazlı uzatarak baharı müjdeleyen kardelenler,  sarı çiğdemler, mor sümbüller, ben açmadan bahar gelmez diyen navruzlar ve de pembe papatyalar.

Bahar yerini yaza bırakırken  gıncıfıllar, kaya papatyaları açar.  Dağ menekşeleri nazlı nazlı boyunlarını bükerek serinlere sığınırlar.

Yürürken karşınıza pembemsi, yaprakları taç şeklinde olan bir çiçek çıkar. Vargit.

Vargit çiçeğinin bir hikayesi vardır. O boş yere açmaz. Vargit çiçeği açtıysa gitmenin vakti gelmiş demektir. Kış yaklaşmış, yeni yaylaklara, yeni umutlara doğru yola çıkmanın zamanı gelmiştir artık.
Göç etmenin habercisidir o. Vargit çiçeği açtığı zaman   yörükler çadırlarını toplar. Sürülerini önlerine katar. Soğuklar bastırmadan yeni yaylaklara doğru yola çıkarlar. Bir ayrılık çiçeğidir o, güzelliğine inat. Gidenlerin ardından bakar sessizce. Ağıtlar yakar içinden, kimselere göstermeden. Seneye yeniden kavuşmanın umuduyla yaşar Vargit. Dört gözle bekler gidenlerini geri gelecekler diye. Oysa her giden geri gelmiyor. Ardında yaşanmışlıklarını bırakarak göçüp gidiyor.

Buna benzer birçok hikaye bekler bizi Toros dağlarında.  Varıp dinlemek için görmek gerekir.  Görüp te sahiplenmek gerekir bu nadide güzellikleri.


Dile kolay, ülkemizde gördüğünüz üç bitkiden biri endemik ve ne yazık ki, üzerlerindeki baskı giderek artıyor. Yok olma tehlikesiyle burun buruna olan pek çok harika bitkimiz var. Bitkilerimize sahip çıkıp korumamız gerekiyor. Korumak için de sevmek, sevmek içinse tanımak gerekir.

Hiçbir şey bilmeyen, hiçbir şeyi sevemez.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.