اتبع رياح القضا ودر حيث دارت
وسلم لسلمى وسر حيث سارت
(Dikkat et) kaza ve kader rüzgarlarını takib et,hangi taraftan esiyorsa o tarafa dön ve ona tabi ol. Selmâ(sevgili)ya bütün işlerini havale et ve ona tam teslim ol, ayrıca nereye yürüyorsa,oraya yürü ve oraya hareket et,
Tasavvuf ehli'nin yanında teslimiyet diye bir kavram vardır,bu kavram Kur'an ve sünnete göre uygun kullanılır ve altı da iyi doldurulursa o zaman
teslimiyet güzel ve faydalı olur.
Bu anlamda bir başkası da şöyle diyor:
هوائي له فرض تلطف ام جفى
ومشربه عذب تكدر ام صفا
فوضت الى الحبيب امري كله
فان شاء ابقاني وان شاء اتلفا
Bana iyilik te yapsa,cefa
da etse,O'nu (Sevgiliyi)
sevmek bana farzdır. meşrebi sâfî de olsa,
bulanık da olsa tatlıdır.
Ben bütün işimi O'na havale ettim,ister beni yaşatır,ister yok eder.
İmam-ı Zerkeşi Burhan isimli kitabında naklettiğine göre, Arif'in biri bir gün dara düşmüş, bir dostu ona: filana gidelim de işinizi görsün demiş,Arif kişi demiş ki: Eğer filana gidersek, bundan önce kıldığım namazların kabul edilmeyeceğinden endişe ediyorum dostu bunun namazla ne ilgisi var diye sormuş,Arif kişi cevaben şöyle demiş : Ben daha önce kıldığım bütün namazlarda "İyyake na'budu ve iyyake nestaîn" Allah'ım yalnız sana ibadet eder yalnız senden yardım dileriz demiştim de işimdi yardımı başkasından istesem yalan olur yalan da namazda namazı zedeler demiş .
Bazı ârifler ve tam teslim olanlar meseleye üst perdeden ve başka bir pencereden bakarak böyle değerlendirmişler ve ele almışlardır, böyle anlamışlardır.
Biz istediğimiz kadar o ârif'in dostu gibi ârife itiraz edip duralım,"Atı Alan Üsküdar'ı Geçti"bile.
Herşeyi yüce Allah'dan bilenler, herşeyi ona teslim etmişlerdir ama, sebeblere sarılmayı da ihmal etmemişlerdir.
Mü'min esbâba sarılacak,azmedecek ve sonra işi yüce Allah'a tevekkül edecektir, Yüce Allah'ın her şeyi bildiğine, gördüğüne,duyduğuna, her şeye gücünün yettiğine,hiç bir şeyi unutmadığına tepeden tırnağa iman edecek, ondan sonra işlerini yüce Allah'a teslim edecek ve görecektir ki Yüce Allah zatına yakışanı lütfuyla keremiyle er- geç yerine getirecektir, diyelim ki kul'un istediği olmadı,o zaman kul: Benim Allah'ım daha iyi bilir diyecek ve yine işi Yüce Allah'a eslim edecektir.
Ne kahr-ı dest-i â'da'dan
Ne Lütfü âşinadan bil.
Umûrun hakka tefvîz et
Cenab-ı kibriya'dan bil.
Ne kötülüğü düşmanın elinden, ne de lütfu dostun elinden bil, sen işlerini hakka havale et teslim et, her şeyi cenabı kibriyadan, yüce Allah'tan bil.
Ama biz şunu da biliyoruz; İnsanlara teşekkür etmesini bilmeyen,yüce Allah'a da şükretmesini bilemez.
Yüce Allah ihmâl etmez imhâl eder, mühlet verir bunu da bilmek lazımdır.
Sen yârini bî haber mi sandın,
Yoksa seni terkeder mi sandın?
Yüce Allah her halden haberdardır, bizi bırakmaz yeter ki biz de yüce Allah'ı asla, ama asla bırakmayalım.
Ey Yüce Allahım! Bizleri ve bütün mümin kardeşlerimizi ulu dergahı'nın kapısından asla ayrılmayan, duası makbul arzu ve istekleri yerine gelen,sana teslîm olan,dünyası ve ahireti lütfunla kereminle ma'mur olan dünya ve ahirette mesut ve bahtiyar olan kulların cümlesine ilhak eyle. Âmîn.
Ahmet ÖZKAN
11 Aralık 2021 Çarşamba