?Yapmadığınız/
yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz?? Kur?an-ı Kerim
Birilerine bilgi aktarmak
hoşumuza gidiyor.
Birçok konuda bilgimiz
olsun istiyoruz. Bu bilgileri de herhangi bir toplulukta yeri geldikçe aktarmak
istiyoruz oradakilere. Bu durum nefsimize de hoş geliyor üstelik.
Aktardığımız bilgilerin
bizi bağlayıcılığı konusunda derin bir muhasebe içinde miyiz peki?
Böyle bir soruya olanca
samimiyetimizle vereceğimiz cevap ne olabilir?
Yani söylediklerimizin ne
kadarını kendimiz yapıyoruz?
*Evladım, yalanın her
türlüsünden uzak dur!
*Arkadaşların, komşuların
veya hiçbir insan hakkında kötü düşünme, kötü zanda bulunma!
* Eline, diline, beline
sahip ol!
*İyilik yap, iyilik bul!
*Az ye, az uyu, çok çalış!
*Sigara, alkol vb.
bağımlılık yapan her türlü alışkanlıktan uzak dur!
*Bu günün işini yarına
bırakma!
*Tutumlu ol!
?
İşte söylediklerimiz.
İşte söyleyip de
yaptıklarımız/ yapamadıklarımız.
Bir bakıma malumatfuruşluk
mu yaptığımız?
Malumatfuruş kimlere
denir?
Boş, gereksiz, kimsenin
işine yaramayan bilgileri toplayan ya da ezberleyen, bunları gelip millete
anlatarak ukalalık yapan kimselere verilen isim.
Aman canım sen de, boş
ver!
Hocanın dediğini yapmak;
ama gittiği yoldan gitmemek ne demek ki?
?
Anlatılmak istenen basit
aslında.
?Lafla peynir gemisi
yürümez? sözünü duymayan, bilmeyen var mı?
Yahut ?Bekâra karı boşamak
kolaymış? sözünü.
Gene ?hariçten gazel
okumak? deyimini duymamış olabilir miyiz?
Bakın ekşi sözlükte bu
deyime verilen karşılığa:
Bir konu hakkında
bizi ilgilendirmediği halde yorum yapmak, öğüt vermek veya olayın içinde
bulunmadığımız için işin zorluklarını bilmeden dışarıdan sallamak...
Ne yazık ki ağzı olup da
konuşan birçok insandan farklı değil durumumuz.
İş söz söylemeye geldi mi
mangalda kül bırakmayız; lakin iş sözümüzün gereğini yerine getirmeye gelince
yapmaya bir türlü istekli olmadığımızı, hal ve gidişimizi ?kırk dereden su getirmek?, veya ?ipe un
sermek? gibi deyimlerimiz daha güzel anlatıyor.
Mesela şu ?başörtüsü?
konusunda takınılan tavırlara, söylenen sözlere?
Türkiye?de bu sorun daha
ne kadar konuşulacak, bilmiyoruz.
Ama bir siyasi liderimiz
?bu sorunu biz çözeriz? diyor. Haftalar, aylar geçiyor; bir arpa boyu yol
alabildikleri görülmüyor.
İktidara mensup kimi
konuşmacılar, ortada başörtüsüyle okumaya engel bir yasa olmadığını aksine ?bir
yasak? olduğunu söylüyorlar; ama
bu yasağı kimin
kaldıracağı ise bilinmezler ülkesinin bilinmez kişilerine aitmiş gibi bir bıkkınlık
duygusu oluşuyor insanlar üzerinde.
Demek ki neymiş?
Söz söylemek iş başarmak
anlamına gelmiyor.
Arapçada ?Kellim kellim la
yenfa?? sözü konuş konuş faydasız demek.
?Aslı yok yaylasında bin
beş yüz kuyunum var benim hey!?
Başlayınca ardı arkası
kesilmez bir sürü örnek hücum ediyor adeta.
Şu söz de Ziya Paşa?nın:
?Ayinesi iştir kişinin
lafa bakılmaz
Kişin görünür rütbe-i aklı eserinde?
Vesselam.