Nisan ortalarını da geçtik, nisan yağmurlarına hasret.
Bu mevsim Kırkikindi yağmurları yağardı ılık ılık, yağmurun ardından güneşin kucakladığı her yer adeta gülümser, ilahi makyajla ışıl ışıl olurdu.
Sanki Avni Anıl’ın o meşhur Kürdilihicazkar şarkısındaki ‘kurumuş topraklar gibiyiz’. Şarkının güfte kârı Tekin Gönenç’in bu unutulmuşluk ve yoksunluk azabından kurtulmak için aklına gelen tek çare muhatabının yağmur duasına çıkmasıdır. Buna çok ama pek çok ihtiyacı olduğunu yalvar yakar dile getirir:
Ne olur yağmur duasına çık…
“Kurumuş topraklar gibiyim
Öyle unutulmuş, öyle yoksun
Sen de yağmur duasına çık
Sen de ne olursun
Gökyüzü sere serpe açık sevgilere
Dualar ağlamaklı, dualar mahzûn
Benim fısıltım da içlerinde
Duyuyor musun?”
Takvimlerin nisan sonları gösterdiği bugünlerde buna bizim de çok ihtiyacımız var. Rabbim ne olur rahmetini esirgeme üzerimizden!
Sonra içinde ‘ne olur’ veya ‘ne olursun’ sözlerinin bulunduğu ne kadar şarkı varsa tekrarlamak isteği duydum şairin ağlamaklı mahzun duasının ardından için için kavrulan yüreğime bir katre serinlik umarak.
Bana göre bir isteği, bir yakarışı muhataba iletirken kullanılabilecek kelamın zirvesi demek olan ‘Ne olur’ diyenler kervanına katılanlardan biri de Zeki Müren’di. Şimdi çok uzaklarda kalan yalvarıp yakarmaları içinde ‘Ne olur’ sözlerini bu denli içli söyleyebilen olmuş muydu?
“Ne olur anla beni
Koyma bu canla beni
Onmaz yaralarım var
Acıma dağla beni
Ben sevdalar çölüyüm
Keder mihnet gölüyüm
Yaşayan bir ölüyüm
Kerem et sağla beni!”
Derken Konya Büyükşehir Belediyesi’nin katılamadığım bir daveti takılıyor gözüme telefonuma gelen mesajlar arasında: Mevlana Kültür Merkezi’nde İbrahim Sadri ve Prof. Dr. Nurullah Genç’in katılımı ile düzenlenecek olan “Kırkikindide Yağmur” programına…
Programa katılamadığıma üzülemiyorum. Zaten nerede o Kırkikindiler!
Bu duygularla şair Nurullah Genç’in harika şiiri ‘Yağmur’undan mısralar yağıyor yüreğime.
Peygamberimiz Haz. Muhammed (SAV) için yazılmış bu harika şiirde ‘yağmur’ imgesi o kadar güzel yakışmış ki Allah’ın resulüne!
Birkaç damla da o ‘Yağmur’dan:
“Sensiz, tutunduğumuz dallardan yılan düştü,
İlkin karardı yollar, sonra heyelan düştü,
Güvenilen dağlara kar yağdı birer birer,
Sensizlik diyarından püsküllü yalan düştü.
Yağmur, duysam içimin göklerinden sesini,
Yağarsın; taşlar bile yemyeşil filizlenir,
Yıldırımlar parçalar çirkefin gövdesini,
Sel gider ve zulmetin çöplüğü temizlenir,
Yağmur, bir gün kurtulup çağın kundaklarından,
Alsam, ölümsüzlüğü billur dudaklarından.
Madeni arzuların ardında seyre daldım,
Küflü bir manzaranın çürüyen güllerini,
Senin için görülen bir düş de ben olsaydım.”
Rabbim ne olur, rahmetini ve merhameti eksik etme üstümüzden!
Ne olur,
Ne olursun!
Selamların en güzeliyle…
H. Halim Kartal
21 nisan 18