BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Bir eylül sabahında yayla ayazında, gün doğuyor öpülesi, iri gözlerinde.

Üşümüş ellerin, üşümüş çiğdemler. Ellerin ellerimde, çiğdemler üzgün.

Bir kuş öter asırlık ardıcın dalında, bir çiğdem uyanır bu sese,  bir sincap ürker yuvasında ve hızla daldan dala koşar. Mevsim hazan olmuş ne fark eder. Sincap mutlu, çiğdem mutlu, ben mutlu.

Bir şarkı söyler yayla çeşmesi. Şarkıya eşlik eder yanındaki koca söğüt.  Uyanır uykudan yayla evi. Bacasından bir duman yükselir göğe doğru. Mevsim hazan olmuş ne fark eder. Çeşme mutlu, baca mutlu, ben mutlu.

Bir köz ateşi yanar. Ateşin etrafında sen ve hazan. İsli bir çaydanlık fokurdar yanan ateş üzerinde. Çaya biraz dem, biraz hazan.   Hüzne katık edilmiş mutluluk, yudum yudum içilir. Çayın rengi hazan.  Hüznün rengi sen.

Ansızın bir çiğdem açar saçlarında. Saçların uçuşur, yüzümü okşar. Yüzün güler, yüzün yüzüme değer. Mevsim hazan olmuş ne fark eder. Ben mutlu, sen mutlu, çiğdemler mutlu

Güz çiğdemi benim adım. İhtiyacım yok ki,  açmak için dala, yaprağa! Dalsız, yapraksız açarım ben. Kurumuş gönüllere umut . Sevgiye emek, sevene yürek olur her mevsim severim ben. Aşkın mevsimi olmaz ki.

Seven sevilmek, sevildiğini bilmek ister. Her mevsim bahardır sevildiğini bilene.  Sevene ise hüzün düşer.  Hazan olur, yaprak döker her mevsim.

Mevsim hazan olmuş ne fark eder.  Bana her mevsim hazandır, sen yoksan eğer.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.