Diyanet İşleri Başkanı Prof. Ali Erbaş’a bir çağrım var. İnsanlığın katili vahşi İsrail’i destekleyen Hıristiyanlara çağrıda bulunmalı:
“Yahudiler sizin ilahınızı çarmıha gerdi. Katilleri neden destekliyorsunuz?
Tevrat öldürmeyin, der. Allah’ın emrine karşı gelenlere neden engel olmuyorsunuz?”
Müslümanlara göre Hz. İsa, insan ve peygamber. Hıristiyanlara göre ise Allah’ın oğlu, Tanrı ve peygamber. Hıristiyanlık inancına göre, Yahudiler Tanrı İsa’yı yalanladı ve çarmıha gerdiler. Hıristiyanların, Siyonist Yahudilerle bir araya gelmesi, onlara destek vermesi korkunç bir çelişki. Siyonistler, Filistin’de Batı’nın bütün değerlerini hiçe sayarak katliamlar yapıyor.
Gazze vahşeti, Batı’nın medeniyet iddiasının tam bir yalan olduğunu bir kere daha gösterdi. İnsan hakları, çocuk hakları, kadın hakları, hukukun üstünlüğü gibi yaldızlı kavramlar yalandan ibaret. Bize yüz yıldır okullarda yıllardır ezberletilen, resmi bayramlarda, törenlerde sakız gibi çiğnenen “Çağdaş uygarlık düzeyi” tamamıyla yalanlar dizisi.
Bosna’da 1992-1995 yıllarında Müslümanlar, Sırp canileri tarafından katledilirken Batı tam bir aymazlıkla seyretmişti. Vicdanlı, sağduyulu insanlar, sivil toplum örgütleri katliamı önleyin dedikleri zaman Fransa Cumhurbaşkanı Françoiz Mitterrand, Avrupa’da bir İslam devleti istemiyoruz, demiş; Sırpların Avrupa’nın ortasındaki Müslüman katliamını seyretmişti. “Medeni” Avrupa vahşeti gün gün izledi, önlemek için kılını kıpırdatmadı. Srebrenika katliamı, Hollandalı Barış Gücü askerlerinin gözetiminde gerçekleştirildi.
İsrail, Gazze ve Filistin’de çocuk, kadın, sivil, yaşlı demeden insanları katlederken bu sefer sadece seyretmiyor; destekliyorlar. 3 kilise, 192 cami, 16 hastane, 32 sağlık ocağı, 220 okul vuruldu. 4.237 çocuk, 2.719 kadın, toplamda 10.328 sivil katledildi. 46 gazeteci, 49 din görevlisi, 150 sağlık çalışanı şehit edildi.
Başta Amerika olmak üzere Almanya, Fransa, İngiltere katil İsrail’in arkasında duruyorlar.
Amerika silah ve mühimmat desteği veriyor. Filistinliler öz yurtlarında katlediliyor, Batı katili arkalıyor; “İsrail’in kendini savunma hakkı var” sakızı çiğniyorlar.
Hukukun üstünlüğü, demokrasi, insan hakları, çocuk hakları, kadın hakları paspas gibi çiğneniyor.
“Çağdaş uygarlık düzeyi”, çağdaş vahşet düzenine dönüşmüştü.
Mehmet Akif’in yüz yıl önce haykırarak şiire döktüğü hakikatleri biz bir kere daha haykırıyoruz:
“Medeniyet denilen maskara mahlûku görün;
Tükürün maskeli vicdanına Garb’ın, tükürün!
Maske yırtılmasa bize hâlâ âffetti o yüz;
Medeniyet denilen maskara, hakikat yüzsüz!”
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Beyannamesi’nin bir insan hakları beyannamesi olmadığı meydanda. Batı’nın tek dişi kalmış canavar olduğu ortada.
Cumhuriyet Bayramlarında, 19 Mayıs törenlerinde, her resmi bayramda “çağdaş uygarlık düzeyi” nutukları atanların yalanları kabak gibi meydanda.
İSLAM DÜNYASI MÜMİNLER
KARDEŞTİR ÂYETİNİ HATIRLAMALI
Müslümanlar İslam medeniyetinin dinamiklerine dönmeliler, Batı’dan insanlık dilinmenin faydası yok.
Şair Mahmut Çuhadar, insanlığımızdan utanmamız gerektiğini söylemiş.
Sen Boşuna Ölmedin Çocuk isimli şiirinde şunları söylüyor:
Yaşamaya utanır olduk
Seni gördükçe çocuk.
Toz toprak içinde
Masumluğun gözlerinde sıcacık.
Sen boşuna ölmüyorsun,
Biz yaşamıyormuşuz, anladık.
Sen artık gülmüyorsun,
Biz bolca yalanlar dinledik.
Gazze artık sadece bir toprak değil,
Uygar dünya mezarlığı.
Bizler yaşayan ölüler,
Yakamızda Siyonist nazarlığı!”
Gazze’nin çocuk mezarlığına döndüğünü Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guteres itiraf ediyor.
Asıl problem Müslüman ülkelerde. Derhal kendilerine gelmeliler. Müslümanlar kardeştir, âyetini hatırlamalılar; İsrail’e ekonomik, siyasi, askeri savaş ilan etmeliler. Çaresiz değiliz. Filistinlilere her türlü yardımı yapmalıyız. İsrail’i destekleyen firmalara boykot etmeliyiz.
Coca Cola, Marlboro, Tchibo, Fanta, Sprite içmemek; McDonald’s, Burger King, Carrefour’a gitmemek; Nestle, Danone, Algida vb. İsrail menşeli ürünleri yememek çok zor değil.
Zalimler döktükleri kanda boğulacak, bunun için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız.
“Ey iman edenler, siz Allah’ın dinine yardım ederseniz o da size yardım eder, ayaklarınızı kaydırmaz” buyurur Kur’an.
Allah’a yardım, Müslümanlara yardımla mümkün.