1965 öncesi ülkemizdekieğitim düzeyine paralel olarak kendi köyümde de ilkokul dahi yoktu. O yıllarda okuma yazma bilenler daha ziyade 1932 yılından 1959 yılına kadar faaliyetini sürdüren ve eğitime büyük katkı sunan Halkevleri ve 1958 yılında TSK bünyesinde açılan ve 1975 yılında kapatılan Er Okuma Yazma Okulları sayesinde buimkânlara kavuşmuşlardı. Bu manada her iki çalışma da ülkemize ve milletimize okuma yazma konusuna büyük katkı sunmuşlardır.
“Halkevleri 1 milyon 867 bin 920 kişiye eğitim aldırmıştır.”
“Er Okuma Yazma Okullarında 532 bin 266 asker eğitim gördü.”
İşte, köyümde okuma yazma bilenlerin sayısı da bu çalışmalara rağmen 3-5 kişiyi geçmiyordu.
1965 yılında köyümüzde ilkokul binasının temeli atıldı. Okul binası inşaat halinde iken aynı yıl eğitim öğretim de köy odasında başlamış oldu.
Yedi kilometrelik mesafedeki Çavuş Köyü’ne yaya olarak ulaşılabilirdi. Zira o tarihlerde köyde traktör de dâhil hiçbir vasıta yoktu.
Köy ilkokul binası inşaatı devam eder iken köyümüze motosikletle bir yabancı gidip geliyordu. Meğerse o yabancı Çavuş Köyü’nden Muzaffer Öner isminde bir öğretmenmiş. Muzaffer Öğretmen köyümüze ilk atanan öğretmen olarak eğitim ve öğretimi köy odasında başlattı. Ben de okulun ilk öğrencisi olabilmek maksadıyla kayıt için başvurdum ancak gerçekte 1959 tarihinde doğmuş olmama rağmen nüfusa kaydım 1962 yılında yapılmış ve ben o tarihte resmi olarak henüz üç yaşında görünüyordum.
Yaşımın çok küçük olması nedeniyle o yıl kaydımı yapmadı Muzaffer Öğretmen. Ancak babam ve amcam okuma yazma biliyorlardı. Onlar bana da öğretmişlerdi. O yaşta okuma yazmayı biliyor olmam Muzaffer Öğretmenin dikkatini çekmiş ve beni de okulun açıldığı ikinci yılda yani dört yaşımda kaydımı yapmıştı. Ne var ki ilk yıl kaydını yaptığı öğrencilerden a”, “b”, “c”’yi bilenleri ikinci sınıftan başlatmış ve şimdi onlarla benim aramda iki yıl fark oluşmuştu.
İlkokulun üç yılını Muzaffer Öğretmen’de okudum. Başarılı bir öğrenciydim ve bu nedenle sürekli olarak babama; “bu çocuğun hakkını yeme mutlaka devlet parasız sınavlarına girmesini sağla ve okuması için uğraş” derdi.
Daha sonraki yıllarda ilkokulu bitirip İvriz Öğretmen Okulunu sınavlarını kazanmamda Muzaffer öğretenimin birinci derecede rolü olmuştur.
Gel zaman git zaman 24 yıl devlet memurluğumun ardından Konya’ya yerleştim ve TEMAD’ın Konya Şube Başkanlığı görevinde bulundum. Bu süre içinde Muzaffer Öğretmenim derneğimizi ziyaretten hiç geri durmadı.
Vakur, bilgili, konuştuğu dinlenen, herkesle uyum içinde, cumhuriyet sevdalısı, aydın bir eğitim neferiydi. Binlerce öğrenciye on binlerce köylüye verdiği eğitim ve öğretimle önderlik, hocalık yaptı.
Köy Enstitüsü ekolünden olan Muzaffer Öner Öğretmen, Anadolu’da aydınlanmanın sağlanması için, Anadolu insanında zaten var olan vatan ve millet sevgisini pekiştirmek ve geleceğin Türkiye’sine aydın yüzlü ve düşünceli insanlar yetiştirmek için tüketti ömrünü.
Bir dönem üç yıl kadar Seydişehir Halk Eğitim Müdürlüğü görevinde de bulunan Muzaffer Öner Öğretmen de her fani gibi bir gün bu dünyadan göçüp gitti.
81 yaşındaydı. Onu 24.07.2019 Çarşamba günü, doğduğu köyde yani Seydişehir İlçesi Çavuş Mahallesi’nde ebediyen kalacağı yere defnettik.
Allah rahmet eylesin Muzaffer Öğretmenim. Allah mekânını Cennet eylesin. Üzerimde çok emeklerin var, haklarını helal et inşallah.