چون عدو نبود جهاد آمد محال
شهوتت نبود نباشد امتثال
Çûn aduvv nebûd cihad amed muhal,şehvetet nebûd nebâşed imtisal.
Düşman olmadıkça savaşmak imkanı yoktur, şehvetin yani dünyevi arzuların olmazsa ondan kaçınma emrine uymak nasıl mümkün olur.?
Harici ve dahili düşman olacak ki,cehd ü cihadın gayret ve mucadelenin şerefi ve semeresi hem dünyada,hem ukbâda yani âhirrtte ortaya çıksın.
Her çeşidi ile haram olan şehvetler olmasaydı, insanı cezbeden ve âdetâ kışkırtan dünyevi arzular olmasaydı haramlardan kaçıp emirlere uymanın, dünyanın tuzağına düşmemek için dikkatli olmanın kıymeti olmazdı.
Bu hususu birisi şöyle
ifade ediyor:
لو لا اشتعال النار فيما جاورت
ما كان يعرف طيب عرف العود
Levleştiâlunneri fîyme cêveret, mê kêne yu'rafu tîybu urfil ûvdi.
Eğer Ateş yandığında yanında bulunan ( güzel kokulu) Ud,a(Tütsü'ye) sirayet etmeseydi Ud'un güzel kokusu bilinmezdi.
Bir başkası da şöyle diyor:
يقابل السفيه بكل حمق
فارفض ان اكون له مجيبا
يريد سفاهة فأريد حلما
كعود زاده الإحراق طيبا
Yukabilussefîyhu bikülli
humkin,feerfudu en ekûne lehû mucîben,
yurîydü sefêheten fe uriydu hilmen keûdin zêdehulihrâku tîyben.
Aklı ermeyen kişi,bütün akılsızlığını kullanarak bana saldırıyor,o ahmak saldırdıkça ben ağırdan alıyor ve halim selim oluyorum,benim durumum,yandıkça güzel kokan Ud(tütsü)
gibidir.
Hz.Lokman'a sordular:
Aklı kimden öğrendin?
Akılsızlardan öğrendim diye cevap verdi, baktım onlar ne yaparsa ben de zıddını yaptım.
Ülkemizin şiirde yüzakı şahsiyetlerinden biri de şöyle diyor:
Ey düşmanım sen benim ifadem ve hızımsın.
Gündüz geceye muhtaç
bana da sen lazımsın.
Cin ve insan Şeytanlarının ve ordularının,kötülüğün ve kötülerin,zâlimlerin ve zulmün, görünmeyen ve görünen iç ve dış düşmanların varlığı boşuna ve hikmetsiz değildir.
Müslüman bunlarla mucahede ve mücadele
ederek şehitliğin gaziliğin, imanın adaletin, İyiliğin, dostun kıymetini daha iyi kavrayacak ve hakk'a sarılacaktır.
Günahları,haramıları
düşmanlara
benzemeyi bırakacak ve elindeki gönlündeki iman ve İslam'a daha çok bağlı kalacak ve yaşayacaktır.
Kur'an'a ve sünnete inanan ve sahib olan bir millet ve ümmet
başkalarının ne verecekler diye eline,ne diyecekler diye ağzına bakamaz,Meâd(âhiret) aklı olmayan,insanlara hatta hiç bir canlıya acımayan düşmandan akıl ve tâlimat alamaz, düşmandan değil Allah'tan korkar, düşmandan değil günahlarından korkar, düşmandan değil düşmana benzemekten korkar.
Böyle bir millet ve ümmet Yüce Allah'ın lütfettiği bütün imkanları lehine çevirir dünyada da ahirette de aziz ve mutlu yaşar.
Allahım! Bizleri ve bütün mümin kardeşlerimizi İzzet ve şeref içinde Kur'an ve sünnet ile iç içe
yaşat, İslâm ümmetini,
islâm'a ve ümmet'e tarih boyunca hizmet eden bu fadâkâr ve cefâkâr milleti dünya durdukça pâyidâr eyle,âhirette mükâfaatını cennet ve mübarek cemâlini temâşâ eyle .Âmîn
Ahmet ÖZKAN
Emekli Müftü
20 Ocak 2024 C.tes