?Anlamlı Öğrenme? İçin Nasıl Ders Çalışmalıyız? II
Öğrenci merkezli eğitim ortamlarında öğrencinin her yönüyle aktif olması beklenir. Bireyler bizzat etkinliğe katıldıkları için öğrenmiş oldukları bilgileri unutma süreleri uzadığı gibi, bu bilgileri hatırlama oranları da daha fazla olabilmektedir.Çünkü insanlar,
Okuduklarının % 10?nunu
İşittiklerinin % 20?sini
Gördüklerinin % 30?unu
Hem gördüklerinin hem işittiklerinin % 50?sini
Söylediklerinin % 70?ini
Yapıp söylediklerinin % 90?nını hatırlamaktadırlar.
Hatırlama oranının % 90 olması, öğrenilen konunun ya da dersin özümsendiğinin, o konunun başka durumlarda da kullanılabileceğinin göstergesi sayılmaktadır.Zaten öğrenmeyi öğrenme dediğimiz anlayışta bireyin kendi kişisel çabasıyla materyali algılaması, yorumlaması ve istenildiğinde ya da istendiği zaman o bilgileri kullanabilmesi diye tanımlanmaktadır.
O halde ders çalışırken kendimizi rahat hissetmemiz, bilinçli bir şekilde ders çalışmamız, zamanı planlı bir şekilde kullanabilmemizi sağladığı gibi, kendi kendimize çizmiş olduğumuz amaç doğrultusunda tüm yararlandığımız kaynakları kullanmamız başarımızı artırabilecektir. Artan bu başarıda motivasyonumuzu artıracak, bunun sonucu olarak ta çalışmalarımızdan zevk alır hale gelmemize katkıda bulunacaktır. Kısacası; bilinçli bir şekilde ders çalışmamız, hem zamandan tasarruf etmemizi, hem de etkili ve verimli bir şekilde çalışmamızı sağlayabilecektir.
Öte yandan öğrenmeyi etkili yapmada en önemli koşullardan biri öğrenme konusunun ?anlamlı? oluşudur.Çünkü anlam, öğrenme konusu üzerinde bir ?plan? düzenlemeyi, kısacası ?yapı?yı gerektirir.Bu da Amerikalı Eğitim Bilimci J.DEWEY?in ortaya koyduğu gibi ilişkilerin görülmesi sonucu ortaya çıkar.O bu konuyu ; ?Her hangi bir nesne, bir olay ya da durumun anlamını kavramak demek; onu diğer nesnelerle olan ilişkileri bakımından anlamak, yani, ne biçimde bir iş ya da görev gördüğünü, ondan ne gibi sonuçlar doğduğu, onu ortaya çıkaran nedenin ne olduğunu, ondan ne gibi konularda yararlanabileceğini görmek demektir.? diye açıklamaktadır.
Öğrenilen konu hakkında böyle irdeleyici soruları sorarak daha kalıcı izli bir öğrenmenin oluşabileceğini söyleyebiliriz.
Unutmamız gerekir ki, ?ezberleme? ve ?öğrenme? iki ayrı kavramdır.Bu kavramların ara sıra birbirlerinin yerine kullanıldığı görülmektedir.Ezberlemede ?bir şeyi aynen yinelemek? söz konusudur.Bilinçli öğrenmede ise, ?daha çok bir şeyin özünü kavramak başka bir değişle, öğrenilen konuya uygun davranışta bulunmak? esastır.Bu iki hususu dikkate alarak yapılan araştırmaların sonucunda şu bulgulara ulaşabilmiştir.
· ?Ezberleme? başlangıçta bir süre başarılı olmakta ; sonra unutma başlayarak başarı birden düşmektedir.
· Konunun özünü ( ilke yada genellemeleri) kavrayarak yapılan öğrenme; başlangıçta biraz ağır olmakta, fakat gittikçe kuvvetini artırmakta, yahut hiç değilse, belli bir düzeyden sonra aynı düzeyi korumaktadır.
O halde 21.yüzyılın genç beyinleri olarak bilinçli çalışarak ?anlamlı? bir şekilde öğrenmeliyiz.Her hangi bir şekilde öğrendiğimiz ilke ve genellemeleri günlük hayata transfer edebilmeli, kendi kendimize öğrenme alışkanlığını kazanabilmeliyiz.Bunun faydasını şimdiki ve gelecekteki yaşantımızda, verilen her görevde yaratıcılığımızı kullanarak karşılaştığımız problemleri sistemli bir şekilde çözebilmede kullanabiliriz.Bunun sonucu olarak ta her alanda kendimize güvenimizin tam olduğunu söyleyebilmemiz olanaklı olabilir.
Büyük Önder Atatürk?ün ?Hayatta tek bir şeye ihtiyacımız var; çalışkan olmak? vecizesinden hareketle, hangi alanda ya da işte çalışırsak çalışalım planlı, düzenli ve bilinçli olarak çalışmamız gereklidir.Eğer ders çalışmaya gereksinim duyuyorsak, masanın başına oturup ders çalışmaya başlayalım.Yoksa zamanı öldürmek için amaçsızca ders çalışmaya başlamayalım.Amacımızı belirleyelim, o günkü çalışacağımız konuları sınırlayalım, kendimizi ? ben bu konuyu ya da konuları öğreneceğim? diye şartlandırıp çalışmamıza devam edelim.Sonuç olarak ta yaptığımız işten zevk olarak başarının kendiliğinden geleceğini görebileceğiz.Yeni eğitim öğretim yılının herkes için başarılarla dolu geçmesini temenni ediyorum.
Cemal ŞAHİN 08/09/2008
Kaynakça
1.Binbaşıoğlu,Cavit, Öğrenme Psikolojisi,Ankara Binbaşıoğlu Yayınları 1978
2.Varış, Fatma, Eğitimde Program Geliştirme,Ankara,Alkım Yayınları,1996

