Çok zaman önce yakın köylerin birinde bir deve çalınır. Herkes deveyi kimin çaldığını merak ederken, sahibiyle muhtar deveyi aramaya çıkarlar. Şüphelendikleri bir kişi vardır. Gidip onun ahırına bakarlar. Bakarlar ama ahır kapısı çok küçüktür. Bırakın deve girmesini eşek bile bu kapıdan zor girer. Çaresiz geri dönerler, deveyi bulamazlar. Aradan yıllar geçtikten sonra deveyi çalan kişi, deveyi ben çaldım diye itiraf eder. Meğerse adam deveyi çaldıktan sonra, bir düğene ıhtırıp düğenle birlikte itince o küçük kapıdan rahatça geçmiş ve deveyi ahıra katmış. Aramaya gelenler de kapı çok küçük olduğu için devenin buradan içeri giremeyeceğini düşünerek geri dönmüşler gitmişler.
Seydişehir’de günlerdir konuşulan bir konu var. Kumpas! Ak parti kadın kolları başkanına yapılmak istenen kumpas. Partiyi düşündükleri için bu kumpası yaptığını söyleyenler, ya da bunu yaptırtanlar, kapalı kapılar ardında gizli toplantılar düzenleyen bu üç, beş kişi aslında deveyi çalıp ta saklayanlar bence. Çünkü devenin bulunmasını istemiyorlar. Hırsızlığa devam edip, çöreklendikleri sofranın ortadan kalkmasını hiç istemiyorlar.
Şunu unutmayalım ki, partilerde teşkilat çalışır parti kazanır. Siz çalışan insanlara şahşi çıkarlarınız yüzünden engel olursanız kaybeden parti olur. Bunun hesabını vermek te o zaman size düşer. Elbette ki bu durumu merkezin de görmesi gerekir. Kimler hizmet ediyor, kimler partinin sırtından cebini dolduruyor bunun iyi incelenip bilinmesi gerekir. Aksi takdirde bu tür davranışlar partinin kan kaybına sebep olacaktır. Çünkü kadın kolları başkanına yapılmak istenen kumpas sadece ona yönelik değil, mevcut ilçe teşkilatı başkanına da yöneliktir. Başkanın tekrar kazanmasını istemeyenler, kadın kolları başkanına kumpas kurarak, onun üstünden başkanı yıpratmak istemişlerdir. Bunda da başarılı olamamışlardır. Hak yerini bulmuş, atmak istedikleri çamur kendi üzerlerine bulaşmıştır.
Millet bu yapılanları asla unutmaz.
