Toplumu oluşturan bireylerin eğitim ihtiyacını başta okullar olmak üzere diğer eğitim kurumları karşılaşmaktadır. Bazı eğitim kurumlarında 3 yaşındaki yavrularımıza , bazılarında ise her yaştaki yetişkinlere eğitim ortamı hazırlamaktadır.Bütün eğitim kurumlarının ortak paydası öğrencinin kendisidir.Anaokulu ve ilköğretim okullarında öğrenci mutlaka bir veli tarafından okula kayıt yaptırılması gerekmektedir.Böylece toplumu oluşturan tüm bireyler ilkönce öğrenci olarak bulundukları okullara, bir sonraki dönemde veli olarak dönmektedirler.
Bu dönüş ile birlikte öğrenci velisi kendi öğrencilik döneminde velisinin kendisiyle ilgilenme düzeyine göre okula ile ilişkisini düzenlediği söylenebilir. Bazı öğrenci velileri okul ve sınıf etkinliklerinde daha aktif rol alırken bazıları ise bu etkinliklere pasif olarak katılmaktadırlar. Okul yönetimi ve öğretmenler olarak öğrenci velisinden beklenen davranış öğrencisi ile ilgilenmesi, onun sağlıklı bir şekilde okula gelip gitmesinin sağlanması ve temel ihtiyaçlarının karşılanması olarak sıralanabilir. Bu ihtiyaçları ev ortamında karşılanan öğrencilerin derslerinde daha başarılı , arkadaşlarıyla daha uyumlu ve okulda yapılan eğitsel etkinliklere aktif olarak katılıp rol almak isteği güçlü olduğu söylenebilir.
Eğitimci Selahattin ERTÜRK Eğitime Giriş kitabında eğitimi ; ?bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla kalıcı izli davranış değişikliği yapabilme süreci? olarak tanımlamaktadır. Okular bu davranış değişikliğinin sağlana bildiği öğrenme ortamlarını oluşturmakla sorumludurlar.Bu sorumluluk okul yönetimlerini , okul çalışanı öğretmenleri, öğrenci velisi ve öğrencilerin işbirliği içerisinde çalışmasını gerekli kılmaktadır.Okul, veli ve öğrenci saç ayak şeklinde birbirine bağlı olup birinin eksik olması öğrenme ortamını olumsuz bir şekilde etkilenmesine yol açacaktır.
Günümüzde velinin geçmişe oranla okul ve öğretmenlerle öğrencisinin gelişimi için işbirliğini artırması beklenmektedir.Öğretmen açısından öğrencisini okula kayıt yaptırdıktan sonra bir daha aramayan veliyle, en az haftada bir telefon ile öğrencisinin öğretmenini arayan veli arasında fark olacaktır.Çünkü öğretmen veli ve öğrenci işbirliğinin düzeyi öğrencinin öğretme ortamında öğrenme hedeflerine ulaşma düzeyini belirleyecektir.
Bu düzey belirlenirken öğrenci velisi; aşağıda sorulan sorulara vermiş olduğu cevaplarla öğrencisiyle ne kadar ilgilendiğini basitçe test edebilir.
v Okul aile birliği toplantısına katıldım mı ?
v Veli toplantısına katıldım mı?
v Öğrencimin okulunun telefonunu biliyor muyum?
v Öğrencimin öğretmeninin telefonunu biliyor muyum ?
v En az haftada bir öğrencimin okuluna gidiyor muyum?
v En az haftada bir öğrencimin öğretmeni ile görüşme yaptım mı?
v Öğrencimin ihtiyaçlarını karşılıyor muyum?
v Öğrencimin arkadaşlarını tanıyor muyum ?
Bu soruları çoğaltmamız mümkündür.Bu sorulara velinin verdiği cevap sayısı öğrencisinin öğretmeni ile işbirliği düzeyini de ortaya çıkarır. Bu nedenle öğretmen öğrencinin velisinden öğretme ortamında öğrencinin öğrenebilmesi için işbirliği bekler.
Hepimizin ortak amacı geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımızı yetiştirmektir. Bu konuda mazeret üretmeyi bırakıp hem okul yönetimi hem öğretmen hem de veli olarak çocuklarımız için işbirliğinin düzeyini artırmamız gerekmektedir. Sevgili veliler okullar sizleri beklemektedir.Öğretmeni eğitim ortamında yalnız bırakmayın.Unutmayın öğretmen sadece sizlerin çocuklarınızı ama sadece sizlerin çocuklarınızı geleceğe hazırlıyor.

